USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gürültü çıkardı diye...

Fırındaki hamur karma makinesinin gürültüye sebebiyet verdiğini öne süren vatandaş, işletmeciden şikayetçi oldu. Belediye ekipleri fırında sabaha karşı ses denetimine çıktı. Hamur karma makinesinin yönetmeliklerde belirtilen seviyenin üzerinde ses çıkardığını tespit edince, işletmeciye idari para cezası kesti. İşletmeci, 'Gürültüye neden olmak' suçundan yargılandığı dava kapsamında, fırından kaynaklanan bir gürültünün söz konusu olması nedeniyle, olayda bu suçun yasal unsurları oluşmadığı ve idari yaptırıma konu bir suçun söz konusu olduğu gerekçesiyle beraat etti. Belediyenin temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay, yerel mahkemenin kararının bozulmasına hükmetti.

Gürültü çıkardı diye...
02-07-2015 14:19
Google News

İlginç olay 2010 yılında İzmir'de meydana geldi. Oturduğu sokaktaki fırından çıkan gürültüden rahatsız olduğunu öne süren Ö. isimli vatandaş, konuyla ilgili fırın işletmecisini İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne şikayet etti. İhbarı değerlendiren belediye ekipleri, saat 04.00 ile 04.15 saatleri arasında işletmede yapılan kontrolde, gürültüye karşı yalıtım olmadığını tespit etti. Fırındaki hamur karma makinesi bulunduğunu tutanak altına alan ekipler, işletmede 2010 Yılı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nde belirlenen gürültü seviyesinin aşıldığını belirledi. Fırın işletmecisine yalıtım yapması ihtarında bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 2872 Sayılı Kanun kapsamında işletmeciye idari para cezası kesti.

Belediyenin suç duyurusunda bulunması üzerine konuyla ilgili yürütülen savcılık soruşturması kapsamında fırın işletmecisi hakkında İzmir (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 'Gürültüye neden olmak' suçundan dava açıldı. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 183/1. maddesinde düzenlenen gürültüye neden olma suçunun kasten işlenebilen suçlardan olduğuna dikkat çeken mahkeme, sanığın işlettiği fırından kaynaklanan bir gürültünün söz konusu olması nedeniyle, olayda bu suçun yasal unsurları oluşmadığı ve idari yaptırıma konu bir suçun söz konusu olduğu gerekçesiyle sanığın beraatine hükmetti. Kararın temyiz edilmesiyle dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 4. Ceza Dairesi, gürültünün kanunlarda suç olduğuna dikkat çekti.

Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamayı mümkün kılmak üzere kanunlarda, yönetmelik ve düzenleyici işlemlerde gürültüye ilişkin hükümlere yer verildiğinin vurgulandığı Yargıtay kararında, "TCK'nın 183. maddesinde düzenlenen 'gürültüye neden olma' suçu; 'İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak', başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olma halinde oluşacaktır. Mevzuat ve düzenleyici işlemlerde, hangi ses düzeyinin insan sağlığının zarar görmesine elverişli olduğu açıkça belirlenmediğine göre, sorunun, sesin düzeyi, sıklığı, saati, kaynağı, mesafesi gibi hususlar gözetilerek somut olayın özelliklerine göre bilimsel veriler yardımıyla uzman bilirkişilerin görüşleri yardımıyla çözüme kavuşturulması gerekir. Dosyada açık adresi bulunan Ö. adlı kişi duruşmaya çağrılmamış ve dinlenmemiştir. Dosyada bilirkişi raporu da bulunmamaktadır." denildi.

ŞİKAYETÇİ VATANDAŞ DİNLENİLMELİYDİ

Öncelikle Ö. adlı kişinin duruşmaya çağrılıp dinlenerek, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 234. maddesindeki yasal hakları hatırlatılıp, şikayetine ilişkin ayrıntılı anlatımına başvurulması gerektiğine dikkat çekilen kararda şu ifadelere yer verildi: "Daha sonra ölçülen gürültü düzeyinin insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığının bilimsel ölçütlere göre değerlendirilmesi için dosya, üniversitelerin Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzman Kulak Burun Boğaz hekimlerinden, tercihen odyoloji uzmanlığı bulunan iki hekim ve yine bir odyologdan oluşacak üç kişilik heyete tevdi edilerek, somut olayda gürültünün, insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir. Açıklanan gerekçelerle eksik incelemeyle kurulan hüküm hukuka uygun görülmemiştir. Şikayetçi İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle hükmün bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ