İstanbul
Genç MÜSİAD Genel Başkanı Yunus Furkan Akbal, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Ülkemizin ciddi bir üretim gücü var, bu gücü uluslararası pazarlarla daha iyi buluşturabilmek için ülkemizde bulunan uluslararası öğrencileri doğal bir Türkiye Ticaret Elçisi olarak görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Ülkemizde bulunan uluslararası öğrencilere yönelik, 'Genç Ticaret Elçileri' isminde nişane bir proje yürüttüklerini belirten Akbal, bu kapsamda misafir öğrencilere dış ticaret, ihracat, girişimcilik, ticari istihbarat gibi konularda eğitimler verdikten sonra dış ticaret üzerine staj programı uygulaması yaptıklarına dikkati çekti.
Uluslararası öğrencilerin, en az üçten fazla yabancı dil bilgisi olduğunu, kendi ülke ve akrabalarının bulunduğu coğrafyalarıyla kuvvetli bağlantıları sayesinde dış ticaret öncüleri olma potansiyeli taşıdıklarını belirten Akbal, "Dolayısıyla ülkemizde bulunmakta zorlanılan nitelikli ihracat pazarlama personeli açığını kapatmak için ciddi bir fırsat, aslında bizzat elimizin altında olduğunu ifade etmem lazım. Bu açıdan baktığımızda bu öğrencilere yabancı öğrenci kelimesini nitelemesini yapmayı bile yanlış buluyor, uluslararası öğrenci kelimesini kullanmayı tercih ediyoruz." yorumunu yaptı.
Akbal, Genç Ticaret Elçileri projesini sadece İstanbul'daki misafir öğrencilere yönelik uygulamadıklarını hatırlatarak "Genç MÜSİAD tüm Anadolu'da yaygın bir teşkilat yapısına sahip. Sakarya, Ankara, Bursa, Konya, Kocaeli, Denizli, Antalya gibi şehirlerdeki şubelerimizde de bu şehirlerdeki misafir öğrencilere yönelik UDEF ve üniversiteler iş birliği ile projemizi gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Akbal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genç Ticaret Elçileri projemiz yaklaşık altı senedir yürütülmekte, son iki sene içerisinde bu altı şehirlerde mezun ettiğimiz 500 Genç Ticaret Elçisini bu sene 22 Ekim'de MÜSİAD Genel Merkez’de düzenlediğimiz Genç Ticaret Elçileri zirvesinde misafir ettik. Zirve kapsamında şehirlerde dereceye giren uluslararası öğrencilere, bizzat protokolün elinden Türkiye Ticaret Elçisi beratı takdim ettik. Bu öğrencilerimizin birçoğu ilk defa ticari bir konuyla iştigal eden arkadaşlardı.
Bir kısmı dış ticaret personeli olarak kimisi ise kendi girişimleriyle Türk ürünlerini yurt dışına ihraç etmeye başlamışlardı. Zirvemizde dereceye giren öğrencilerin anlatmış oldukları ticaret hikayeleri ve rakamlara baktığımız zaman gerçekten büyük işler başardıklarını ve Genç MÜSİAD olarak bu başarılara vesile olmanın ülkemiz adına gurur ve mutluluğunu yaşadık."
"Uluslararası öğrenciler uzun vadede Türkiye'nin fahri ticaret elçileri olacak"
“Uluslararası Öğrencilerin Türkiye'nin Dış Ticaretine Katkısı” konulu bir anket çalışması düzenlediklerini kaydeden Akbal, Türkiye'de eğitim gören uluslararası öğrencilerin Türkiye’nin dış ticaretine yapmış oldukları katkıyı ortaya çıkarmak adına yaklaşık 500 uluslararası öğrencinin katıldığı bir anket araştırma çalışması yürüttüklerini ifade etti.
Akbal, "Anket araştırmamızın sonuç raporuna göre araştırmaya katılan uluslararası öğrencilerimiz son iki yıl içerisinde toplamda 245 milyon dolar doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye’den ihracat yapılmasına vesile oldular. Bu rakamı başaran öğrencilerin yaş ortalaması 25. Bu öğrencilerden yüzde 38’i çalıştıkları Türk şirketlerini sıfırdan ihracata başlattılar. En çok ihracat artışına vesile oldukları sektörler ise sırasıyla: Tekstil, Makine, Mobilya ve Gıda." değerlendirmesinde bulundu.
Ulaşılmış olan bu rakamların gayet gurur verici olduğunu aktaran Akbal, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu projenin Türkiye ekonomisine doğrudan bir katkısı olduğu gibi aslında uzun vadede sürdürülebilir de katkısı var. Çünkü bu arkadaşlarımız Türkiye'den mezun olup ülkelerine döndükleri zaman bir ticaret yapmak istediklerinde iş birliği yapmak için istekli olacakları ilk pazar doğal olarak aşina oldukları Türkiye pazarı olacak.
Yani aslında bu arkadaşlarımız uzun vadede projemizin isminde de geçtiği gibi Türkiye'nin fahri ticaret elçileri olacak. Bu sürdürülebilir bir ekonomi ve dış ticarete katkıyı da ifade ediyor. Dolayısıyla şuan ortaya çıkan 245 milyon dolarlık rakamın güzelliğine aldanmamak ve önemli olan uzun vadedeki faydalara odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz."
"Uluslararası öğrencilerimiz Türkiye'nin ithalat rakamlarını düşürme anlamında ciddi potansiyel taşıyor"
Ticaretin sadece satarken değil aynı zamanda alırken de avantajlı olmayı gerektirdiğini aktaran Akbal, "Türkiye olarak sadece ihracat yapan bir ülke değiliz, aynı zamanda yoğun bir şekilde ithalat yapan da bir ülkeyiz ve hatta ihracatımızın da yaklaşık yüzde 60’ı ithalata dayalı." diye konuştu.
Akbal, üretip ihraç edebilmek için özellikle ham madde noktasında ithalatında gerekli olduğuna işaret ederek, ithal etmek durumunda olunan kalemlerin daha uygun şartlarla ithal edilmesinin en az ihracat kadar önemli bir konu olduğunu belirtti.
Akbal, ithal edilmekte olan bir ürünü daha makule alabilmenin aslında Türkiye'nin elini daha da kuvvetlendirdiğini kaydederek, "Bu uluslararası öğrencilerimiz kendi pazarlarını çok iyi bildikleri ve kılcallarına çok daha rahat ulaşabildikleri için alternatif tedarik bağlantıları kurarak Türkiye'nin ithalat rakamlarını düşürme anlamında da ciddi potansiyel taşıyorlar. Bu anlamda anketimizde bu konuyu da arkadaşlarımıza sormuştuk.
Rapor sonucunda kimi ürünlerde yüzde 33'e varan daha uygun alım şartlarının oluştuğunu gördük. Dolayısıyla bu öğrencilerin ihracata katkıları olduğu gibi ülke olarak yapmak durumunda olduğumuz ithalatın iyileştirilmesine de ciddi katkıları var. Misafir öğrencilerin Türkiye dış ticaretinin gelişmesine dikkati çekecek seviyede katkısı olduğunu bu araştırmamızın sonuçlarında çok net bir şekilde görebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Akbal, "Ülkelere gelen misafir öğrenciler, genellikle geldikleri ülkede harcamış oldukları eğitim, konaklama ve sosyal masraflar bağlamında ekonomiye katkısına dikkat edilir, biz ise misafir öğrencilerin potansiyelinin kesinlikle sadece bu konuya indirgenemeyeceğini ifade ediyoruz. Yani aslında bu öğrencilerin sadece Türkiye içerisinde harcadıkları paraların ekonomimize katkısından çok daha öte ülkemiz dış ticaretine yaptıkları katkı çok daha dikkati çekici." dedi.
"Uluslararası öğrencilere çalışma izninin olması Türkiye'nin dış ticaret sektörü için çok kritik"
İngiltere, Amerika, Kanada gibi gelişmiş ülkelerin pek çoğunda eğitim ekonomisine önem verildiğini ve eğitim ekonomisinin bu ülkelerin ekonomilerinde ilk 10 gelir kaynağı arasında yer aldığına işaret eden Akbal, Türkiye'nin de bu alanda şuan da 300 bine yaklaşan uluslararası öğrenci rakamı ile ciddi bir ivmelenmenin içerisinde olduğunu ifade etti.
Akbal, bahsi geçen ülkelerde gelen misafir öğrencilerin haftada 30-40 saatlere varan hazır çalışma izinlerini ile birlikte eğitimlerine başladıklarını aktararak, "Ancak bizim ülkemizde bu öğrencilerin çalışma izinleri olmadığı için sadece teoriye hapsolduğunu görüyoruz. Bir şirket üzerinden çalışma izni almaları kısmi olarak mümkün olsa da pek de kolay olmayan bir prosedürü var bu sürecin." açıklamasını yaptı.
Türkiye’ye eğitim görmeye gelen bir öğrencinin direkt 20 saatlik bile olsa bir çalışma izninin olması Türkiye'nin dış ticaret sektörü için özellikle çok kritik olduğunu belirten Akbal, "Belki her sektör için aynı durum olmayabilir ancak özellikle ülkemizin insan kaynağına ihtiyacı olan sektörlerde bu konu dikkatle değerlendirilmeli diye düşünüyoruz, yurt içinde alternatifi neredeyse çok az olduğu için.
Bu öğrencilerin eğitim süreçlerinde ellerinde olacak bir çalışma izniyle pratik hayata daha fazla temas edip raporda bahsettiğimiz rakamları çok daha geliştirerek Türkiye ihracatına çok daha fazla katkı sağlayabileceklerini öngörüyoruz. Hükümetimizin de bu noktada çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu çalışmaları da büyük bir heyecan ve mutlulukla da takip ettiğimizi ifade etmek isterim." diyerek sözlerini tamamladı.