Sıfır araçlarda görülen stok sorunu ve fiyat artışları ikinci el otomotiv piyasasına da etki etti. İkinci el otomotive ilgi artarken fiyatlarda da yükselişler görüldü. Ancak ikinci el araç almak isteyen tüketiciler, araç ararken baktığı ilanların açıklama kısmındaki bir ifade dikkati çekiyor. Özellikle belli bir hasarın üzerindeki araçlar için uygun görülen "pert" ve "ağır hasar" kayıtlı satılık araçlar üzerinden çıkılan ilanların açıklama kısmında "şişirilmiş hasar kaydı" şeklinde bir ifade yer alıyor.
Bu durum, aracın normalde "pert", "ağır hasarlı" ya da miktarında belirtildiği kadar hasarının olmadığını ancak sigorta şirketinden para almak için bu şekilde kayıt tutulduğu anlamına geliyor. Özellikle fiyatı piyasaya göre düşük şekilde ilana çıkan araçlarda görülen bu ifadeler zaman zaman tüketicilerin mağdur olmasına neden oluyor. Türkiye Sigortalar Birliği (TSB), AA muhabirinin bu durumlara karşı vatandaşların hangi tedbiri alması ve neler yapması gerektiğine ilişkin sorularını yanıtladı.
ARACIN TAM HASARLI SAYILDIĞI DURUMLAR
Sorulara ilişkin yapılan açıklamada, nihai tüketici açısından bakıldığında öncelikle bazı kavramlara açıklık getirilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, sigortacılık mevzuatına göre kamuoyunda "pert" olarak adlandırılan araçlar için iki farklı prosedür izlendiğini, prosedürlerden bir tanesinin ağır hasarlı araçlar (çekme belgeli), diğerinin ise tam hasarlı araçlar (hurda belgeli) için işletildiği aktarıldı.
Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, aracın tam hasara uğramış sayıldığı belirtilen açıklamada, "Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez. Söz konusu belge kapsamında işlem yapılan araçlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen tesislere teslim edilerek bertaraf edilmekte ve bu araçlar bir daha trafiğe çıkamamaktadır." denildi.
SİGORTA ŞİRKETLERİNE HASAR TUTARININ TESPİTİ KONUSUNDA TAKDİR YETKİSİ VERİLMİYOR
Oto hasarlarında tazminat tutarlarının Sigortacılık Kanunu çerçevesinde sınırları çizilmiş bağımsız sigorta eksperleri tarafından, poliçe genel şartları göz önünde bulundurularak tespit edildiği anımsatılan açıklamada, bu kapsamda mevzuat sigorta şirketlerine hasar tutarının tespiti konusunda takdir yetkisi vermediği bildirildi.
İlgili sigorta eksperleri onarıma ilişkin hasarlı parçanın onarılıp onarılamayacağı, onarılamayacaksa kullanılması gereken parçanın hangi vasıfta olması gerektiği ile onarıma ilişkin işçilik vesair maliyetlerini tespit ettiği bildirilen açıklamada, "Eksper değerlendirmelerinde onarılacak aracın trafikte seyri sırasında araç üreticisinin öngördüğü standartlarda aracın hasarının giderilmesi, giderilemiyorsa trafikten çekilmesi kararının verilmesi konusunda sorumluluk sahibidir. Yine sigorta şirketi de eksper raporunda tespiti yapılan hasarın uluslararası kabul görmüş standartlarda onarımının yerine getirilmesi veya tazmin edilmesi hususunda sorumluluk sahibidir." ifadeleri kullanıldı.
"AĞIR HASARLI ARAÇLARI SATIN ALIRKEN ÖNCELİKLE HANGİ PARÇALARIN DEĞİŞTİĞİNE DİKKAT EDİN"
Ancak bununla birlikte sigorta poliçesi kapsamında yapılan ekspertizlerde ağır hasarlı olduğu kabul edilen bazı araçlarda, aracın onarım kararı yerine sigortalının/hak sahibinin zararı tazmin edilerek hasarlı araçlar bu işle iştigal eden muhtelif kişi veya şirketlerce satın alındığına değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Diğer taraftan sigorta şirketlerince trafik ve kasko sigortası kapsamında tazminat ödenen gerek ağır hasarlı araçların gerekse kısmi hasarlı araçların hasar bilgilerine Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin sunduğu hizmetlerle ulaşılabildiği, tüketicilerin ikinci el araç satın almadan önce bu servisleri kullanabilecekleri gibi güvendikleri bir bakım onarım merkezine giderek aracı kontrol ettirdikten sonra satış işlemini sonlandırmalarının kendi faydalarına olacağı vurgulandı.
"SİGORTA SUİİSTİMALLERİ NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR"
Açıklamada, sigorta suistimallerinin hukuki yaptırımlarına da değinildi.
Sigorta suiistimalinin literatürde haksız kazanç elde etmek amacıyla, sigorta şirketinin kararını değiştirecek önemli bir gerçeğin gizlenmesi ya da gerçek dışı bir beyan yoluyla sigortacının, sigortalı tarafından bilerek, kasıtlı olarak aldatılması olarak tanımladığı aktarılan açıklamada, sigorta suistimallerinin "Poliçe Düzenlenme Aşamasında" veya "Sigorta Süresi İçerisinde" olmak üzere iki farklı kategoriye ayrıldığı bildirildi.
"Sigorta suiistimalleri birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın ekonomik suç olarak kabul edilmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158’inci maddesi kapsamında sigorta suiistimalleri nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilmekte ve dört yıldan on yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmamak kaydıyla 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezasına hükmolunmaktadır. Son dönemlerde şirketlerimizin bireysel olarak tespit ettikleri ve ayrıca Sigorta bilgi ve Gözetim Merkezi bünyesinde yer alan Sigorta Suiistimallerini Engelleme Bürosu tarafından tespit edilen organize suistimal vakaları yargıya taşınmakta ve bu kapsamda olumlu sonuçlar alınmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğümüzün son yıllarda sigorta suiistimallerine göstermiş olduğu hassasiyet giderek artmakta bu durum da sektör olarak bizi memnun etmektedir. Suistimallerin engellenmesinin önemli diğer bir yansıması ise şirketlerin hasar maliyetlerinin azalmasıyla vatandaşa sigorta poliçelerinin fiyatlarında düşüş olarak yansımaktadır."
"İŞÇİLİK MALİYETLERİ DE TRAMER ÜZERİNDEN YAPILAN SORGULAMALARDA BELİRTİLEN TUTARLAR İÇİNDE YER ALIYOR"
Açıklamada oluşan bir hasar durumunda işçilik ücretinin tramer kaydına yansıtılıp yansıtılmadığına ilişkin ise şunlar kaydedildi:
"Sigorta tazminatını tespit etme görevi Sigortacılık Kanunu kapsamında bağımsız ve tarafsız Sigorta Eksperleri tarafından yerine getirilmektedir. Yürürlükteki mevzuat eksper raporlarının hangi unsurları ihtiva etmesi gerektiğini açıkça ortaya koymakta olup, tüm yedek parça, boya,kaporta ve mekanik işçilik ile vesaire masraflar bu raporlara yansıtılmaktadır. Sorunuzda işaret ettiğiniz işçilik maliyetleri de, hem eksper raporlarına yansımakta hem de tramer üzerinden yapılan sorgulamalarda belirtilen tutarlar içinde yer almaktadır. Bununla birlikte tarafların sigorta şirketinden fazla tazminat almak amacıyla hasar tutarını olması gerekenden yüksek göstermesi yine yukarıda belirttiğimiz üzere TCK’nin 158’inci maddesi kapsamında açıkça suç olarak tanımlanmış olup, bu tip suistimal vakalarında şirketler tarafından gerekli girişimlerde bulunulmaktadır."