İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Temmuz tarihinde karara bağlanan ve sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast’ın da aralarında bulunduğu 7 sanığa hapis cezası, 2 sanığa beraat verilen davada hükümlerle ilgili hazırlanan gerekçeli karar, taraflara tebliğ edildi. Hazırlanan gerekçeli kararda Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin iddialar, yasayla kapatılan özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21 Ekim 2008 tarihli iddianamesi, suçlamalar, yasayla kapatılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılması, yargılama süreci ve 27 Haziran 2019’da savcılık tarafından verilen mütalaa anlatıldı. Kararda ayrıca, mağdur, müdahil beyanlarına ve 9 sanığın savunmasına yer verilirken, tanık anlatımları, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 13 Mayıs 2013 tarihli ilam ve deliller de yer aldı.
SUÇLAMALARA İLİŞKİN DETAYLAR
Gerekçeli kararda mahkemenin, 17 Ocak 2012 tarihli kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 13 Mayıs 2013 tarihli ilamla kısmen bozulduğu, karar sonrasında ise haklarında yeniden değerlendirme yapılması gereken kişilerin, sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal olduğu belirtilirken, davaya ilişkin yapılan incelemelerde sanıkların yargılama konusu suçlamalarına ilişkin detaylar yer aldı.
Geçmişte hazırlanan iddianameler ve birleşen dosyadaki içeriklerin anlatıldığı kararda 2015/3997 numaralı iddianamenin, ‘Hrant Dink’in öldürülmesinde emniyet mensupları olan kamu görevlilerinin ihmali bulunduğu, sanıkların, cinayetin silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verip araç suç olarak kullandıkları’ iddialarını ve 2017/2244 numaralı iddianamenin ise, ‘Jandarma mensupları olan kamu görevlilerinin cinayette ihmali bulunduğu, sanıkların, FETÖ’nün şiddet içeren bir başlangıç eylemi olan Dink cinayetine, silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına izin verdikleri, cinayeti araç suç olarak kullandıkları’ iddialarını kapsadığı belirtildi.
FETÖ’YE İLİŞKİN İFADELER
Dosyası ayrılan sanıklara yönelik hazırlanan iddianameyle ilgili olarak gerekçeli kararda, “Tefrike konu 2019/128 numaralı iddianamede, FETÖ ile irtibatlı olabilecek bir suçlama ya da anlatımın bulunmadığı görüldüğü gibi bu bağlamda sanıkları ilgilendiren ve daha sonra tanzim edilerek yargılamasına başlanmış ikinci bir iddianame de bulunmamaktadır. İddianamede, sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in yöneticileri, diğer sanıkların üyeleri oldukları silahlı terör örgütü anlatımı ve isnadı bulunmaktadır. Bu anlatım ve isnada ilişkin mahkemece daha evvel bu hususta esastan verilen hüküm, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen 13 Mayıs 2013 tarihli kararla bozmaya konu edilmiş olup bozma sonrası mahkemece yapılan değerlendirmede bozma ilamına uyulmuştur. Yargıtay ilamında sanık Yasin Hayal’in yöneticisi olduğu, bir kısım diğer sanıkların örgüt üyesi olduğu, TCK’nın 220. maddesi kapsamında silahlı suç örgütünün varlığı saptamasında bulunulmuştur. Açıklanan bu hususlar, tarifini CMK 225/2 fıkrası hükmünde bulan, yargılama konusu vakayla sınırlı olarak yargılama yapılması gerekliliği, tefrik ara kararında belirtilen gerekçeler de bir arada değerlendirilerek tefrik kararı verilmesi zarureti ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullanıldı.
Kararda sanıklara yönelik, “2016/32 esas sayılı dosyası kapsamında Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ’nün illiyet bağının bulunup bulunmadığı, irtibat varsa düzeyi ve kapsamının derecesiyle iddianame sanıklarının bu bağlamdaki hukuki sorumluluklarının tayin ve tespiti, belirtilen dosyada nihai olarak verilecek hükümle birlikte değerlendirilecektir. Bu sebeplerle tefrike konu edinilen bu dava dosyası kapsamında FETÖ ile ilgili hususlar, devam eden 2016/32 esas sayılı ana dava dosyası özelinde yargılama ve değerlendirmeye konu edilmek üzere inceleme dışı bırakılmıştır” şeklinde ifadelere yer verildi.
‘MCDONALDS’IN BOMBALANMASINA SEBEBİYET VERİLDİ’
Türk Ceza Kanunu’na göre terör ve suç örgütlerinin tanımının ve hangi suçların bu tanımda yer aldığının anlatıldığı gerekçeli kararda, “Sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel, Trabzon’da faaliyette bulunan Alperen Ocakları’nda 2002 yılında tanışmışlar ve sohbetlerine, ABD’nin dünya üzerinde işgal ettiği ülkelerden, Çeçenistan’daki Müslümanlara yapılan haksız savaş ve saldırıları konu etmişlerdir. Sanık Hayal’in, ideolojisinin yönlendirmesiyle Çeçenistan’a gitmek için 2004 yılında Azerbaycan’a gittiği ancak geçemeyince tekrar yurda döndüğü, akabinde McDonald’s’ı bombalama eylemine sebebiyet verdiği anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.
YASİN HAYAL’E İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
Gerekçeli kararda Yasin Hayal’in savunmalarına göre belirtilen durumun tevil yollu ikrarı mahiyetinde olduğunun kabul edilebileceği ve Hayal’in üzerine atılı ‘Silahlı terör örgütüne üyelik’ suçundan beraat kararı verilmişse de varlığı mahkemece kabul edilen TCK 220/1 anlamındaki örgütün yöneticisi olduğunun kabul edilmesine ilişkin, “Suçla korunan kamu düzeni, suçla korunan hukuki yarar, sanığın örgütü sevk ve idaresindeki etkinliği, yöneticisi olduğu örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlerin niteliği, örgütün varlığının kamu düzeninde oluşturduğu tehlike, somut dünyaya yansıyan eylemlerin kapsamı, kastının yoğunluğu, örgüt içerisindeki konum ve faaliyetlerinin ağırlığı, ’somut dosya için suç örgütünün (terör) varlığı tartışması’ başlıklı bölümde anlatılan hususlardaki bölüm de dikkate alınarak TCK 220/1-3 fıkrası uyarınca ’silahlı suç örgütünün kurulması/yönetilmesi’ suçundan, teşdiden üst hadden cezalandırılması yoluna gidilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Kararda, sanık Yasin Hayal hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama alanı bulunmadığına yer verildi.
ERHAN TUNCEL’E İNDİRİM UYGULANMADI
Gerekçeli kararda sanık Erhan Tuncel’in “Tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım” suçlarından toplam 99 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması anlatıldı. Kararda, “Sanık Erhan Tuncel’in suç teşkil ettiği belirtilen davranışları ile hakkında verilen kesinleşen hüküm bir arada değerlendirildiğinde, bir bütün halinde davranışlarının örgütün varlığı bilinç ve iradesi ile hiyerarşik yapılanmasına dahil olduğunu gösterir ölçüde çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik unsurlarını içerdiği değerlendirilmiştir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama alanı bulmadığı sonucuna ulaşılmış, pişmanlık içermeyen savunması gözetilerek takdiri indirim de tatbik edilmemiştir” ifadelerine yer verildi.
SAMAST’IN ÖRGÜTE BAĞLILIĞI ANLATILDI
Kararda sanık Ogün Samast’ın yaşı küçük olduğu için ağır ceza mahkemesinde yargılandığı ve cinayet failliğinden aldığı hüküm sonrası Yargıtayca bozulan suçlar yönünden yargılaması devam eden dosyasının da mahkemedeki dosyayla birleştirildiği belirtildi. Gerekçeli kararda, sanık Ogün Samast’ın örgüt lideri sanık Yasin Hayal’in oluşturduğu suç örgütüne dahil olarak örgüt menfaatine faaliyetlerde bulunduğu, Samast’ın suçun işlenmesine yönelik maddi ve manevi katkı sağladığı, kendisine verilen Dink’i öldürme emrini örgütsel bağlılıkla yaptığı ve örgüt üyeleriyle hazırladığı anlatıldı.
SAMATS EN ÜST HADDEN CEZALANDIRILDI
Sanık Samast’a ilişkin, iradesinin cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak biçimdeki anlatımlarının etkili olmadığının anlatıldığı gerekçeli karada, “Samast’ın bir bütün halinde davranışlarının örgütün varlığı bilinç ve iradesiyle hiyerarşik yapılanmasına dahil olduğunu gösterir ölçüde çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik unsurlarını içerdiği değerlendirilmiştir. Örgüt faaliyetlerine yönelik katkılarının boyutu, örgüt içerisindeki konumu gözetilerek üst hadden cezalandırılması gerekmiştir” ifadelerine yer verildi.
Gerekçeli kararda, ceza verilen diğer 4 sanık ile beraat kararı verilen 2 sanıkla ilgili gerekçeler de anlatıldı.
SANIKLAR HAKKINDA VERİLEN KARAR
17 Temmuz’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararda, sanıklardan Erhan Tuncel’e 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal’e 7 yıl 6 ay, Ogün Samast’a 2 yıl 6 ay, Zeynel Abidin Yavuz’a 14 yıl, Tuncay Uzundal’a 16 yıl 10 ay, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu’ya 1 yıl 10 ay hapis cezası verilmişti. Heyet, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in ise beraatine hükmetmişti. Hakkında yakalama kararı çıkarılan firari sanık Tuncay Uzundal ise 27 Temmuz’da İzmir’de yakalanarak cezaevine gönderilmişti.
(İHA)