Döviz kurunun uzun süredir aynı seviyede seyretmesine mukabil, maliyetlerin her geçen gün artmasıyla zor bir dönemden geçen ihracatçılar, diğer yandan da mevzuata uymasına rağmen kontrolü dışında yaşanan hataların faturasını ödemek durumunda kalıyor. Bu cezaların başında da ihracat bedellerinin yurda getirilmemesi nedeniyle kesilen idari para cezaları geliyor. Bursa Afyonkarahisarlı İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Genel Sekreteri Avukat Mine Erkol, söz konusu cezalara itiraz hakkıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Mevzuat kapsamında amacın, ihraç edilen mal ve hizmetlerin karşılığını oluşturan ekonomik değerin ülkede kalması olduğunu belirten Avukat Mine Erkol, ancak bazı durumlarda ihracatçıların haksız idari para cezalarıyla karşılaştığını belirtti. Söz konusu kanunla ilgili bilgi veren Erkol, “İstisnaları bulunmakla birlikte, kural olarak ihracatçıların ihracat bedellerini fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirmesi ve bunu takip eden kurum nezdinde ihracat hesabının kapatılmasını sağlaması gerekmektedir. Yükümlülüklere aykırı hareket eden ihracatçıların ise idari para cezası ile karşılaşmaları kaçınılmaz. Ancak uygulamada mevzuata uygun şekilde ihracat bedellerini yurda getiren ihracatçıların da haksız cezalarla karşılaştıklarını görmekteyiz” dedi.
İhracat bedellerinin yurda getirilmemesi nedeniyle kesilen para cezalarına dair idari yaptırım süreci hakkında bilgi veren Av. Erkol, “Vergi Dairesi tarafından Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunmasının akabinde, Cumhuriyet Savcılığı tarafından vergi dairesinin ihbar evrakıyla sınırlı bir inceleme süreci yürütülmektedir. Savcılık aşamasında ihracat bedelinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilip getirilmediği, getirilmişse getirilen tutarın terkin tutarının üzerinde kalıp kalmadığına ilişkin bir inceleme yapılmaktadır. Savcılık tarafından yapılan şekli incelemede 1567 sayılı Kanun’da aranılan şartların oluştuğu kanaatinde varılırsa, kanun uyarınca yükümlülüğe rağmen Türkiye’ye getirilmeyen ihracat bedeli tutarının yüzde 5’i oranında nispi idari para cezası uygulanmaktadır. Uygulamada baktığımız zaman özellikle bankanın hatası nedeniyle ihracat bedellerinin yurda getirilmemesinden bahisle birçok ihracatçı hakkında idari para cezası uygulanması şeklinde haksız ve hukuki mesnetten yoksun idari yaptırımlar nedeniyle mağduriyet yaşamakta. Vergi Dairesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili faturalar, satış sözleşmeleri, banka hareketleri incelenmeksizin kesilen idari para cezaları birçok ihracatçıyı endişelendirmektedir. Son yapılan değişiklikle beraber yurda getirilen ihracat bedelinin Merkez Bankası’na teslim edilen miktarı yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürülmüştür. İş bu kesilen idari para cezalarına karşı idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ilgili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz etme hakkı saklıdır. Bu noktada itiraza ek fatura, banka kayıtları, gümrük beyannameleri gibi ihracat bedellerinin süresinde yurda getirildiğini kanıtlayan tüm belgelerin sunulması önemli” şeklinde konuştu.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesinin bir çok yolu olduğuna işaret eden Av. Mine Erkol, “Örneğin bir malın satışını gerçekleştirerek yurda dönen kişi yanında nakit getirdiği bedeli yurda sokarken ’nakit beyan formu’ doldurarak söz konusu bedelin hangi gümrük beyannamesindeki bedele denk geldiğini bildirebilir. Yine Döviz Alım Belgesi de yeterli bir delil olacaktır. Bir diğer belge ise ’İhracat Bedellerinin Kabulü Belgesi’dir. Eğer ihracat bedeli gümrük beyannamesinde belirtilen bankadan başka bir bankaya gelmiş ise bu bankadan alınacak İhracat Bedellerinin Kabulü Belgesi ihracat bedelinin yurda getirildiğini kanıtlama görevi görecektir. Diğer taraftan; Afganistan, Liberya, Belarus ve Suudi Arabistan gibi ülkelere gerçekleştirilen ihracatta bedellerinin yurda getirilmesi zorunlu değildir. Azerbaycan, Kazakistan, Mısır ve Ukrayna gibi ülkelere de yapılan ihracat bedelinin yüzde 50’sinin getirilmesi zorunludur” ifadelerini kullandı.