Antalya’da camını kırarak içeriye girdiği halı mağazasından dizüstü bilgisayar ve cep telefonu çalan yüzde 80 engelli bir kişi, olaydan 1 ay sonrası tekrar aynı mağazaya gelerek iş yeri sahibinin elini öpmek istedi. Karşısında gördüğü hırsızın pişmanlık yaşadığını gören iş yeri sahibi ise hakkını helal etti. Hırsızlık anı ve işyeri sahibiyle hırsızın arasında geçen helallik isteme diyalogları güvenlik kamerasına da yansıdı.
Hırsızlık olayı, 11 Ocak Salı gecesi, Muratpaşa ilçesi Şarampol Caddesi üzerindeki bir halı mağazasında yaşandı. 13 yıldır Antalya’da esnaflık yapan Mustafa Erdemir’e ait işyerine kimliği belirsiz bir şüpheli arka camı kırarak girdi. İçerden dizüstü bilgisayar ve cep telefonu çalan hırsız ardından kayıplara karıştı. Sabah iş yerine gelen Erdemir, iş yerinin camının kırıldığını ve dizüstü bilgisayarı ile cep telefonunun olmadığını fark etti. Erdemir, polisi arayarak şikayetçi oldu. Araştırma yapan Hırsızlık Büro Amirliğine bağlı ekipler, şüpheliyi 9 Şubat günü yakaladı. Yüzde 80 engelli olduğu öğrenilen şüpheli, savcılıktaki ifadesinin ardından ise serbest bırakıldı.
Helallik istedi
15 Şubat Salı günü ise hırsızlık şüphelisi, tekrar işyerine bu sefer helallik istemeye geldi. Kapıdan içeri giren kişi, Mustafa Erdemir’e olayı kendinin gerçekleştirdiğini ve çok pişman olduğunu söyledi. Yaklaşık 15 bin lira zararı bulunan Erdemir ise elini öpmek isteyip af dileyen hırsıza hakkını helal etti.
Hırsızlık ve helallik isteme anları güvenlik kamerasında
Hırsızlık anı ve işyeri sahibiyle hırsızın arasında geçen helallik isteme diyalogları ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde bir kişinin ilk olarak işyerinin dışındaki güvenlik kamerasını yukarıya doğru kaldırması, camı kırıp içeriye girdikten sonra ise hırsızlık eylemini gerçekleştirmesi yer aldı.
Pişmanım deyip elini öpmek istedi
Görüntülerin devamında ise hırsızlık olayından 1 ay sonrası tekrar işyerine gelen şüphelinin iş yeri sahibinden af dileyip helallik istemesi yer aldı. Yaşanan diyaloglarda ise dizüstü bilgisayarı çaldığını kabul eden ancak cep telefonunu çalmadığını savunan hırsızlık şüphelisinin, “Kusura bakamayın özür dilerim. Geçen bir hırsızlık olmuştu. Onun sorumlusu benim. Pişman oldum. Bilgisayarı 550 liraya sattım. Cep telefonunu ben almadım” sözleri ile Mustafa Demir’in de buna karşılık olarak 15 bin lira zararı olduğunu belirtmesi yer aldı. Şüphelinin ise buna karşılık, “Durumum yok. Malulen emekliyim, mahkemeye söyleyin abi gereken neyse cezam verilsin. Kendimi kaybettim. Helallik almaya geldim. Pişmanım, sen hakkını helal ettikten sonra ben de sana dua ederim” diyerek iş yeri sahibinin elini öpmeye çalıştığı görüldü.
“Hakkımı helal ettim”
Halen şaşkın olan mağaza sahibi Mustafa Erdemir, ise olayı şu sözlerle anlattı:
“Geçen ay sabah iş yerimizi açtığımızda camımızın kırık olduğunu, bilgisayar ve cep telefonunu alındığını gördük. Polisi aradık. 1 ay sonrası çalan arkadaş buraya geldi. Pişman olduğunu söyledi. Size zarar veren benim, beni affedin deyip helallik istedi. Ben de hakkımı helal ettim. Dün yine geldi buraya. Yaklaşık 10-11 bin lira değerinde bir telefondu. Benim olmadığını söyledim. Cep telefonunu almadığını, bilgisayarı 550 liraya sattığını söyledi. ‘550 lirayı ben vereyim, bilgisayarı getir, bilgilerimi alıp tekrar sana vereyim’ dedim. ‘Gideyim, araştırayım’ dedi ama gelmedi. Ben akıl hastasıyım, raporum var’ diyor. Bende hakkımı helal ettim, ne yapayım? Davacı olmasam, devlet bana kamu davası açacak. Kanunen bütün işlemleri yaptım. Devlette almış serbest bırakmış, ben de hakkımı helal ettim ama bir daha bana zarar vermeyeceğine dair söz aldım ondan. Elimi öpmek istedi, öptürmedim.”
Hırsızlık olayı, 11 Ocak Salı gecesi, Muratpaşa ilçesi Şarampol Caddesi üzerindeki bir halı mağazasında yaşandı. 13 yıldır Antalya’da esnaflık yapan Mustafa Erdemir’e ait işyerine kimliği belirsiz bir şüpheli arka camı kırarak girdi. İçerden dizüstü bilgisayar ve cep telefonu çalan hırsız ardından kayıplara karıştı. Sabah iş yerine gelen Erdemir, iş yerinin camının kırıldığını ve dizüstü bilgisayarı ile cep telefonunun olmadığını fark etti. Erdemir, polisi arayarak şikayetçi oldu. Araştırma yapan Hırsızlık Büro Amirliğine bağlı ekipler, şüpheliyi 9 Şubat günü yakaladı. Yüzde 80 engelli olduğu öğrenilen şüpheli, savcılıktaki ifadesinin ardından ise serbest bırakıldı.
Helallik istedi
15 Şubat Salı günü ise hırsızlık şüphelisi, tekrar işyerine bu sefer helallik istemeye geldi. Kapıdan içeri giren kişi, Mustafa Erdemir’e olayı kendinin gerçekleştirdiğini ve çok pişman olduğunu söyledi. Yaklaşık 15 bin lira zararı bulunan Erdemir ise elini öpmek isteyip af dileyen hırsıza hakkını helal etti.
Hırsızlık ve helallik isteme anları güvenlik kamerasında
Hırsızlık anı ve işyeri sahibiyle hırsızın arasında geçen helallik isteme diyalogları ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde bir kişinin ilk olarak işyerinin dışındaki güvenlik kamerasını yukarıya doğru kaldırması, camı kırıp içeriye girdikten sonra ise hırsızlık eylemini gerçekleştirmesi yer aldı.
Pişmanım deyip elini öpmek istedi
Görüntülerin devamında ise hırsızlık olayından 1 ay sonrası tekrar işyerine gelen şüphelinin iş yeri sahibinden af dileyip helallik istemesi yer aldı. Yaşanan diyaloglarda ise dizüstü bilgisayarı çaldığını kabul eden ancak cep telefonunu çalmadığını savunan hırsızlık şüphelisinin, “Kusura bakamayın özür dilerim. Geçen bir hırsızlık olmuştu. Onun sorumlusu benim. Pişman oldum. Bilgisayarı 550 liraya sattım. Cep telefonunu ben almadım” sözleri ile Mustafa Demir’in de buna karşılık olarak 15 bin lira zararı olduğunu belirtmesi yer aldı. Şüphelinin ise buna karşılık, “Durumum yok. Malulen emekliyim, mahkemeye söyleyin abi gereken neyse cezam verilsin. Kendimi kaybettim. Helallik almaya geldim. Pişmanım, sen hakkını helal ettikten sonra ben de sana dua ederim” diyerek iş yeri sahibinin elini öpmeye çalıştığı görüldü.
“Hakkımı helal ettim”
Halen şaşkın olan mağaza sahibi Mustafa Erdemir, ise olayı şu sözlerle anlattı:
“Geçen ay sabah iş yerimizi açtığımızda camımızın kırık olduğunu, bilgisayar ve cep telefonunu alındığını gördük. Polisi aradık. 1 ay sonrası çalan arkadaş buraya geldi. Pişman olduğunu söyledi. Size zarar veren benim, beni affedin deyip helallik istedi. Ben de hakkımı helal ettim. Dün yine geldi buraya. Yaklaşık 10-11 bin lira değerinde bir telefondu. Benim olmadığını söyledim. Cep telefonunu almadığını, bilgisayarı 550 liraya sattığını söyledi. ‘550 lirayı ben vereyim, bilgisayarı getir, bilgilerimi alıp tekrar sana vereyim’ dedim. ‘Gideyim, araştırayım’ dedi ama gelmedi. Ben akıl hastasıyım, raporum var’ diyor. Bende hakkımı helal ettim, ne yapayım? Davacı olmasam, devlet bana kamu davası açacak. Kanunen bütün işlemleri yaptım. Devlette almış serbest bırakmış, ben de hakkımı helal ettim ama bir daha bana zarar vermeyeceğine dair söz aldım ondan. Elimi öpmek istedi, öptürmedim.”