Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek Birleşmiş
Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’na (COP28) Bakan Mehmet Özhaseki başkanlığında güçlü bir heyetle katılacaklarını belirterek, "Hem müzakereleri takip ederek ülkemizin çıkarları ile örtüşen kararlar alınması için çaba sarf edeceğiz hem de kamu, özel sektör, sivil toplum, akademi ve yerel yönetimlerin katkıları ile başta sıfır atık olmak üzere uyum, sanayi, sağlık, teknoloji, enerji dönüşümü gibi pek çok konuda 45 civarında etkinlik düzenleyeceğiz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi çerçevesinde 30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek Taraflar Konferansı’na (COP28) ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede azimli ve kararlı bir yol çizdiğini ifade eden Hasar, “2021 yılında kurulan İklim Değişikliği Başkanlığımız hem kurumlarımız arasındaki koordinasyonu sağlıyor hem de iklim politikalarının geliştirilmesinde temel bir rol üstleniyor. Bu kararlılığını COP28 hazırlıklarıyla da göstermektedir” dedi. “45 civarında etkinlik düzenleyeceğiz”
Türkiye olarak tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla görüş alışverişinde bulunup teknik toplantılar yaparak Taraflar Konferansı’na yoğun bir şekilde hazırlandıklarını belirten Prof. Dr. Hasar, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki başkanlığında güçlü bir Türk delegasyon heyeti ile Dubai’de yer alacağız. Hem müzakereleri takip ederek ülkemizin çıkarları ile örtüşen kararlar alınması için çaba sarf edeceğiz hem de kamu, özel sektör, sivil toplum, akademi ve yerel yönetimlerin katkıları ile başta sıfır atık olmak üzere uyum, sanayi, sağlık, teknoloji, enerji dönüşümü gibi pek çok konuda 45 civarında etkinlik düzenleyeceğiz” ifadelerini kullandı. “Daha azimli kararlar alınmasını bekliyoruz”
Türkiye’nin COP28’den beklentisinin ‘adil, kapsayıcı ve hakkaniyetli kararlar alınması’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasar, “Bu yıl bilhassa ‘Küresel Durum Değerlendirmesi’ ve ‘Kayıp ve Zarar Fonu’ için finans akış mekanizmalarına yönelik kararların alınmasını bekliyoruz. Uygulanabilir ve kimseyi geride bırakmayan kararlar alınabilmesi için ülke olarak çaba göstereceğiz. Diğer yandan finans konusunda da bilhassa gelişmiş ülkelerin daha azimli kararlar alması yönünde beklentimizi her fırsatta en yüksek sesle dile getiriyoruz” dedi.
COP28’de 100’ün üzerinde gündem maddesinin yoğun bir şekilde tartışılacağını ifade eden Prof. Dr. Hasar, ‘Küresel Durum Değerlendirmesi’ çalışmasının ülkelerin ve paydaşların dünyanın iklim eylemi ve desteği konusunda nerede durduğunu görmeleri, mevcut boşlukların ve daha hızlı hedef odaklı iklim eylem
rotasının belirlenmesi için oldukça önemli bir süreç olduğunu söyledi. “Gelişmiş ülkeler çabalarını önemli ölçüde artırmalı”
İklim değişikliğiyle mücadelede emisyonların azaltılmasında teknoloji dönüşümü için gerekli olan etkin finans akış mekanizmalarının faaliyete geçirilmesinin de önemli bir diğer konu olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Hasar, “Etkin bir finans mekanizması için gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin iklim yatırım gereksinimlerini finanse etmelerine yardımcı olmak için çabalarını önemli ölçüde artırmaları gerekmektedir. Gelişmiş ekonomilerin azaltım ve uyum için finansman sağlamak üzere gelişmekte olan ülkelere yılda 100 milyar doları harekete geçirme taahhüdünün gerçekleştirilmesi ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki diğer iklim finansmanı müzakerelerinin ilerlemesi büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı. “Daha sıkı taahhütler sağlanması gerekiyor”
İklim Değişikliği Başkanı Pof. Dr. Halil Hasar, Çerçeve Sözleşmesi ve Taraflar Konferansı’nın ilerleyen süreçte daha etkili olabilmesi için uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi, adaletli ve kapsayıcı politikaların oluşturulması ve sera gazı salımlarının azaltılması konusunda daha sıkı taahhütlerin sağlanması gerektiğini vurguladı.