Rip akıntıları ülkemizde daha çok Karadeniz kıyılarında görülüyor. En tehlikeli bölgeler ise, Kilyos, Şile ve Kandıra sahilleri. rip akıntısı saniyede 1-2 metre, hatta bazen saniyede 10-20 metre hızla (saatte 35-70 km)hareket eder. Akıntının genişliği 20-30 metre civarındadır. Özellikle deniz dalgalıyken görülür. Akıntı açıktan sahile doğru gelir ve tekrar açığa döner. Bu akıntıya kapılanların yapacağı ilk şey panik yapmamaktır. İkinci olarak kesinlikle sahile doğru yüzmeye çalışmayın. Çünkü 1 metre bile yüzemezsiniz. Akıntıdan kolaylıkla kurtulmak istiyorsanız sahile paralel yüzün. Kısa sürede akıntıdan kurtulacaksınız. Eğer bunu da yapamıyorsanız akıntıya bırakın kendinizi ve sahile doğru el kaldırıp yardım isteyin. Akıntı sizi açıkta bir yerde bırakacaktır. Ama tüm bunlarla hayatınızı tehlikeye atacağınıza en iyisi dalgalı havada ve cankurtaran ekiplerinin bulunmadığı yerde asla denize girmeyin.
‘YETERLİ ÖNLEM YOK PARA CEZASI ŞART’
Rip akıntısına kurban gidenlerin çoğu, günübirlik plaja gelenler. Karadeniz sahilinde yazlığı olan vatandaşlar boğulmaların önüne geçilebileceğini belirterek şunları söylüyor:
“Rip akıntısını bilmeyenler daha çok dışarıdan gelenler. Dalgalıyken bizler denize girmeyiz ama dışarıdan gelenler giriyor. Uyarılara da aldırmıyor. Şile’de olduğu gibi belediye ekiplerine, cankurtaranlara saldırıyorlar. İnsan canını kurtarmak isteyene saldırır mı ama oluyor. Bunda yetkililerin de sorumluluğu var. Yeterince bilgilendirme yok. Cankurtaranlar yetersiz. Buralarda çok Radikal önlemler alınmalı. Az sayıdaki rip akıntısı uyarı levhaları her yere konulmalı. Dalgalı havada denize girenlere ‘Kabahatler Kanunu’ gereği ceza kesilmeli. Bu çok zor değil, belediyeler isteseler bunları yapar ancak yapmıyorlar. Gencecik çocuklar özellikle Şile’de ve Kandıra sahillerinde belediyelerin bu akıl almaz ihmalinden ölüp gidiyor.”