Birleşmiş Milletler
( (BM))'nin New York'taki Genel Kurulu'nda, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 75. yılı için belirlenen BM İnsan Hakları Ödülleri sahiplerine takdim edildi.
Ödül töreninde konuşan Guterres, 7 Ekim'de başlayan çatışmalar sonrasında "Gazze'de her gün dramatik ölümlere ve acılara tanık olduklarına" ve "siviller açısından korkunç sonuçlara yol açan çatışmaların tüm şiddetiyle sürdüğüne" dikkati çekti.
Guterres, "Dünyanın, antisemitizme, Müslüman karşıtı bağnazlığa, azınlık Hıristiyan topluluklarına yönelik saldırılara, her türlü nefret ve istismara karşı seslerini yükseltecek ülke liderlerine, şirketlere, siyasi partilere, dini ve sivil örgütlere ve diğer liderlere ihtiyacı var." ifadesini kullandı.
BM Genel Sekreteri, 75 yıl geçmesine rağmen dünyada hala "eşitsizliklerin derinleştiğini, açlık ve yoksullukların arttığını, kadın haklarının durakladığını ve bazı durumlarda gerilediğini" dile getirdi.
Guterres, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, her birimizin tek bir insanlık ailesinin eşit üyeleri olduğumuz temel gerçeğine uygun hareket etmeye yönelik açık bir çağrıdır." dedi.
"Hiçbir ayrım gözetmeksizin her hayat önemlidir"
BM Genel Kurul Başkanı Dennis Francis, dünya çapındaki insan hakları savunucularının başarılarını onurlandırmak üzere düzenlenen oturumun açılış konuşmasında, "tüm insanların eşitliğine" vurgu yaptı.
Francis, "İnsan haklarının, salt sloganların ötesine geçmesini sağlamak, bireylere, kutsal sayılan ve kutsal sayılması gereken haklarını geri talep etme gücü vermek için harekete geçme zamanıdır. Çünkü hepimiz insanız ve haklar bakımından eşitiz. Hiçbir ayrım gözetmeksizin her hayat önemlidir." diye konuştu.
Dünya çapında hala milyonlarca kişinin en temel insan haklarından mahrum bırakılmaya devam edildiğini söyleyen Francis, evrensel beyannamelere, hedeflere ve ilkelere sahip çıkma konusunda nerede yetersiz kalındığının sorgulanması gerektiğinin altını çizdi.
"İnsan hakları savunucuları, değişimin ileri görüşlü temsilcileridir"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de "İnsan hakları savunucuları, değişimin ileri görüşlü temsilcileridir. Onlar, hepimiz için daha iyi bir gelecek görüyorlar ve bu geleceği nasıl gerçeğe dönüştüreceklerini biliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Bu alanda ödül alanlara seslenen Türk, "Sizler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin elçilerisiniz. Olağanüstü çalışmalarınız, dünyamızı her geçen gün daha iyiye doğru değiştiriyor. Bu, kararlılık gerektirir ve cesaret ister." dedi.
Türk, ödül sahiplerine, dünya çapında insanlara daha iyi bir gelecek inşa etmeye yönelik eşsiz katkılarından dolayı teşekkür etti.
1968'den bu yana verilen BM İnsan Hakları Ödülü'ne bu yıl Beyaz Rusya'dan Viasna İnsan Hakları Merkezi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden Julienne Lusenge, Ürdün'den Amman İnsan Hakları Araştırmaları Merkezi, Uruguay'dan Julio Pereya ile "Temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre hakkının evrensel olarak tanınması için çalışan Küresel Koalisyon" layık görüldü.