CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı’nın ardından düzenlediği basın toplantısında konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 77. yılı olduğunu hatırlatarak başladı. Siyasette değişik tartışmaların yaşandığına devam edildiğini belirten Koç, “1 Kasım seçimlerinden sonra ortaya çıkan milli irade tablosu bir tek kesimin daha önce reddettiği 7 Haziran’da reddettiği milli irade kavramını tekrar kabul etmesine yol açtı. Biz bütün koşullarda sandıktan çıkan milli iradeye saygılı olacağımızı ifade etmiştik. 1 Kasım sonuçlarında da tartışmalarını, değerlendirmelerini yaparız. Ama sonuçta çıkan milli iradeye saygımızı da belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
"ANAYASANIN İLK 4 MADDESİ DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELERDİR”
17 Kasım’da yeni dönem milletvekillerinin yemin edeceklerini ve göreve başlayacaklarını kaydeden Koç, şöyle konuştu:
“7 Haziran seçimlerinden sonra çalıştırılmayan parlamento 1 Kasım seçimlerinden sonra tekrar görevine başlayacak. Bu çerçevede yaşanan tartışmalar bilhassa iktidar kanadından değişik kademedeki siyasiler tarafından Türkiye ortamına taşınan tartışma boyutlarına baktığımızda yeni anayasa tartışmalarının yer tuttuğunu görüyoruz. Gerçekten Türkiye’nin 12 Eylül kalıntısı olabilecek faşist kara dönemin izlerini silecek yeni anayasaya ihtiyacı olduğu çok net ve açıktır. Bu anayasanın demokratik, özgürlükçü, sivil ve her türlü vesayetten arındırılmış, hem değişik zümre vesayetlerinden hem olası kişi vesayetlerinden arındırılmış bir anayasa olması hepimizin arzusudur. İktidar kanadından yapılan açıklamalara baktığımız zaman yeni anayasa çerçevesi iddiası ortaya konuyor ama bu arada da yarım, çeyrek veya bazen tam başkanlık süreciyle ilgili görüşlerde bir kişi vesayetinin anayasaya yansıtılacağı bir takım çerçevelerden sıklıkla bahsedildiğine tanık oluyoruz. Sivil, demokratik, her türlü vesayetten arınmış, özgürlükçü bir anayasa yapma gereği var mı Türkiye için? Var. Bu tartışmaya iktidar kanadından katılanların parlamenter demokratik sistemi güçlendirmekten öte tek kişi vesayetinin diğer kuvvetler ayrılığı ilkesi olarak tarif ettiğimiz yasama, yürütme, yargı üzerine sineceği, tipini de tam tarif edemiyorlar bir başkanlık sistemi üzerinden yürütüldüğüne tanık oluyoruz. CHP’nin tutumunu net ve açık bir şekilde koyuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ni siyaseten tarif eden ilk 4 madde, anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez maddelerdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni siyasi olarak tarif eden maddelerdir. Diğer kısımda demokratik, özgürlükçü, sivil her türlü zümre ve kişi vesayetini reddeden bir anayasa çerçevesini ve parlamenter demokratik sistemi güçlendiren bir anayasal çerçeveyi hep beraber tartışabileceğimizi ifade etmiştik. Ama üstü kapalı, yarı açık, dolaylı, dolaysız, imalı, imasız başkanlık ya da yarı başkanlık gibi bir sürecin bu anayasa tartışmaları içerisinde yer almaması düşüncesindeyiz.”
“OCAK AYININ İLK 15 GÜNÜ İÇERİSİNDE OLACAKTIR”
CHP’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra olağan kurultay sürecini başlattığını hatırlatan Koç, “Birçok ilimizde ilçemizde mahalleden başlayarak delege seçimleri yürütülmeye başlanmıştı. O seçimler sonrasında da Eylül ayı içerisinde 12 ilimizde ve 149 ilçemizde olağan kongre süreci tamamlanmıştı. Bu süreçlerde parti içi demokrasinin tüm kurallarına uyulduğunu biliyoruz. Çünkü bu konuda hiçbir itiraz olmamıştır. Bu ay içerisinde de 5 ilimizde daha kongremiz yapılacaktır. Aralık ayında da hemen hemen hepsini tamamlayacağız. Ocak ayının ilk 15 günü içerisinde de CHP olağan kurultayını yapmış olacaktır. 2016 yılına bu şekilde girecektir. Burada değişik tartışmalar oluyor. Takvimimiz işliyor. Bu takvim içerisinde de gereken adımlar planlandığı şekilde atılıyor” diye konuştu.
“TAKVİM ÇOK NET VE AÇIKTIR”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Koç, bir gazetecinin kurultay süreciyle bazı genel başkan adaylarının ortaya çıkmaya başladığını hatırlatarak, dün Muharrem İnce’nin Meclis’te düzenlediği basın toplantısında masa başında delege yazılmasına yönelik iddialarının ve olağanüstü kurultayla ilgili bugün itibariyle imzaların toplanmaya başladığının sorulması üzerine, “Haziran’dan sonra başlanılan süreçte 149 ilçe ve 12 ilde kongre süreçlerinin tamamlandığını söylemiştim. Bu süreçlerle ilgili hiçbir itiraz olmamıştır. Hiçbir genel merkez yetkilisi de bu süreçlere müdahil olmamıştır. Bundan sonrasında da yine aynı süreç işleyecektir. İddialar olabilir her dönemde olmuştur. Bununla ilgili olarak CHP’nin tüzüğü hepimiz için göstericidir. Bu tüzük Şubat 2012 tarihinde mevcut siyaset yapma özgürlüğünü kısıtlayan siyasi partiler yasası içerisinde en ileri tüzüklerden bir tanesidir. Takvim çok net ve açıktır. Ocak ayının içinde zaten olağan kurultay takvimi gerçekleşecektir. Bu süreç içerisinde imza toplanır toplanmaz ona karışmam. Ama CHP bunu olağan kurultay halinde yapacak, o şekilde gözüküyor. Değişik adaylar var. Tabii ki CHP içerisinde üyelerimizin her kademeye demokratik olarak başvuru hakları vardır” karşılığını verdi.
