Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, gündeme ilişkin düzenlediği basın toplantısında Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in açıklamaları, kulübe yönelik iddialar, transfer süreci, bu sezonki hakem kararları, federasyon kurulları ve FETÖ ile ilgili geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu. Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan basın toplantısında Fenerbahçe yönetim kurulu üyeleri, yüksek divan kurulu üyeleri, kongre üyeleri, sporcular, kulüp personeli ve basın mensupları katıldı. Galatasaray yönetiminin doğruları çarpıtarak, milyonları kışkırttığını belirterek sözlerine başlayan Başkan Koç, “Hem bu kadar haksızlıkla mücadele ediyorken, rekabet ediyorken, 10 yılın birikimlerini taşıyorken, bizim camiamızı tahrik ederek milyonları kin ve nefretle kışkırtarak suç işliyorlar. Anormal olan ise bu duruma ‘dur’ diyen federasyon yok. Galatasaray Türk futbolu için nasıl büyük bir beka sorunu olduğunu yaşanmış örneklerle anlatacağım. Galatasaray Başkanı ve yöneticilerinin son dönemde elde etmek istediklerini kazanmak için ne tür yol ve yöntemlere başvurduklarını, hayali senaryolarla değil gerçeklerle sunmaya çalışacağım. Bu kulübün sadece futbolda değil riyakarlıkta da Şampiyonlar Ligi’nde olduğunu, kazanmak için her şeyin mubah olduğunu bu kulüpte kültür haline geldiğini anlatacağım. 1 puan kaybı sonrası işler iyi gitmediğinde, ya da kendi maçlarında lehlerine olan hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı birbirine katarlar ve bu durumdan nemalanırlar. Elimizde VAR kayıtları var derler, ligi bitirtmeyiz derler, sezon bitince her şeyi açıklayacağız derler. Sonra istedikleri olunca sus pus olurlar. İşler istedikleri gibi gitmeye başlayınca mutlu olmaya başladıklarında sağduyulu olalım derler” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Başkan Vekili Erden Timur’un açıklamaları perdeye yansıtılarak katılımcılara izletildi.
“Herkesi saf, kendinizi akıllı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?”
Sarı-kırmızılı kulüp yönetiminin çelişkili ifadeler kullandığını örneklerle anlatan Koç, şunları söyledi: “Futbolun marka değerini için mücadele ettiklerini söylerler, hatta hızlarını alamazlar onlar olmayınca Avrupa’ya gidilemeyeceğini iddia ederler. Türk futbolu için adalet aradıklarını söyleyip, adalet bekçiliğine soyunurlar. Hatta kendi televizyonlarında adalet programı yalanını da söylerler. Bir sürü video yolladık, program hiçbir zaman gerçekleşmedi. Ancak çıkarları söz konusu olduklarında kimin emeğini gasp etmeleri gerektiğinde gözünün yaşına bakmazlar. Açıklamalarıyla TFF’ye adeta siper oldular. Çok kısa bir süre sonra aynı TFF’yi tarihin en kötü federasyonu diyerek tüm kurulları istifaya çağırdılar. Bir maçta kulübümüz hakkını aramak için geçen sezon 19 Mart’ta Alanyaspor devre arasında bir paylaşım yaptık rahatsızlığımızı dile getirerek; kıyameti kopardılar. Aradan 10 gün geçti birebir aynısını kendileri yaptılar. İlk yarı oynandı, devre arasında paylaşımı yaptılar. Paylaşımı yapmadan aranızdan bir akıllı çıkıp şunu söylemiyor mu? 'Fenerbahçe aynı şeyi yaptı, ağır suçlamalarda bulundu. Biz de yaparsak riyakarlıktır' diye söylemedi mi? Yoksa herkesi saf, kendinizi akıllı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?”
“Federasyon başkanı susturacakken, çanak tuttu”
Merkez Hakem Kurulu’na (MHK) baskı yapıldığını da sözlerine ekleyen Koç, “Temel hedef söz konusu kişiyi kamuoyu önüne atmak. MHK başkanvekili için Fenerbahçeli dediler. MHK’dan memnun dediler, ben hayatımda ilk defa MHK başkanına değil başkan yardımcısına saldırıldığını görüyorum. Aslında Sabri Çelik’ten çok memnundular. Geçen sezonun PFDK Başkanı için; PFDK başkanının cübbesini giyip adaletli kararlar almasını beklerken, o sırtında Fenerbahçe formasıyla kararlar almaya devam ediyor diye baskı yaptılar. Yine temsilciler kurulu üyesi için Koç Holding çalışanı o yüzden bize ceza veriyorlar dediler. MHK Başkanı Lale Orta’yı Okan Üniversitesi çalışanı ve Fenerbahçeli olduğu söylemleri ile MHK’yı baskı altına almaya çalıştılar. Cesur bir federasyon başkanı olsaydı, ‘Ne diyorsunuz ben Galatasaray kongre üyesiyim, benden önceki başkan Fenerbahçe’de 18 yıl başkan vekilliği yaptı, bir diğer başkanı Beşiktaş Başkanı'ydı demeliydi. Susturacakken, çanak tuttu” şeklinde konuştu.
“Ülke için beka problemisiniz”
Sarı-lacivertlilerin başkanı Koç, sözlerine şöyle devam etti:
“Siz Türk hakemlerine güveniyorsunuz, sadece bizim maçlarda güvenmiyorsunuz. Riyakar oğlu riyakarsınız. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına gönül rahatlığıyla yapabiliyorsunuz. Onun için ülke için beka problemisiniz. İnşallah bir ilki gerçekleştirir bu samimiyet testini geçebilirsiniz.”
“Oynayacakları takımın en iyi isimlerinin akıllarını çeliyorlar”
Transfer döneminde rakip takımın en iyi futbolcularının akıllarının çelindiğini söyleyen Başkan Koç, “Transfer haberleri servis etmede, sözleşmelerde yeni jargonlar üretmede, kamuoyu ve resmi kurumları yanıltmada da Şampiyonlar Ligi’ndeler. Bu ülkede bir tek kulüp çıkıp, Fenerbahçe Spor Kulübü oyuncumuzu ayırttı diyemez. Onlar ne yapar? Kulüple sözleşmeli oyuncuyu, menajerini kafalayıp, inandırırlar, hatta rakamsal konuşurlar. Sonra da kulübü köşeye sıkıştırarak maddi zarara bile uğratabilirler. Ama oyuncuyu o şekilde alabilirler. Yeri gelir kendinin veya rakibinin oynayacağı maçtan önce oyuncunun transfer haberi çıkarttırırlar. İltisaklı oldukları kulüpler üzerinden oynayacakları takımların önemli oyuncularını kadro dışı bıraktırırlar. Bu sezon 2 tane yaşadık. Kayserispor ile maçları vardı. Pendikspor transfer teklifi yaptı. Maç öncesi kadrodan çıkartıldı. Sivassporlu Saiz, takımın en iyi oyuncularından; Eyüpspor transfer teklifi yaptı; tam da Sivasspor - Galatasaray maçından önce. Oyuncunun kadroda yer almaması sağlandı. Bu 3 İstanbul kulübünün yakın ilişkileri futbol dünyasında herkesin malumudur. Zaten 1-2’si var ki aynı ligde oynayıp UEFA kurallarında söz konusu bile olamaz, bir koalisyon lafı çıkardılar, gerçek bir koalisyon. Hülleli transfer yapmak; güya bize transfer çalımı yaptılar. Futbolcunun şartlarını, beklentilerini hepsini biliyoruz. 4 futbolcu var ki; bahsettikleri bedellerin mümkunatı yok. Resmi ve gayri resmi kontrat yapma yaklaşımı var. Futbolcuyla anlaştıkları bedel ile resmi kontrat yazan bedel arasında fark var. Bu fark yeri gelir imaj hakları, yeri gelir sponsorluklarla farkı kapatıyorlar” dedi.
Cedric Bakambu’nun transferinde yanıltıcı bilgi verildiğini vurgulayan Koç, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamayı katılımcılarla paylaştı.
“Erden Timur’un beyanlarının yanlış olduğu tespit edildi”
Sarı-kırmızılı kulübün İtalyan oyuncusu Zaniolo ile ilgili transfer döneminde kendilerinin de teklif verdiğini söyleyen Koç, “Zaniolo transfer teklifinde menajerine yolladığımız teklif, bir şekilde bunların eline geçmiş bu aslında bir suç. Fenerbahçe daha çok verdi, oyuncu bizi tercih etti. Oyuncu o tarafta daha iyi ya. Biz de bunu mahkemeye götürdük. Haksız rekabetin tespiti davasında argümanlarımızdan biri; bu kulübün daha yüksek olmasına rağmen yanıltıcı şekliyle kulübümüzün teklifinden daha az gibi kamuoyuna yansıtılmasıdır. Bonusları gerçeğe aykırı ve eksik aktararak sanki yüzde 100 olduğu algısı oluşturmuştur. Bilirkişi raporu geldi. Dava dosyasından alınan bilirkişi raporunda, bu kulüp tarafından ödenecek toplam bedelin bonuslar dahil Fenerbahçe’nin teklifinden yüksek olduğu dolayısıyla Erden Timur’un beyanlarının yanlış olduğu bu durumun kötüleme haksız rekabet verebileceği tespit edilmiştir” açıklamasını yaptı.
“Verilen verilmeyen kartlar arasında çifte standartta zirve yapılmıştır”
Galatasaray- Antalyaspor maçında yaşanan hakem kararları ekrana getirilerek, ev sahibi takıma kartların verilmediğini ifade eden Koç, “Bizim oyuncularımız sahada adeta dayak yiyorlar. Bunlar tekme tokat dövüyorlar, olacak iş değil. Sahada etkisi var, bir sonraki maçta verilen verilmeyen kartların etkisi var. Psikolojik etkisi var. Gri pozisyonlarda rakibimize nasıl avantaj sağladığı, bize ise nasıl dezavantaj olduğunu kamuoyunda herkesin malumudur. Türk futbolunun kart standartsızlığı son dönemde norm haline gelmiştir. Özellikle bu sezon verilen verilmeyen kartlar arasında çifte standartta zirve yapılmıştır. Bir maçta verilen ve verilmeyen kartlar sadece o maçın gidişatını değil bir sonraki maçın kadrolarını da etkileyerek lig yarışını etkilemektedir” sözlerini sarf etti.
“Bu kulübün ihtiyacı olduğu zor anlarda TFF’nin yetiştiği ortadadır”
Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu’nun uyguladığı cezalara da örnekler vererek, “Hakemler şampiyonluk yarışında bir takımın en küçük hatasını ararken, diğer takımın kör göze parmak hatalarını görmezden geliyor. Şampiyonluk yarışını bu etkilemesin de ne etkilesin? Bu çifte standardı kimseye anlatamazsınız. Kurullar bu sezon bize 8 milyon 946 bin TL ceza kesilmiş, diğer takıma 6 milyon 290 bin TL ceza kesilmiş. Tahkim kurulunda yapılan indirim sonrası Fenerbahçe 8 milyon 116 bin 500 TL, Galatasaray 4 milyon 947 bin TL indirim sağlanmış. Icardi’nin sevki kamuoyu baskısı olmasa sevk edilmeyecekti.
TFF ile bunlar arasındaki ilişki; bu derin ilişkinin adını koyamadık. İlişkinin derinliği ne olursa olsun, bu kulübün ihtiyacı olduğu zor anlarda TFF’nin yetiştiği ortadadır. Yumruk olayından sonra TFF tarafından 1. Lig ve süper lige erteleme kararı getirildi. Sebebini bilmediğimiz şekilde 1. Lig maçları kaydırıldı, ancak süper ligde sadece o haftanın maçları ertelendi bu niye önemli. Bu durum bazılarına avantaj sağlar, bazılarına dezavantaj sağlar. Hava şartları, cezalı sporcular, takımların seyahat süreleri vb. tesadüf de olabilir, bütün bu şartlarda 1. Lig’e başka Süper Lig’e başka muamele yapması rakibimiz lehine şartlar oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan’da düzenlenmesi planlanan ancak ertelenen Süper Kupa finaliyle ilgili ise Başkan Koç, “Basit bir maç organizasyonunun temel gerekliliklerini yerine getirmekte aciz olanlar, sebep olduğu rezaleti dahil yalan ve iftiralarla Fenerbahçe üzerine yıkmaya çalışan bir anlayışla Türk futbolunu yönetiyor” dedi.
“Fenerbahçe’ye bu suçlamayı yapabilecek en son kurumların başında siz gelirsiniz”
Fenerbahçe’nin FETÖ ile ilgili mücadelesini de hatırlatan Ali Koç, şöyle konuştu:
“Fenerbahçe’ye saldırmak pahasına devletin FETÖ’ye karşı mücadelesini zayıflatmak, inkar etmek hatta FETÖ seviciliği yapmaktır. Örgütün oluşturduğu deliller ve vatan haini savcı/yargıçlar tarafından kurduğu, 3 Temmuz operasyonunu kumpas olarak görmeyenlere soruyorum; o halde 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve birçok FETÖ kumpası hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin anlayışınıza göre bunlar da meşru. İşine geleni meşru, işine gelmeyeni gayri meşru kabul etmeniz sizin riyakarlığınızın en somut örneğidir. ‘3 Temmuz olmasaydı, Fenerbahçe’yi yerle yeksan etmeseydik Galatasaray’ın önü açılmazdı’ diyen zamanının büyük FETÖ savunucusu Rasim Ozan Kütahyalı’nın Galatasaraylı olması da tatlı bir tesadüftü. Dikkat edilmesi gereken terörist başının kendi ağzından çıkan sözlerdir; Dua ve himmetle ayağa kaldırmalıyız diyen kulüp kim? Biz değiliz. Hadi siz de biz değiliz deyin. Terörist başının televizyon ekranlarında gönlümdeki takım dediği Galatasaray. Hal böyle iken; Fenerbahçe, bu ülkede FETÖ ile ilgili en son çamur atabileceğiniz kurumların başında gelir. Fenerbahçe’ye bu suçlamayı yapabilecek en son kurumların başında siz gelirsiniz; Galatasaraylılar.”
“3 Temmuz’da malum örgüt ile nasıl mücadele ettiysek, bu camia ile de mücadele içinde olmalıyız”
Saha dışı faktörlerle futbol takımının puan rekoru kırdığını söyleyen Ali Koç, “Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş rekabetinin bir seviyesi ve kültürü vardı. Şimdi ise sportif rekabetten çok dış etkenler sporun önüne geçmiş ana gündem haline gelmiştir. Bir yandan çok yazık diyorum. Öte yandan da bunların dününü, tarihini, DNA’sını anlatmak zorunluktan öte gitmiş hal almıştır. Bunları anlatmadıkça, korkarım ki kendilerini her şeyden üstün gören anlayışları ile bu ülkenin tüm kurumları üzerinde hegemonya kurma çabası dozunu arttırmaya devam edeceklerdir. Her türlü gücü ele geçirmiş, ahlak yoksunu, vicdansız bir yapıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Tarihimizin rekorunu kırdık, bu sezon bu şartlarla topladığımız puanlar mucizedir. Saha içerisinde mücadelemiz kadar, saha dışında kulübümüze, takımımıza destek olmak çok çok önemlidir. Fenerbahçeliyim diyen herkese sorumluluk düşüyor. Takımımızı, hocamızı sahiplenmeli, bu zihniyete karşı dimdik ayakta durmalıyız. 3 Temmuz’da malum örgüt ile nasıl mücadele ettiysek, bu camia ile de mücadele içinde olmalıyız. Fenerbahçe camiamız en ağır saldırılara maruz kalsa da bu memleketin evlatlarını kırdıranlardan olmadı, hiçbir zaman da olmayacak. Her şeye rağmen hala ve ısrarla bu memleketin evlatlarına spor yaptıran, uluslararası platformlarda bayrağımızı dalgalandıran, şampiyon sporcular yetiştiren, devletine ve milletine tarihinden bağlı olan bir camiadır. Bu da böyle devam edecektir. Türk futbolunda ahlaksızların, ahlak; hainlerin ise sadakat dersi vermekten utanmadığı bu arsız dönemden geçerken Fenerbahçe’miz yine iftiracıların, tetikçilerin hedefindedir. 25 yıldır bu yol, yordamla manipüle edilen bir ligimiz vardır. Bunlar şampiyon yapılmaya alışmışlar. Bunlar kayrılmaya alışılmış bir zihniyettir. Fenerbahçe ise tarihi boyunca elde ettiği her şeyi tanımsız mücadelelerle elde etmiş bir camiadır. Futbol takımımız büyük bir mücadele sürdürüyor. İnşallah sonu şampiyonluk olur. Bu yolda yolumuz çok zor, engebeli. Hocamıza, futbolcularımıza sonsuz güveniyoruz keşke sisteme de güvenebilsek ama inşallah olur” şeklinde konuştu.
"Erteleme başvurusu yapacağız"
7 Nisan'da oynanacak Süper Kupa finaliyle ilgili erteleme başvurusu üzerine sorulan soruyla ilgili Koç, "Takvim çok üste üste geldi. Tarihi belirlerken diğer tarihleri göz önünde bulundurmadık. Bizim bu turu geçmemiz ülkemizin dokuzunculuğu için çok çok önemli. Ülke menfaatleri açısından rakibimizin de kabul etmesi halinde yeni bir tarih bulunmasının çok daha doğru olacağını arkadaşlarla aramızda konuştuk. Ahmet Bey bu konuda belli tarihler üzerinde çalışıyor. İnşallah turu geçeriz. Bu turu geçtik özgüveni beni korkutuyor. Yarın UEFA Başkanı da maçımıza geliyor. Evde izleyelim diyecektim ama diyemedim. Bana bir sözü vardı maç seyretmek için. İnşallah tur atlayacağız. Başvuru yapmadık, yapacağız. Turu geçersek yeni vereceğimiz tarih de etkilenebilir. Bu turu geçelim. Bir Türk takımının, Yunanistan'ın başkenti Atina'da, ismi Ayasofya olan bir statta final oynamasını herkes ister. Kim olursa olsun. Bunları konuşmak için çok erken. Hem ligde hem kupada finale de gidebilirsin, dört gün içinde iki kupadan da olabilirsin. Öyle bir ince ipin üzerinde yürüyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin" yanıtını verdi.