Gözdeki sinsi hastalık… Baş ağrınızın sebebi o olabilir
Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen ‘glokom’ oldukça sinsi ilerleyen bir hastalık… Kimi zaman ileri evreye geçene kadar hiçbir belirti vermiyor. Göz tansiyonunun baş ağrısı yapabileceğinin altını çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Coşar, konuyla ilgili çok önemli bilgiler paylaştı.
Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen ‘glokom’ oldukça sinsi ilerleyen bir hastalık… Kimi zaman ileri evreye geçene kadar hiçbir belirti vermiyor. Göz tansiyonunun baş ağrısı yapabileceğinin altını çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Coşar, konuyla ilgili çok önemli bilgiler paylaştı.
Göz tansiyonu (glokom), göz sinirinde incelme ve buna bağlı görme alanı kaybına yol açan bir göz hastalığıdır. Genellikle yüksek göz içi basıncı ile birlikte görülür.
Kimler risk altında?
Glokomun en yaygın tipi olan primer açık açılı glokom için kimi risk faktörleri şunlardır:
-Göz içi basıncı: Göz içi basıncı arttıkça glokom riski de artar. Her 2 göz arasında 4 mmHg’dan fazla basınç farkı da glokom riski açısından anlamlıdır.
-Yaş: Yaşlılarda daha sıktır.
-Irk: Siyah ırkta daha sıktır, daha erken görülür ve kontrol altına alınması daha zordur.
-Aile hikayesi: Kardeşlerde risk 4 kez, çocuklarda 2 kez fazladır.
-Diyabet mellit (şeker hastalığı) olanlar
-Miyopi olanlar
-Doğum kontrol hapı: Östrojenin koruyucu etkisini ortadan kaldırarak, glokom riskini artırdığı düşünülmektedir.
-Damar hastalıkları: Hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, migren gibi hastalıklar göz sinirinin kanlanmasını bozarak glokom riskini artırabilir.
Belirtileri nelerdir?
Glokomun belirtileri de tipine göre farklılık gösterir:
-Primer açık-açılı glokom: Primer açık açılı glokomda eğer hasar ilerlemediyse, başlangıçta görsel belirtiler yoktur. O nedenle hastalar göz doktoruna başvurmadıkları müddetçe glokomları olduğunu anlamazlar. Glokoma “sinsi” bir hastalık denmesinin nedeni budur. Ancak hastalık çok ilerlediğinde geri dönüşsüz görme alanı kaybı ve görme kaybı baş gösterir.
-Normal tansiyonlu glokom: Belirtileri primer açık açılı glokomla benzerlik gösterir ancak daha yavaş ilerler.
-Açı kapanması glokomu: Gözün şeffaf (kornea) tabakası ödemlenir, görmede sislenme ve ışıkların etrafında haleler oluşur, görme çok düşebilir, göz kızarması ve şiddetli göz/baş ağrısı olur, karın ağrısı-bulantı-kusma gelişebilir.
Hangi yaşlarda görülür?
Glokom genellikle bir ileri yaş hastalığıdır. Glokomun en yaygın tipi olan primer açık açılı glokom riski 40 yaştan sonra artar. Kırk yaştan sonra glokom görülme sıklığı %2’dir. Ancak bebeklerde bile glokom izlenebilir. Glokomun doğuştan olan tipine “konjenital glokom” denir.
Göz tansiyonu çeşitleri
Glokomun çeşitli tipleri vardır. Her bir tipin nedeni farklıdır:
-Primer açık açılı glokom: Glokomun bu tipinde, genetik mutasyonlara bağlı olarak göz içi sıvısının göz dışına çıkışı bozulur ve biriken sıvı göz içi basıncını artırır. Artan basınç hem mekanik olarak, hem de kanlanmasını bozarak göz sinirini tahrip eder.
-Normal tansiyonlu glokom: Normal tansiyonlu (normotensif) glokomda, göz sinir hücreleri normal aralıktaki basınca bile duyarlı olabilir veya göz sinirinde kanlanma bozukluğu olabilir.
-Açı kapanması glokomu: Bu glokom tipinde, göz içi sıvısı gözden çıkış (drenaj) sistemine ulaşamaz ve biriken sıvı göz içi basıncını artırır.
Nasıl tedavi edilir?
Glokom tedavisinde göz tansiyonunu düşüren ve göz sinirini koruyan göz damlaları kullanılır.
Selektif laser trabeküloplasti (SLT) denen lazer tedavisi, göz içi sıvısının göz dışına akımını artırarak göz tansiyonunu düşürür. Farklı glokom tiplerinde farklı lazer uygulamaları da yapılabilmektedir.
İlaç veya lazer tedavisinin uygun/yeterli olmadığı durumlarda, başta “trabekülektomi” denen ameliyat yöntemi olmak üzere çeşitli cerrahi tekniklerle göz tansiyonu düşürülür.
Son yıllarda ağızdan alınan “sitikolin” gibi ajanlar da göz sinirini koruyarak glokom tedavisinde katkı sağlamaktadır.
Göz tansiyonu tedavi edilmezse neye yol açar?
Pek çok hastalıkta olduğu gibi glokomda da erken tanı ve tedavi çok önemli. Glokomun erken evrelerinde herhangi bir belirti bulunmuyor. Göz doktoruna düzenli gidilmediği takdirde tanı çok gecikebiliyor, bu da geri dönüşsüz görme alanı ve görme kaybı anlamına geliyor. Diğer bir deyişle glokom tedavi edilmediğinde körlükle sonuçlanabilen ciddi bir hastalık. Erken tanı konduğunda ise glokomu kontrol altına almak ve göz sinirinin yıllık kaybını yavaşlatmak, görme alanını ve görmeyi korumak mümkün. O nedenle yıllık göz muayenesini herkese ve özellikle glokom riskinin artmış olduğu 40 yaş üstü bireylere öneriyoruz.
Göz tansiyonunu düşüren yiyecekler var mı?
Glokomu olanlar normal kilolarını korumaya çalışmalı, aşırı kahve tüketiminden kaçınmalı, bolca sebze ve meyve tüketmeye dikkat etmelidirler.
A vitamini ve karoten bakımından zengin meyve ve sebzeler (karalahana, havuç, şeftali, vb), C vitamininden zengin sebze ve meyveler ile nitrattan zengin yeşil yapraklı sebzelerin (ıspanak, roka, pazı, marul, vb) glokom riskini azalttığı yönünde kimi gözlemsel çalışmalar mevcuttur. Ancak bu beslenme önerilerinin hiçbiri glokom ilaçlarının yerine geçemez, lazer veya ameliyat gereksinimini ortadan kaldırmaz.