Şemsettin Baş’ın öğrencileri, Bursaspor’un üç sene önce kurulan Erkek Basketbol Şubesi’ni geride kalan sezon TB2L’den TBL’ye taşıdılar. Bu yolda sahip oldukları en büyük itici gücün taraftar desteği olduğunu ifade eden Salih Uğraşan, takımın öncelikli hedefinin de normal sezonu play off sıralaması içinde bitirmek olduğunu söyledi.
Bursaspor Durmazlar, ligde geride kalan on üç haftada aldığı dokuz galibiyetle beşinci sırada bulunuyor.
“Alabildiğimiz Kadar Çok Galibiyet Alıp Yerimizi Netleştirmek İstiyoruz”
-2016 – 2017 sezonunda iki ay kadar bir süre geride kalırken Bursaspor Durmazlar’ın mevcut durumunu kaptanın gözünden dinleyebilir miyiz?
Salih Uğraşan: Maratonu başından itibaren değerlendirmek gerekirse, Ağustos ayına gitmek lazım. Sezonu en erken açan takımlardan biriydik. En erken gelen yabancı oyuncular da bizimkiler oldu. Bunun avantajları olacağını biliyorduk, nitekim Federasyon Kupası maçları oynanırken de bunu gördük. Orada çok zor bir gruptaydık ama beş maçımızın dördünü kazanarak bir üst tura çıktık. Normal sezon başında ise çok geniş rotasyonla oynayamıyor olmanın sıkıntısını yaşadık, bazı sakatlıklarla karşılaştık. Bu nedenle lige istediğimiz gibi başlayamadık. İlerleyen zamanlarda ise bunu telafi ettiğimize inanıyorum. Şu anda beşinciyiz, sezon sonunda da hedefimiz play off sıralamasında olmak. Alabildiğimiz kadar çok galibiyet alıp yerimizi netleştirmek istiyoruz. Takımımızda arkadaşlık ya da hedefe kilitlenme konusunda hiçbir sıkıntı yok. Bu konuda gevşeyecek de bir pozisyonumuz yok çünkü çok zor bir ligde mücadele veriyoruz. Burada ufak farklarla kazanan ya da kaybeden oluyorsunuz…
“TB2L’de Sezon Boyu Final Grubu için Çalıştık”
-Geçen sezon TB2L’den TBL’ye ulaşma sürecinde nasıl bir konsantrasyon sahibiydiniz ve bu sene başarı yolunda motivasyonunuz geride kalan sezona göre nasıl bir farklılık gösteriyor?
Salih Uğraşan: Geçen sezon ile bu sezon arasında büyük farklar var tabii. Geçen sene, ligde normal sezonda oynadığımız maçlardaki rakiplerimiz bize göre zayıftı. Üst düzey antrenman yapıyorduk ama müsabaka başladığında fark lehimize çok açıldığı için kendi durumumuzu göremiyorduk. Normal sezon maçlarını rahat kazanıyorduk da, iş final grubuna gelince çok güçlü rakiplerle karşı karşıya geldik. Yani geride kalan sene aslında biz sürekli sezon sonu için çalıştık. Motivasyonumuz hep final grubuna, yükselme maçlarına odaklıydı. Bu sene ise her hafta takımımızın durumunu çok net görüyoruz. Her mücadele kuvvetli rakiplere karşı veriliyor, her maç son derece çekişmeli geçiyor. Nelerimiz eksik, hangi yönlerde iyiyiz görme şansımız var. Bu sene çok daha heyecanlı geçiyor desem yanlış olmaz.
“TBL İnanılmaz Bir Hızla Yükseliyor”
-TBL’de karşılaştığınız rakiplerin TB2L’dekilere göre farkının ekibinize nasıl yansıdığınızı da öğrenebilir miyiz?
Salih Uğraşan: Ben 13 yıldır TBL’de oynuyorum. 10 yıl öncesini ve bugünü karşılaştırdığım zaman inanılmaz farklar görüyorum. Eskiden, ligin favorisi bir takım olurdu. Normal sezon karşılaşmaları yüzde elli, altmış konsantrasyon ile oynanır, o favori takım da sezonu ‘Önemli olan play off maçları’ fikriyle rahat geçerdi. Bugün gelinen noktada hiçbir takımın kafasının rahat olması söz konusu değil. Her maç zor olduğu gibi, sezon sonu sıralaması açısından da hepsinin önemi çok büyük. Bu durum da bizim konsantrasyonumuzu olumlu yönde etkiliyor. Karşınızdaki takımlar ne kadar iyi olursa, kendinizi geliştirmek adına da o kadar çok çalışırsınız… İzleyiciler de artık TBL maçlarında sahada daha güzel bir basketbol izliyorlar. TBL inanılmaz bir hızla yükseliyor. Sanki her sene aynı şeyi söylüyormuşuz gibi düşünülebilir ama bu gerçekten doğru. Çıta her sene yukarı çıkıyor ve bu artan kalite oyuncuları da mutlu ediyor.
“Lig, Beş – Altı Yıl Önceki Lig Değil”
-Senin gibi TBL’yi iyi tanıyan oyuncuların, adaptasyon aşamasına gerek duyulmaması noktasında Süper Lig’den gelenlere göre daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Sen bu konuyu nasıl yorumlarsın?
Salih Uğraşan: A Milli Takım forması taşımış olan, ya da Süper Lig’de oynamaya alışık isimler de TBL’de forma giyiyorlar. Onlar çok değerli sporcular ama üst ligde takımın skoreri pozisyonunda, ya da kilit oyuncu pozisyonunda oynamıyorlar. TBL’ye geldiklerinde ise kendilerinden bu kimlikte oynamaları bekleniyor. Bence onların lige adapte olmalarından daha önemlisi farklı bir kimliğe alışma süreçleri oluyor. Bu noktada zamana ihtiyaçları duymaları da çok normal. Soruya dönecek olursak, ben de sana katılıyorum, haklısın. Biz daha avantajlıyız. TBL’de uzun yıllar oynamış oyuncular sahip oldukları sorumluluklara, rakiplerine, salonlara alışıklar. Öbür yandan, lig, beş – altı yıl önceki lig değil. TBL’deki mücadele seviyesi arttıkça biz de yeniliklere sürekli uyum sağlamak zorunda kalıyoruz. Etrafımızdaki parametreler değiştikçe biz de değişmezsek burada kalamayız.
“Bursaspor Taraftarıyım, Tuttuğum Takımda Oynuyorum”
-Geçen sene verdiğin bir röportajda, TB2L’de taraftar rekorunun Bursaspor’da olduğundan bahsetmiştin. Şimdi, sizi TBL’de destekleyen taraftarınız ile ilgili neler söylemek istersin?
Salih Uğraşan: Biz bu konuda çok şanslıyız. Ben de Bursalıyım ve Bursaspor taraftarıyım. Tuttuğum takımda oynamak mutluluk verici. Geçen seneden bahsedelim biraz. Üçüncü kademede bir ligde mücadele eden bir takım olarak, 2000 – 3000 kişi taraftar ortalaması ile maçlarımızı oynuyorduk. Deplasmanlara gittiğimizde, bizi otelde tezahüratlarla, bayraklar, meşaleler ile karşılıyorlardı; hala böyle. Geçen sene Bursa’ya en uzak deplasmanlarda bile bunu yaşadık. Her şehirde taraftarımız var, her deplasman mutlaka yanımızda oluyorlar. Bursa’daki taraftar desteği zaten malum, ama açıkçası daha da artmasını bekliyoruz. Geçen sene ile kıyasladığımızda bu sene daha çekişmeli bir ligdeyiz. Maç bittikten sonra tribüne gittiğim zaman çoğu taraftarımızın sesinin kısıldığını fark ediyorum. Üst düzey coşkuya sahipler ve gerçekten fanatikler. Futbol adına Bursasporluların söylediği ve benim çok sevdiğim bir söz vardır: “Biz şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık.” Futboldaki şampiyonluk için tüm camia nasıl kenetlendiyse, bu anlamda sonuna kadar gidildiyse basketbol adına da aynısı geçerli. Bizim en büyük gücümüz, taraftarımız. Onların arkamızda olması bizim için en önemli destek oluyor.
tbf.org - Röportaj: Şansın Tokyay - Kamera: Batuhan Öztürk - Fotoğraf: Ahmet Tokyay
