TEK KİŞİLİK HANEHALKI ORANI ARTTI
ADNKS sonuçlarına göre; Türkiye’de tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2018 yılında yüzde 65,3 oldu. Tek kişilik hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 13,9 iken 2018 yılında yüzde 16,1’e yükseldiği görüldü. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2018 yılında yüzde 15,8 oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 2,1 iken 2018 yılında yüzde 2,8’e yükseldiği görüldü.
TEK KİŞİLİK HANEHALKI ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU İL TUNCELİ OLDU
Tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2018 yılında yüzde 25,6 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüzde 25,5 ile Gümüşhane, yüzde 24,5 ile Giresun izledi. Tek kişilik hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9 ile Diyarbakır oldu. Diyarbakır ilini yüzde 9,3 ile Van, yüzde 9,4 ile Batman izledi.
TEK ÇEKİRDEK AİLEDEN OLUŞAN HANEHALKI EN FAZLA OSMANİYE’DE GÖRÜLDÜ
Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2018 yılında yüzde 72,2 ile Osmaniye oldu. Osmaniye ilini yüzde 72 ile Kayseri ve yüzde 71,1 ile Adıyaman takip etti. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 54,5 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüzde 54,8 ile Gümüşhane ve yüzde 54,9 ile Artvin izledi.
HANEHALKLARININ YÜZDE 8,9’UNU TEK EBEVEYN VE ÇOCUKLARI OLUŞTURDU
Türkiye’de 2018 yılında toplam hanehalklarının yüzde 8,9’unu tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Daha detaylı incelendiğinde; toplam hanehalklarının yüzde 1,9’unu baba ve çocuklardan oluşan hanehalkları, yüzde 7’sini ise anne ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu.
TEK EBEVEYNLİ HANEHALKI EN FAZLA BİNGÖL’DE GÖRÜLDÜ
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2018 yılında yüzde 10,8 ile Bingöl oldu. Bu ili, yüzde 10,7 ile İzmir, yüzde 10,6 ile Malatya izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 6,6 ile Bayburt, Yozgat ve Tokat, yüzde 6,7 ile Ardahan, Nevşehir ve Burdur, yüzde 6,8 ile Bitlis oldu.
Anne ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 8,5 ile Bingöl, yüzde 8,4 ile İzmir ve yüzde 8,3 ile Adana ve Ankara, en düşük olduğu iller ise yüzde 4,6 ile Ardahan, yüzde 4,9 ile Bayburt ve yüzde 5 ile Burdur ve Yozgat oldu. Baba ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 3,1 ile Kilis, yüzde 2,8 ile Malatya ve yüzde 2,7 ile Gümüşhane ve Trabzon, en düşük olduğu iller ise yüzde 1,3 ile Nevşehir, yüzde 1,4 ile Adıyaman ve yüzde 1,5 ile Kayseri, Uşak, Bitlis, Tokat, Konya, Niğde ve Sivas oldu.
GENİŞ AİLEDEN OLUŞAN HANEHALKI ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU İL ŞIRNAK OLDU
En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2018 yılında yüzde 29,8 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 26,6 ile Hakkari ve yüzde 25,2 ile Batman izledi. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9,8 ile Eskişehir oldu. Eskişehir ilini yüzde 10,3 ile Çanakkale ve yüzde 11,1 ile Balıkesir izledi.
BİREYLERİ EN FAZLA AİLELERİ MUTLU ETTİ
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı 2018 yılında yüzde 74,2 oldu. Erkeklerin yüzde 78,7’si kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken bu oranın kadınlar için yüzde 69,7 olduğu görüldü.
İNTERNETE BAĞLANABİLEN TELEVİZYON BULUNAN HANELERİN ORANI YÜZDE 32,1 OLDU
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranları incelendiğinde; hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranının 2004 yılında yüzde 10 iken 2011 yılında yüzde 34,3’e yükseldiği, daha sonraki yıllarda ise düşüş eğilimi gösterdiği ve 2018 yılında yüzde 19,2 olduğu görüldü.
Hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı, 2004 yılında yüzde 0,9 iken daha sonraki yıllarda sürekli bir artış göstererek 2018 yılında yüzde 50,1 oldu. Hanelerde cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranının 2004 yılında yüzde 53,7 iken 2018 yılında yüzde 98,7’ye yükseldiği görüldü. Hanelerde internete bağlanabilen televizyon bulunma oranının 2013 yılında yüzde 7,3 iken 2018 yılında yüzde 32,1 olduğu, İnternet erişimi oranının ise 2004 yılında yüzde 7 iken 2018 yılında yüzde 83,8 olduğu görüldü.
BİREYLERİN YÜZDE 20,1’İNİN YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA OLDUĞU GÖRÜLDÜ
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranının 2017 yılında yüzde 20,1 olduğu görüldü. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli en az bir çocuğu olan hanehalklarının yüzde 26,3’ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.
Bağımlı çocuk; 18 yaşından küçük olan veya 18-24 yaşında olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 25,1 iken bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 6,7 oldu.
EN FAZLA KORUYUCU AİLENİN İSTANBUL’DA OLDUĞU GÖRÜLDÜ
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre; 2018 yılında Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 5 bin 289 oldu. Koruyucu aile sayısı illere göre incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin 486 aile ile İstanbul’da olduğu görüldü. İstanbul’u 360 aile ile İzmir, 312 aile ile Ankara, 201 aile ile Kayseri ve 187 aile ile Kocaeli illeri takip etti.
HANEHALKLARI BÜTÇELERİNDEN EN FAZLA PAYI KONUT VE KİRA HARCAMASINA AYIRDI
Hanehalkı bütçe araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı yüzde 19,7 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları, üçüncü sırayı ise yüzde 18,7 ile ulaştırma harcamaları aldı. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan harcama grupları ise yüzde 2,2 ile sağlık, yüzde 2,3 ile eğitim ve yüzde 2,7 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu.
KONUTA İLİŞKİN EN ÖNEMLİ PROBLEM İZOLASYONDAN DOLAYI ISINMA SORUNU OLDU
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde; bireylerin yüzde 59,1’inin oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 24,7’sinin ise kiracı olduğu görüldü. Bireylerin yüzde 40,8’inin 2017 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 36,6’sının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve yüzde 22,9’unun trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü.
(İHA)