İdlib
Esed rejimi, 4 Nisan 2017'de İdlib'in güneydoğusundaki Han Şeyhun'a kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, 100'den fazla sivil hayatını kaybetmişti.
Katliamdan sonra rejim ve destekçilerinin, yoğun saldırılarla yerle bir ederek Han Şeyhun'u ele geçirmesiyle ilçe sakinleri, İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınır hattındaki kamplarda yaşamlarını sürdürüyor.
İlçe sakinlerinden aktivist Alaa Hammud, AA muhabirine, 4 Nisan 2017 saat 06.00 sularında bombardıman sesiyle uyandıklarını söyledi.
Hammud, "Saldırının hemen ardından olay yerine koştuk. Kapıları çaldığımızda kimse açmıyordu. Kapıları kırıp içeriye giriyorduk. Ailecek boğularak öldüklerini görüyorduk." dedi.
Düzenlenen saldırıda 100'den fazla sivilin yaşamını yitirdiğini, yaklaşık 500 sivilin de gazdan etkilendiğini belirten Hammud, şöyle devam etti:
"Han Şeyhun ilçe sakinleri olarak bu tarihi unutmamız mümkün değil. Her yıl bu korkunç sahneyi hatırlıyoruz. Tek isteğimiz kendi topraklarımıza dönmek ve rejimin yaptıklarını haykırarak kınamak."
Hammud, "Saldırı olan bölgede sadece siviller yaşıyor. Sadece ben, bombardımandan (gazdan) etkilenen 20'den fazla kadın ve çocuğun hastaneye kaldırılmasına yardım ettim." ifadelerini kullandı.
Anne ve babalarının kucaklarında uyuyan çocukların, kimyasal saldırı nedeniyle boğularak öldüğünü gördüklerini vurgulayan Hammud, "Evlerinden çıkmaya çalışırken kapı ağzında düşen insanları gördüğümüzü hatırlıyorum. Bu anları ne ben unuturum ne de Han Şeyhun halkı." diye konuştu.
En kısa zamanda kendi topraklarına dönmeyi hayal ettiklerini dile getiren Hammud, "Bize kimyasal silahlar, füzeler ve misket bombalarıyla saldıran cani Esed'den hesap sorulmasını istiyorum." dedi.
Han Şeyhun'un durumu
İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun ilçesi, 2014'ten itibaren askeri muhalifler ve rejim karşıtı silahlı grupların kontrolündeydi.
İlçe, 4 Nisan 2017'de Esed rejiminin kimyasal silahlı katliamıyla en az 100 kişiyi öldürmesinin ardından dünya gündemine oturdu.
Bunun üzerine ABD, 7 Nisan'da rejime ait Şayrat Askeri Hava Üssü'nü vurarak rejime sınırlı tepki gösterdi.
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında Han Şeyhun'u da içeren alanı İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ilan etti.
Ancak tüm bunlar, Han Şeyhun'u Esed rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırılarının hedefi olmaktan kurtaramadı.
Birleşmiş Milletler (BM) ile Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (KSYÖ) ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017'de saldırının rejim tarafından düzenlendiğini doğruladı.
Uluslararası hukuk nezdinde savaş suçu işlediği ortaya koyulmuş olsa da katliamın sorumluları, Rusya'nın engellemesi üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanamadı.
Esed rejimi güçleri, Ağustos 2019'da ilçeyi Rusya'nın yardımıyla hiç sivil kalmaması pahasına ele geçirdi.