Mahalli ifadesinde, “Hükümetimizin ve devletimizin uluslararası camiada mağdur olmaması ve Türkiye Cumhuriyetinin devlet ve milletinin zor durumda kalmaması için uyarılarda bulundum” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla önceki gün gözaltına alınan gazeteci Hüsnü Mahalli (67), emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından sorgulanan Mahalli, ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddederek Türkiye’nin uluslararası camiada zor durumda kalmaması için bir takım uyarılarda bulunduğunu söyledi.
2011 yılının ortalarında yaşanan ve ‘Arap Baharı’ olarak tabir edilen döneme kadar mevcut hükümet politikalarını desteklediğini, bu konuda yazı ve söylemlerinin de mevcut olduğunu belirten Mahalli, “Bu belirttiğim dönemden sonra hükümetin bu yöndeki politikalarını eleştirmeye başladım. IŞİD, El Nusra gibi terör örgütlerinin gerek sosyal medya gerekse yazılı ve görsel basın gibi platformlarda yaptıkları propaganda faaliyetlerinin içeriği açık kaynaklardan tespit edilebilmektedir. Söz konusu tespitlere dayanarak hükümetin bu konuda daha duyarlı olmasını, bu gibi değerlendirmelerin ülkemizi ve hükümetimizi uluslararası camiada zor durumda bırakacağını duyarlı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak belirttim” şeklinde konuştu.
Bu söylemlere muhatap olan hükümetimizin ve devletimizin uluslararası camiada mağdur olmaması ve Türkiye Cumhuriyetinin devlet ve milletinin zor durumda kalmaması için uyarılarda bulundum. Atılı suçlamaya muhatap olmak benim için onur kırıcıdır.
“ARAP MEDYASI AJAN OLDUĞUMU İDDİA ETTİ”
2011 yılına kadar hükümet ile Ortadoğu ülkeleri arasında dostluk ilişkilerinin kurulmasına ve geliştirilmesine aracılık ettiğini belirten Mahalli, “Hükümetimize bu konuda danışmanlık da yaptım. Ben Ortadoğu’da tanınan bir gazeteciyim. TC adına danışmanlık yaptığım için Arap Medyasında benim içim ajan gibi söylemlerde de bulunulmuştur. 2011 yılı Şubat ayında da dönemin Başbakanının tavsiyesiyle Türk vatandaşı oldum. Anlattığım nedenlerle suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI’NA HAKARETİ KENDİME HAKARET SAYIYORUM”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Cumhurbaşkanı’na hakaret etmem söz konusu olmaz ve kendime hakaret olarak sayıyorum” diyen Mahalli, “Ayrıca benim nörolojik MS rahatsızlığım bulunmaktadır. Gözaltında iken rahatsızlanmam sonucu doktorların tedavi görmem yönündeki ısrarlarına rağmen ifade vermek amacıyla adliyeye geldim. Yeniden hastanede tedavi olmam gerekmektedir. Sağlık sorunlarımı devlet büyüklerimiz de bilmektedir” dedi.
TUTUKLANMASI İSTENDİ
Savcılık, Mahalli’yi “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından tutuklama talebiyle mahkeme sevk etti. Soruşturma savcılığı, sevk yazısında Mahalli’nin Ulusal ölçekli yayın yapan televizyon kanallarında program sunduğunu, köşe yazarlığı yaptığını ve bu şekilde belirli hedef ve takipçi kitlesi bulunduğunu belirtti.
Sevk yazısında, “Şüpheli Mahalli’nin muhtelif tarihlerde zincirleme olarak sosyal medya hesabı paylaşımları, televizyon programları ve gazete röportajı yoluyla devletin politikasını belirleyen Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Cumhurbaşkanını kast ederek, mesnetsiz olarak tahkir edecek şekilde başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere birçok terör örgütünü yaklaşık 5 yıldır desteklediği ve yardım ettiği şeklinde alenen söylemlerde bulunarak söz konusu makam ve kişilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bir fiil veya olgu isnat etmek suretiyle atılı suçları işlediği anlaşılmıştır” denildi. Mahalli, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgulanacak.
(İHA)