Çalıştığı şirketin müşteriler için düzenlediği gecede bir şişe içkiyi sakladığı öne sürülen B.S., 'hırsızlık' yaptığı gerekçesiyle işten kovuldu.
Mahkemenin yolunu tutan B.S., 'Düzenlenen bir organizasyonda müşterilere ikram edilmek üzere ayrılmış olan şirkete ait içki şişesini amirinizin veya şirket yetkilisinin bilgisi ve izni olmaksızın aldığınız tespit edilmiştir' sözleriyle tazminatsız kovulduğunu öne sürdü.
İşçi, iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e maddesi gereği feshedildiğinin bildirildiğini, feshe sebep olarak gösterilen olayın kabul manasına gelmemek kaydı ile gerçekleştiğini, olaydan doğrudan doğruya mağaza müdür yardımcısı M.E'nin haberdar olduğunu dile getirdi. B.S., müşterilerin yanında alkolün etkisi ile yanlış bir harekette bulunmaktan kaçınmak istemesi sebebi ile bir içki şişesini alıp arkadaşları ile birlikte yine organizasyon alanı içerisinde ancak farklı bir kabinde içmek istemesinden ibaret olduğunu iddia etti. B.S., arkadaşları ile içmek amacı ile içki şişesini almasının işverenlikçe hırsızlık olarak nitelendirilmesinin hukuka ve somut gerçekliğe aykırı olduğunu, feshe konu yapılan olay hakkında davalı tarafça olay tarihi itibarıyla tutulmuş tutanak dahi bulunmadığını dile getirdi.
Usul ve yasaya aykırı feshin haksızlığının ve geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ile işe geri alınmaması halinde işverence ödenmesi gereken işe iade tazminatının 8 aylık brüt ücret üzerinden belirtilen ücret ve sosyal yardımlar dikkate alınarak tespitine karar verilmesini talep etti.
Davalı şirket avukatı ise, olayın hırsızlıktan kaynaklandığını öne sürdü. Mahkeme, davacı işçiyi işe iade etti. Kararı davalı şirket istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Davacı işçinin bir şişe içki yüzünden işten çıkarıldığının belirtildiği kararda, " İçki şişesini alarak davacı ile konuşan tanık M.E.'nin beyanları ve olaya ilişkin görüntünün yer aldığı CD'de yer alan görüntü kayıtları ile ispatlanmıştır. Davacının bu eylemi ile işveren bakımından, iş ilişkisini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede işverenin güvenini kötüye kullandığı, davacının eyleminin 4857 sayılı Kanun'un 25/II. maddesine aykırılık oluşturduğu ve iş akdinin haklı nedenle feshedildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir" ifadeleri yer aldı.