Binbaşı Fatih Şahin, başından vurulan Semih Terzi'yi götürdüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) gözaltına alınmasının ardından, emniyet ve savcılık birimlerinde ifade vermeyi kabul etmemişti. Susma hakkını kullanan Şahin, darbeden 51 gün sonra ilk kez savcıya ifade verdi.
Şahin, astsubay Ömer Halisdemir'e doğrudan ateş ettiğini, bunu da "Korunma içgüdüsü ve refleks gereği" yaptığını iddia etti.
Ateş ettiği sırada Halisdemir'e yaklaştığını ancak onu tanımadığını öne süren Şahin, şunları söyledi:
"Tugay Komutanı (Semih Terzi) ve emir astsubayı önden indi. Arkasından da biz indik. Karargah binasına doğru yürürken binaya yaklaştığımızda bir anda ateş edildi, önümde birinin düşerek 'ah' diye ses çıkardığını duydum. Bizim gidiş istikametimize göre sağ taraftan, karanlık ve ağaçlık bölgeden ateş açıldı. Korunma içgüdüsü ve refleks ile gelen yere doğru ateş etmeye başladım. Ateş kesildiğinde ben de ateş kestim. Ona (Ömer Halisdemir) yaklaşmış olabilirim, fakat kim olduğunu görmedim."
"DARBEDEN ÜÇ GÜN ÖNCE DİYARBAKIR'DA TOPLANDILAR"
Darbe gecesi yaşanan gelişmeleri detaylı şekilde anlatan Fatih Şahin, darbeden üç gün önce görevli bulundukları İskenderun'dan terör operasyonlarına katılmak için 13 Temmuz'da Diyarbakır'a geldiklerini, bu süre zarfında icra edilecek operasyonlar için diğer komutanlarla harekat planları üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Şahin, 15 Temmuz gününde ise tugay komutanı Semih Terzi'nin kendilerini arayarak, operasyon için hazır olmaları talimatını verdiğini anlattı.
15 Temmuz günü Semih Terzi'nin de içinde bulunduğu helikopterle, Diyarbakır'dan Ankara'ya iki tim halinde geldiklerini, havalandıktan yaklaşık yarım saat sonra Terzi'nin kendisine Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ülke yönetime el koyduğunu söylediğini aktaran Şahin, bu bilgiyi yanında bulunanlarla paylaşmadığını bildirdi.
Gece saat 2 sıralarında Ankara Özel Hava Alay Komutanlığına iniş yaptıklarını vurgulayan Şahin, Terzi'nin talimatı ile kendilerini almaya gelen helikoptere bir timin sırt çantalarını yanlarına almadan bindirildiğini ancak nereye gideceklerine dair bilgi verilmediğini ifade etti.
"Ben de bunun üzerine Ahmet Kemal yüzbaşıya, Mihrali Atmaca üsteğmen ve beraberindeki 11 kişilik timin hazır olması, çantalarını yanlarına almaması talimatını verdim." diyen Şahin, daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı karargahına indiklerini belirtti.
"KARARGAHA DOĞRU YÜRÜRKEN BİRDEN ATEŞ AÇILDI"
Fatih Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizi albay Ümit Bak, yarbay Mehmet Ali Çelik, Turgay Usanmaz astsubay karşıladı. Tugay komutanı ve emir astsubayı önden indi. Arkasından da biz indik. Grubun arkasından ilerlemeye başladık. Karargah binasına doğru yürürken, binaya yaklaştığımızda bir anda ateş edildi, önümde birinin düşerek 'ah' diye ses çıkardığını duydum. Bizim gidiş istikametimize göre sağ taraftan, karanlık ve ağaçlık bölgeden ateş açıldı. Korunma içgüdüsü ve refleks ile gelen yere doğru ateş etmeye başladım. Ateş kesildiğinde ben de ateş kestim. Ona yaklaşmış olabilirim, fakat kim olduğunu görmedim."
AA