Günlük yaşantımız dijital dünya ile iç içe ilerliyor. Bunun birçok avantajı bulunsa da tehlikeli hâle gelmemesi için doğru kullanmak ve anlamak gerekiyor. Dijital bağımlılık konusunda farkındalığın oluşumunu sağlamak amacıyla dijital okuryazarlığın gelişmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Eren Efe, Türkiye’de günlük internet kullanımının toplam nüfus ortalamasına göre 8 saat olduğunu belirtti.
Dijital dünyanın her geçen gün gelişmesi ve her yaş grubuna yayılması ile kullanım oranı gittikçe artıyor. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de artan internet kullanımı ve süresi birçok problemi de beraberinde getiriyor. Dijital teknolojilerin kullanımına ilişkin yaşanan öz-denetim probleminin dijital bağımlılık olarak ele alındığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Yeni Medya ve İletişim Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Eren Efe, dijital bağımlılık farkındalığının sağlanması için dijital okuryazarlığın gelişmesi ve bireylerin dijital tüketimlerini denetlemeleri gerektiğini belirtti. Türkiye’de 68.9 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor
Gelişen teknolojiler ve güncellemeler sonucunda gündelik yaşam dijital kültürün etkisi ile devam ediyor. Dünya genelinde artan kullanım oranı; ekonomik, sosyal ve kültürel birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. DataReportal’ın Eylül 2022 raporuna göre, aktif sosyal medya kullanıcısı 4.62 milyar kişiye ulaşarak dünya nüfusunun yüzde 58.4’ünü oluşturuyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Eren Efe, “Bir internet kullanıcısının günlük çevrim içi olma süresi dünya ortalamasına bakıldığında 7 saati buluyor. Türkiye’de ise 2021-2022 arasında yüzde 5.9 artarak, toplam nüfusun yüzde 82’sini oluşturan 69.5 milyon internet kullanıcısı var. Yüzde 14.8’lik artışla da nüfusun yüzde 80.8’ini oluşturan 68.9 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Türkiye’de günlük internet kullanım süresi ise toplam nüfus ortalamasına göre 8 saate ulaşmaktadır” dedi. “Dijital okuryazarlık” eğitimi gerekli
Gelişen teknoloji ile birlikte hayatımıza birçok yeni kavram dâhil oldu. Bunlardan biri de “dijital okuryazarlık”. Bireylerin dijital tüketimlerini anlamaları ve denetleyebilmeleri için dijital okuryazarlık eğitimlerinin gerekli olduğunu ifade eden Dr. Efe, “Dijital bağımlılık; oyun, çevrim içi platformlar, mobil cihazlar, sosyal medya gibi her türlü dijital cihaz ve dijital platformun aşırı ve takıntılı kullanımına işaret eden dürtü kontrol bozukluğudur. Siber psikoloji alanında ele alınan bu bağımlılık türü, 1995 yılında hastalık kapsamına alınarak değerlendirilmeye başladı. Dijital bağımlılık konusunda farkındalığın oluşumunu sağlamak amacıyla dijital okuryazarlığın gelişmesi gerekiyor. Bireylerin her türlü dijital cihaz uygulamalarını kullanabilme yetkinliklerini ifade eden dijital okuryazarlık aynı zamanda bu yetkinliklerle birlikte ortaya çıkan risklere yönelik farkındalık oluşturabilmeyi de içeriyor. Bu nedenle dijital bağımlılığı önleyici bir yaklaşım biçiminin dijital okuryazarlık eğitimlerine dâhil edilmesi, dijital bağımlılıkla mücadele edilmesine yardımcı olacaktır” şeklinde belirtti.