Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Türkiye’nin 16 Nisan halkoylamasıyla beraber yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin temin edileceği bir yönetim sistemine kavuştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendiği, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan tecelli ve temerküz ettiği bir yönetim yapısı olduğunu belirten Bahçeli, 16 Nisan halkoylamasının bir milat, hatta demokratik bir misak olduğunu ifade etti. Bahçeli, yeni sistem ile kutuplaşma ihtimalinin en aza indirildiğine dikkat çekerek, "Barajın fiilen yüzde 50+1’e çıktığı göz önüne alındığında siyasi partilerin uzlaşmaktan, ahlaki bir ittifak kurmaktan başka seçeneği de kalmamıştır. Türkiye’nin beka düzeyinde tehditlerle boğuştuğu bir dönemde siyasetin kavgaya sapmasını doğru göremeyiz, makul karşılayamayız. İstiklalimize saldırılırken, istikbalimizle ilgili oyunlar tezgahlanırken cumhurun emanetini daha fazla sahiplenmeliyiz, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini yüksek bir şuurla müdafaa etmeliyiz. Elbette bir olmalıyız, Türk milleti ortak paydasında buluşmalıyız. Mevzu bahis olan bekamızdır; ayrılığa, gayrılığa, dağınıklığa gerek yoktur. Mevzu bahis vatandır; cepheleşmeye, ters düşmeye yer yoktur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, cumhurun bizzat kendi mimarisi, bizzat kendi eseridir" diye konuştu.
"UNVANIN İSMİ CUMHUR İTTİFAKI"
Yeni sistemin doğasına muvafık şekilde siyasi partiler arasında ittifak kurabilmenin kanuni alt yapısının hazırlandığını anımsatan Bahçeli, bu kapsamda MHP ile AK Parti’den üçer üyenin katılımıyla teşkil edilen Milli Mutabakat Komisyonunun çalışmalarını tamamladığını, 26 maddelik kanun teklifini ise TBMM’ye sunduğunu ifade etti. Bahçeli, hazırlanan kanun teklifiyle oy pusulasında ittifakın unvanının üste yazılacağını dile getirerek, unvanın isminin "Cumhur İttifakı" olduğunu bildirdi. Bahçeli, "Varsın başkaları ihanet ittifakıyla avunsun. Varsın başkaları FETÖ ittifakından medet umsun. Varsın başkaları PKK/PYD ittifakına umut bağlasın. Biz cumhur diyeceğiz, biz Cumhuriyet diyeceğiz, biz Türkiye’nin ittifak ve iradesiyle hepsini şaşkına, alayını sudan çıkmış balığa çevireceğiz. Türk düşmanlarının, Türkiye muhaliflerinin cumhurun ittifakı karşısında sönmekten, ufalanmaktan başka çareleri yoktur, kalmamıştır. Ümitsiz olmayacağız, çünkü Allah vardır. Huzursuz olmayacağız, çünkü Türklük imanla ayaktadır. Karamsar olmayacağız, güven veren, gelecek vaat eden Cumhur İttifakı hazırdır, kararlıdır" ifadelerini kullandı.
"ARTIK ZAFERE YAKLAŞILMIŞTIR"
20 Ocak’ta Afrin’deki terör odaklarına yönelik başlayan Zeytin Dalı Harekatı’nın 39’uncu gününe girildiğini anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Artık zafere yaklaşılmıştır. Artık ay yıldızlı al bayrağımızın Afrin’e dikilme zamanı gelmiştir. Devam eden operasyonlarda şu ana kadar yaklaşık olarak 450 kilometrekarelik bir alan terörden temizlenmiştir. Gelinen noktada harekatın kuzey ve batı cepheleri birleştirilmiştir. Bu alanlarda hayatın normale dönmesi için kahramanlarımız yoğun bir gayret içindedir. Harekatın başlangıcından bu yana geçen süre içerisinde hakim tepelerin kontrol altına alınmış olması inşallah bundan sonraki süreci daha da hızlandıracaktır. Mehmetçik sabırlı, bir o kadar da cesur bir şekilde kendisine verilen görevleri üstün başarıyla yerine getirmektedir. Buna rağmen harekatın yavaş ilerlediğini söyleyenler vardır ve bunlar asla samimi değillerdir. Dün ÖSO’nun harekat içerisindeki varlığını sorgulayıp, akamete uğratmaya yeltenenler, bugün yeni bir oyunla milli kararlılığımıza zarar verebileceklerini zannediyorlar. Diyorum ki, karanlık ve kötü niyetliler işine baksın, akıl erdiremedikleri meselelere kafa yormasınlar. TSK üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmekte, göğsümüzü kabartmaktadır. Dostlar sevinirken, düşmanlar da elbette kahrından çatlamaktadır. Buna rağmen hala kahraman Mehmetlerimizin yanında durmayı içine sindiremeyen zavallı işbirlikçiler kafa karıştırmaya gayret ediyorlar."
"AFRİN’E YILDIRIMLAR GİBİ İNELİM, TERÖRİSTLERİ KAZDIKLARI ÇUKURLARA GÖMELİM"
Terörle mücadelenin yurt içi ve yurt dışında kesintisiz olarak en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar sürdürme azim ve kararlılığının umutlarını diri tuttuğunu kaydeden Bahçeli, güvenlik güçlerinin başta Afrin kent merkezi olmak üzere Raco ve Cinderes bölgelerinde meskun mahal operasyonuna hazırlandığını ifade etti. Daha önce yurt içerisinde deneyim kazanmış jandarma ve polis özel harekat birliklerinin bir bölümünün Afrin’e girdiğini hatırlatan Bahçeli, "İman ve itimatla ifade etmek isterim ki seferse varız, zaferse sonunda mutlaka ulaşacağız. Kahramanlara güvenimiz eksiksizdir. Ha gayret, biraz daha celadet; Zeytin Dalı Harekatı’nın 40’ıncı gününde Afrin’e yıldırımlar gibi inelim, teröristleri kazdıkları çukurlara gömelim. Cenab-ı Allah her bir kahramanımızın yar ve yardımcısı olsun. Dualarımızın tüm güvenlik güçlerimizle beraber olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Harekatta sivil hassasiyeti gözeten Türk Silahlı Kuvvetleri, şüphe yok ki aynı titizlik ve kararlılıkla meskun alanların kontrolünü de sağlayacaktır" dedi.
"DEYRİZOR’DA SAVAŞANLAR, AFRİN’DE ANLAŞMA YOLLARI ARAMAKTADIR"
PKK/PYD’nin Afrin’de son kozlarını oynadığını, son çırpınışlarını sahnelediğini belirten Bahçeli, "Köşeye sıkışan, çaresizlik ve acz içerisinde kıvranan teröristler paçayı kurtarma telaşıyla Suriye rejimine yanaşmaya çalışmaktadır. Esad ise sivil ve masumlara başta Doğu Guta olmak üzere ölüm saçmış, bomba yağdırmıştır. BM Güvenlik Konseyi de bir aylık ateşkes kararı almıştır. Niye bir aylık süreyle ateşkesin sınırlandırıldığı ise anlaşılamamıştır. Esad zulme devam etmektedir. Bir yanda mazlumları hedef alırken, diğer yanda terör örgütleriyle tehlikeli bir yakınlık ve kanlı pazarlık içindedir. Afrin bölgesiyle ilgili anlaşma zemini yoklayan PKK/PYD, Halep’teki kontrol sahasını rejime devretmiştir. Deyrizor’da savaşanlar, Afrin’de anlaşma yolları aramaktadır. Geride bıraktığımız hafta Afrin’e girmeye çalışan teröristlere ait 30-40 araçlık bir konvoy deyim yerindeyse nokta vuruş hassasiyetiyle imha edilmiştir. Bu durum Türkiye’nin kararlılığını test etmeye kalkanlara verilen güçlü bir cevap olmuştur. Şayet Esad, Afrin’i terörden temizlemek için gelecekse mesele yoktur. Ancak katillerle birlikte tuzak kurup kahramanlarımıza saldırmak için Afrin’e girmeyi planlıyorsa, göreceği yalnızca Türk milletinin ateşten ve çelikten iradesidir. Göründüğü kadarıyla Esad rejimi, PKK/PYD’yle sürdürdüğü pazarlıkla Suriye’deki hakimiyet alanını genişletmeye çalışmaktadır. PKK/PYD ise Türkiye’nin kudreti karşısında daha fazla dayanamayacağını görmüş, kendisine sığınacağı bir liman bulma telaşına kapılmıştır" diye konuştu.
"TEMENNİMİZ ÇEKYA HÜKÜMETİNİN BU TERÖRİSTİ VAKİT KAYBETMEKSİZİN ÜLKEMİZE İADE ETMESİDİR"
Bahçeli, PYD’nin eski eş başkanı Salih Müslim’in Türkiye’nin 13 Şubat’ta hakkında başlattığı kırmızı bültenle arama kararı gereğince Prag’da yakalandığını kaydetti. Terörist Müslim’in gece yarısı tutuklanmasının, bugün de mahkemeye çıkarılacak olmasının umut verici ve hayırlı bir gelişme olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bu terörist cinayetlerinin ve ihanetinin bedelini muhakkak surette ödemelidir. Kandil elebaşları teker teker tutuklanıp yaka paça mahkemeye çıkarılmalıdır. Dahası FETÖ’nün Pensilvanya’daki başının da sınır dışı edilmesi sağlanarak, döktüğü kanların damla damla diyeti ödettirilmelidir. PYD’li terörist başının Türkiye’ye iadesi için gerekli yasal başvurularda bulunulmuştur. Temennimiz Çekya hükümetinin Türkiye’nin talebine bir an evvel müspet karşılık vermesi, bu teröristi vakit kaybetmeksizin ülkemize iade etmesidir. Elbette sorgulanması gereken bir başka husus ise aynı teröristin nasıl olup da Çekya’ya gitmeden önce diğer bazı Avrupa ülkelerinde bulunmuş olmasıdır. Zira malum terörist başının Zeytin Dalı Harekatı başladıktan sonra Avrupa’ya kaçtığı yönünde bazı iddialar mevcuttur. Aradan geçen süre boyunca hangi ülkeler, hangi gerekçeyle bu teröriste sahip çıkmıştır? Bu sorular mutlaka cevabını bulmalıdır" şeklinde konuştu.
(İHA)