2012 yılı Ağustos ayında Hakkari Geçimli Karakolu'na yapılan terör saldırısı sonucu 6 asker ve 2 korucu şehit olmuş, 14 asker de yaralanmıştı. Saldırıdan yaralı kurtulan 14 askerden biri olan İnegöllü Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut, yaralı halde otobüsle İnegöl’e gönderilince, Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Daha sonra kendi isteği ile otobüsle geldiğini açıklayan Yakut, askerliğini bitirmesine rağmen, kendisine halen gazi unvanı verilmedi.
Aradan 5 yıl geçmesine rağmen oğlu Erhan Yakut'a gazilik unvanı verilmediğini, iş kazası raporu verildiği ifade eden Erhan Yakut'un babası Cengiz Yakut, "Benim oğlum Erhan Yakut, 2012 yılında Hakkari/Çukurca Geçitli karakolunda yaralandı. Ankara'dan o dönem otobüsle yollamışlardı oğlumu, sorun değil. Ondan sonra biz avukatlar aracılığı ile hastaneleri gittik. En son adli tıp kurumun gönderildik. Adli tıp kurumundan gelen raporda iş kazası raporu tutuluyor. Bu nasıl oluyor ? Adaletin yerini bulmasını ve tecelli etmesini istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızdan bu konuya el atmasını istiyorum. Oğlum inşaattan düşmedi, fedailik yaparken bu hale gelmedi. Oğlum Hakkari'de Peygamber Ocağı'nda yaralandı. Belinde mermi yarası var, sol baş parmağında çatlak var, 100'den fazla şarapnel parçası var. Ama çalışmasında engel yok diyorlar. Benim oğlum koltuk döşeme işçisi ama sağlık raporları alamıyoruz, çalışamıyor. Ehliyet alacağım sağlık raporu alamadığımız için ehliyet bile alamıyoruz. Atardamarında şarapnel parçası var al bu şarapneli diyoruz doktorlara, riskli diyorlar. Riskliyse inşaattan düşmüş gibi bu rapor nasıl veriliyor."
2012 yılında yapılan ziyaretlerde oğluna gazi dediklerini belirten Cengiz Yakut, "Geçen internette gördüm bir kardeşimiz az bir şey şarapnel parçasıyla gazi olmuş. İlk oğlum geldiğinde oğlunuz gazi dediler. O dönemin Bursa Valisi Şahabettin Harput oğlunuz gazi dedi. Milletvekilimiz Hüseyin Şahin her şeyinize koşacağız, yardımcı olacağız dediler ama gelinen nokta sıfır. Ben mağdur değilim benim oğlum mağdur. Ben yemedim içmedik, giydirdim. Gün geldi aç kaldığımız günler oldu ama veresiye aldım evladımı büyüttüm. Ben oğlumu asker ocağına, peygamber ocağına gönderdim ama bunlar oldu. Bunlar oldukça Peygamber Efendimizin kemikleri sızlıyor ben bundan eminim. Ama çocuğuma bir el tutulmadı. Ama bu gariban olduğumuzdan, arkamızın olmadığından kimse elimizi tutmadı, sahip çıkan olmadı. Ben evladımın devlet koruması altıda olmasını istiyorum. Ben ona kaç yaşına kadar bakacağım, ben öldükten sonra dilencilik mi yapacak benim evladım? Bu raporlar geldiğinden beri evladım ortalıkta yok. Gece eve geç geliyor, esrar mı içiyor,eroin mi içiyor, kim verecek bunun hesabını. Benim feryadımı Cumhurbaşkanımızın duymasını istiyorum. Benim evladıma sahip çıkacak bir Cenabı Allah birde Cumhurbaşkanımız. Avukata paramız olmadığı için bir şey yapamıyoruz. Ama şu rapora iyice bakılması gerekiyor. Raporda şarapnel parçası tespit edildi, kaval kemiğinde mermi yarası tespit ediliyor, sol baş parmağında sakatlık tespit ediliyor ama iş kazası raporu tutuluyor böyle saçmalık olur mu. Hakkari Çukurca Geçitli Karakolunda 4-5 saat çatışma sürmüş. Canını ortaya koymuş, namusumuzu temizlemiş, namusumuza sahip çıkmış. Daha ne yapsın benim çocuğum. Vatanımızı, namusumuzu beş paralık etmemiş. Bu mu yani adalet, adaletin tecelli etmesini istiyorum. Cumhurbaşkanım size sesleniyorum, başka kimseye seslenecek halimiz yok. Askeriyedeki komutanlarımızın adil olması gerekiyor, elini vicdanına koyan olmadı" dedi.
Yakut, raporu hazırlayan hekimden birinin ıslak imza soruşturmasından görevden alındığını ifade etti. Oğlunun cuma akşamı yaralı askere gazilik unvanı verildiği yönündeki haber sitelerinde çıkan haberin ardından kaybolduğunu aktaran baba Yakut, “Oğlumun hayatından endişeliyim. Her yere haber saldım. Cumartesi günü sabah 07.00 sıralarında telefonunu da evde bırakıp evden çıkmış. Akşam saatlerinde eve gelmedi. Bizde endişelendik. Cumartesi gününden bu yana oğlumdan haber alamıyorum. Oğlumun hayatından endişe duyuyorum. Yetkililerden yardım istiyorum, oğlumu bulun” ifadelerini kullandı.
İHA