HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, dün Turgut Özal Bulvarı'nda partisince düzenlenen mitingdeki konuşması sırasında açılan pankart dikkati çekti.
Bölgedeki bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Çözüm Süreci'nde tehdit içeren ifadelerin yer aldığı pankart açılmasını eleştirdi.
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, AA muhabirine, seçim süreci boyunca HDP'nin yapıcı, uzlaşıcı, Türkiyeli olma yolunda bir tavır sergileyeceğine dair bir umut içerisinde olduklarını, batıya açılmasının, batıda aday göstermesinin güzel olacağı düşüncesini taşıdıklarını söyledi.
"Bu Türkiyelileşmenin, normalleşmenin bir işaretiydi. Ama HDP seçim süreci boyunca aba altından sopa göstermeyi hiç ihmal etmedi. 'Ya barajı bize aştırırsınız ya da biz olaylar çıkarırız' anlamında işaretler vermeye hep devam etti. Bu, 6-7 Ekim olaylarını yaşamış bölge halkı, esnafı, turizmcisi için bölgede bir tedirginlik oluşturdu" diyen Akgül, şöyle devam etti:
"Parti olarak seçimlere giren HDP'nin bu kafa karışıklığından kurtulması gerekiyordu. Yüzde 6-7 civarında bir potansiyelleri olduğunu biliyorlar ama kalan yüzde 5'i bir şekilde aba altından sopa göstererek temin etmek, bunu gerçekleştirmeye çalışmak etik değil. HDP'nin üzerinde Kandil'in etkisi Çözüm Süreci boyunca da oldu. İnisiyatifi tamamen hükümete bırakmama yönünde zaman zaman birtakım denemeler müdahaleler yapıldığını 3 yıldır görüyoruz. Kandil sürekli siyasete müdahil olmaya çalışıyor. Bu açıklamalara da yansıdı. bugün HDP'ye oy verilmesi yönünde Kandil'den gelen açıklamalar var."
"Kandil'in Çözüm Süreci'nde inisiyatifin ellerinde olduğu, diledikleri zaman bunu bir kaosa dönüştürebileceklerine dair dolaylı veya imalı açıklamaları hep oldu. Normal demokratik zeminde siyasete giren bir partinin bu talimatları veya bu tarz destekleri alması gereken yer, halkın kendisidir, seçmendir, yurtdışı ve dağlar değildir" ifadelerini kullanan Akgül, HDP'nin İstanbul mitinginde Atatürk fotoğraflarının ve Türk bayraklarının yer aldığını hatırlattı.
Bunun samimi bir yaklaşım olması halinde Doğu'da da bu samimiyetin gösterilmesi gerektiğini aktaran Akgül, "Bu pankart aba altından sopa göstermektir. Normal şartlarda oy istemek değil tehdide yönelik olduğu için eleştiriyoruz. İstiyoruz ki HDP batıda uyguladığı güvercin siyasetini doğuda kendi insanına da göstermiş olsun" diye konuştu.
Akgül, Kürt halkının bu hegemonyadan kurtulup, Türkiyeli olarak, özgür, eşit şartlarda, bölge derinliğinden sıyrılıp rahat bir nefes alması gerektiğini vurguladı.
AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, açılan pankartın kabul edilemez olduğunu dile getirerek, dağların hiçbir zaman çözüm olmadığını, bundan sonra da olmayacağını belirtti.
"Bu tür tehdit içeren afişler, insanların bilinçaltındaki amaçlarını ortaya çıkartmaktadır. İnsanları dağlara davet edenler hiçbir zaman halkın gönlünde taht kuramazlar" diyen Özdemir, herkesin sağduyulu bir şekilde çözüm odaklı ve kimseyi tehdit etmeden, baskı unsuru kullanmadan bir seçim kampanyası yürütmesi gerektiğini ifade etti.
Özdemir, açılan pankartla seçmenin veya kamuoyunun dağ ile tehdit edilmesinin doğru olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu pankart, halkın üzerinde kullanılan baskı argümanlarından biridir. Seçim eğer savaşa yönelik bir propagandaya dönüştürülüyorsa çok tehlikeli bir süreç olur. Onun için bütün siyasi partilerin bu konuda sağduyulu şekilde davranarak, kendi tabanlarına bunu izah etmesi gerekiyor. Çünkü siyasi aktörlerin temel amacı memlekete ve halka hizmet etmek ise barışçıl bir seçim kampanyası yürütmeleri gerekiyor. Batman mitinginde açılan bu pankart, afiş işin vahametini ortaya koymaktadır."
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Danışmanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Çözüm Süreci'nde bu tür bir pankartın açılmasını doğru bulmadıklarını belirtti.
Doç. Dr. Şeyhanlıoğlu, seçim sonucunun HDP için çok da önemli olmadığına işaret ederek, "Barajı aşsak da aşmasak da önceliğimiz dağlar, dağlardan başka, silahtan başka çözüm yok' gibi bir durum söz konusu. HDP Doğu'da halkın üzerinde adeta namluyu gezdirip, korkutuyor. Bu pankart Çözüm Süreci'ne ve seçmene yönelik bir tehdittir" dedi.
PKK'ya silah bırakma çağrıları ile devletin somut bir adım atılmasını beklendiğine dikkati çeken Şeyhanlıoğlu, ancak bu adımın atılmadığını ifade etti.
Şeyhanlıoğlu, şöyle konuştu:
"İp HDP'nin elinde değil, Kandil'de. Kandilin etkisinde olduğu için HDP barajı aşsa da aşmasa da elindeki silahı bırakmak istemiyor. Ben PKK'nın Çözüm Süreci'ni istemediğini, Türkiye'nin siyasal sistemine zarar vermeye çalıştığını düşünüyorum. Kandil bu konuda Demirtaş'ı dahi rahat bırakmıyor. HDP'nin aday belirleme sürecinde PKK'nın etkili olmadığını kim söyleyebilir? Kandil partiyi kendi haline bırakmıyor. Dolayısıyla namluyu dağdan uzatıp sürekli, 'ben buradayım' diyerek, varlığını hissettiriyor."
HDP'nin bağımsız hareket edemediğini anlatan Şeyhanlıoğlu, "PKK'nın HDP üzerindeki gölgesi, 12 Eylül askeri cuntasının siyasi iktidarlar üzerindeki gölgesi gibi görülüyor. Barajı aşsa da HDP, PKK'yı etkileyebilecek durumda değil, sadece Türkiye'deki siyasal istikrarı bozar. HDP barajı aşsa da 'mutluyuz, hadi Ankara'ya gidelim, anayasayı yapalım' diyecek özgürlükte değil çünkü ip Kandil'de" diye konuştu.
Şeyhanlıoğlu, bu tür bir pankartın batıda yapılan mitinglerde açılmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Batıda Demirtaş, Türkiyelilik, barış, kardeşlik ve demokratikleşme mesajı veriyor oysa Doğu'da tehdit ve şantaj kullanılıyor. İkiyüzlü bir politika sergileniyor. Batıda farklı Doğu'da farklı konuşuluyor. Batıdaki Türkiyeliliği bölgede de göstermesi gerekir. HDP, Türkiyelilik ve demokrasi vizyonunu ortaya koyamıyor."
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Batman Şube Başkanı Suad Özdemir, barajın ilk kez bu seçimde uygulanmadığını vurguladı.
"Cumhurbaşkanı ve başbakan çıkartan iktidar partileri dahi geçmişte baraj altında kalmıştır ama kimse kimseyi dağa çıkmakla tehdit etmemişti. Barajı sadece kendilerine has bir tehdit olarak algılamaları yanlış bir şeydir" ifadelerini kullanan Özdemir, pankart ile, 'barajı aşarsak sorun olmaz ama aşmazsak, kan, gözyaşı olacak' şeklinde mesajı verildiğini aktardı.
Özdemir, bu tür baskıların kimseye bir şey kazandırmayacağına işaret ederek, "HDP barajı aşamazsa bir sonraki seçime hazırlanır. Çözüm Süreci başladı ve devam ediyor. 2 yılı aşkın süredir ne kan ne gözyaşı oldu. Ama birileri Çözüm Süreci'ni bozmak isterse halk bunun cevabını sandıkta kesinlikle verecektir."