Ankara’da bir otelde düzenlenen STM ThinkTech "Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler" paneline Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, STM Genel Müdürü Murat İkinci ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever katıldı. STM Genel Müdürü Murat İkinci’nin açılış konuşması ve Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol’un sunumu sonrasında panele geçildi.
Panelde konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "Biz savunma kavramının artık şöyle tanımlanması gerektiğini düşünüyoruz. Başkanlığımız Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını tedarik ötesinde, ülkenin savunmasını sağlamak anlamında enerji, haberleşme, ulaştırma, sağlık gibi alanların ülkenin savunmasının ayrılmaz bir parçası olduğu, hem yerleşme alanlarında hem de ülkede sosyal etkileri, toplumsal etkileri ve herhangi bir kriz durumunda veya savaş durumunda oradaki tedbirler açısından bunlara bütüncül bakılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu savunmanın sadece Türk Silahlı Kuvvetleri olmadığı anlamına geliyor. O açıdan bütüncül bakmak gereğinde enerji alanındaki yetkililerle, gerektiğinde ulaştırma alanındaki yetkililerle, gerekse sağlık yetkilileri ile yakın temas içinde olması gerektiğini görüyoruz" diye konuştu.
"RUSYA FEDERASYONU VE TÜRKİYE’NİN ENERJİ ALANINDAKİ İŞ BİRLİĞİ BÖLGEDE BÜYÜK BİR STABİLİTE KAYNAĞI VE BARIŞA KATKI YAPAN BİR UNSUR OLARAK ÖNE ÇIKMAKTA"
Enerjinin çıkarıldığı kaynağın, transit geçilen yerin ve sistemin kendisinin güvenliğinin ayrılmaz parçalar olduklarını söyleyen Demir, "Bizim üstümüzden geçen bir boru hattının bir komşu ülkede ya da diğer ülke güvenliğinde bir zaaf varsa sizin de güvenliğiniz zaafa uğrayabilir demektir. Belirtildiği gibi hiç kimsenin enerji adası değil, herkes birbirine bağımlı. Bu tür bağımlılıklarda geniş anlamda stratejik ortaklıklar oluşabiliyor. Oluşan ortaklıklar dünya barışına katkıda bulunacak roller de oynayabiliyor. Rusya Federasyonu ve Türkiye’nin enerji alanındaki iş birliği, bölgede büyük bir stabilite kaynağı ve barışa katkı yapan bir unsur olarak öne çıkmakta" ifadelerini kullandı.
"ABD BİLE TÜRKİYE’YE DOĞALGAZ SATMAKLA İLGİLİ ÜMİT VE TEŞEBBÜS İÇİNDE OLABİLİYOR"
G-20 Zirvesi’nde ABD’nin Türkiye’ye enerji satmak için iştirakı olduğunu aktaran Demir, "Çevremizde bu kadar boru hattı ve bu kadar doğalgaz imkanı varken, ABD bile Türkiye’ye doğalgaz satmakla ilgili ümit ve teşebbüs içinde olabiliyor. Alan bu kadar önemli" şeklinde konuştu.
Savunma Sanayii Başkanlığının siber kümelenme konusuna ilişkin çalışmaları olduğunu belirten Demir, "Başkanlığımız bir ’siber kümelenme’ çalışması yaparak bu konuda çalışan şirketleri bir araya getirip güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat teşkilatımızın ve kamunun ihtiyaçlarını güvenli bir şekilde yeni unsurlarla sağlamak, daha geniş anlamda da her türlü güvenlik unsuru tesislerinin kurulması, hatların kurulması gibi konularda yerleşmeyi ve böyle bir hareketi başlatmayı amaçlamış bulunuyor" ifadelerini kullandı.
"HAFTAYA GÖRECEKSİNİZ, FAALİYETLERİ TAKİP EDECEKSİNİZ"
Panel sonrası soru-cevap bölümünde bir gazetecinin S-400’lerin ne zaman teslim edileceği sorusu üzerine Demir, "Bizi takip etmeye devam edin. Söylenen şeylerin gerçekleştiğini göreceksiniz ve heyetlerin gelip gitmesi vs. bunların böyle davul zurna çalarak yani heyet gelir gider. Bunlar devletlerin ilgili kuruluşları arasında kendi mecralarında yürüyen işlerdir. Filanca heyet geldi, bunun fotoğraflarını, resimlerini çekelim. Çokta projenin usulüne uygun değil. Haftaya geldiği zaman göreceksiniz. Tarihi ben söylemeyim ama, Cumhurbaşkanımız belirli bir süre verdi. Artık birinci haftası geçti Temmuz’un, ikinci haftasına giriyoruz. Orada da göreceksiniz geldiğini haftaya göreceksiniz, faaliyetleri takip edeceksiniz" dedi.
"TÜRKİYE, ELİNDEKİ BİR ÜRÜNÜ GEREKTİĞİ ZAMAN GEREKTİĞİ YERDE KULLANMAK ÜZERE HAREKETE GEÇEBİLİR"
S-400 sistemlerini Doğu Akdeniz’deki sistemleri değiştirmek için almadıklarını belirten Demir, "Sistemin konuşlandırılacağı yer tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi değerlendirmesi içinde yapacağı bir şey ama Doğu Akdeniz’i şu anki planlamalar içinde biz S-400’ü aldık, oradaki denklemi değiştirelim diye bir planlama yok. Ama Türkiye, elindeki bir ürünü gerektiği zaman gerektiği yerde kullanmak üzere harekete geçebilir. Bu da harita planlayıcıların kendilerinin vereceği karardır" diye konuştu.
Panel, konuşmacılara verilen plaketlerin ardından son buldu.
(Mevlüt Hasgül - Nurullah Geylani/İHA)