AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Suudi Arabistan vatandaşı olan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin olarak açıklamada bulundu. Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne dair kesin bir bilginin olmadığını söyleyen Aktay, “Şu anda elimizdeki tek kesin bilgi kayıp olduğudur. Basına yansıyan bir takım bilgiler var, ben onları da yalanlamak istemiyorum. Çünkü yalanlayabilecek durumda değilim, yalanlayabilmek için işin aslını biliyor olmamız gerekiyor. Öyle bir şey olduğuna dair benim teyit edebileceğim bir durum yok. Ortada bir ceset olmadıktan sonra ölüm olayının gerçekleştiğine dair bir şey söylememiz mümkün değil. Bu olayla ilgili umudumuzu koruyoruz. Bütün ihtimaller değerlendiriliyor. Konuyla güvenlik birimlerimiz, istihbarat birimlerimiz bütün verileri, işaretleri, delilleri değerlendirerek en uygun neticeye ulaşmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı ile tanışıklığının konferanslardan ve toplantılardan geldiğini, bir süre sonra da ilişkilerinin dostluğa doğru geliştiğini söyleyen Aktay, “Konsolosluğa girerken nişanlısına; eğer başına bir şey gelirse, belli bir süreye kadar çıkmazsa bana ve Türk-Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı’ya haber vermesini istemiş. 16.40 itibariyle de bana haber verdi. Nişanlısına benim ismimi vermesi muhtemelen konumum dolayısıyla, AK Parti içerisinde yaptığım görevler ve ilgili birimleri rahatlıkla harekete geçirebileceğimi düşünmüş olmasından dolayıdır diye değerlendiriyorum. Kendisine büyük bir sevgim, muhabbetim vardı. Çok takdirle ve hayranlıkla izlediğim bir analiz kapasitesi vardı” diye konuştu.
"BUGÜNKÜ AMERİKA İLE SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİNE KARŞIYDI"
Cemal Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan yönetimi ile birden fazla konuda ihtilaf içinde olduğunu, Suudi Arabistan’ın bazı muhalifleri tutuklamış olmasından ve muhaliflere davranış biçiminden dolayı kendisinin de tedirginliğinin olduğunu söyleyen Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugünkü Amerika ile Suudi Arabistan ilişkilerine karşıydı. Suudi Arabistan’ın Amerika ile bu kadar içli dışlı olması onu mutlu etmiyordu ve eleştiriyordu. Bugünkü Suudi Arabistan yönetimi ile ilk ayrılığı bunun üzerine oluşmuştu. Suudi Arabistan yönetimini eleştirdiği için değil, Trump yönetimini eleştirdiği için Suudi Arabistan yönetimi kendisine mesafe koymuş ve muhalif sınıfına sokmuştur. Daha çok eleştirdiği konu Suudi Arabistan’daki keyfi tutuklamalar. Şu anda Suudi Arabistan’da yüzlerce aydın, İslam dünyasına mal olmuş birçok insan tutuklu bulunuyor. Bu tutukluluğu eleştiriyor, ifade özgürlüğüne karşı bir hassasiyeti vardı. Bu hassasiyeti zamanla sert eleştirilere neden oluyordu.”
"BU OLAYIN TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİNE YANSIYACAK BİR TARAFI OLUR"
Türkiye’nin bu hadise sonucu Suudi Arabistan’a bir yaptırım uygulayıp uygulamayacağına yönelik Aktay, “Şu anda bir elimizde net olan bilgilere göre bir kaçırma hadisesi söz konusu. Cinayet ile kaçırma derece olarak birbirinden çok farklı ama kaçırma hadisesi düzeyinde bile gerçekleşmiş olsa bunun ilişkilere yansıyacak bir gerilime yol açacak bir tarafı olur. Bunun ne olacağını ilgili yetkililerimiz kararlarını verecektir” dedi.
Olayın, Türkiye topraklarının kontrolünde olmayan bir alan içerisinde gerçekleştiğini ve Türkiye topraklarının sadece Suudi Arabistan vatandaşları için değil, herkes için güvenli olduğuna dikkat çeken Aktay, “Suudi Arabistan vatandaşı birinin başına Türkiye’nin hiçbir yerinde gelmeyen hadise kendi Konsolosluğuna girdiği esnada oluyor. Eğer bir güvensizlik varsa Türkiye’nin dışındaki bir arazide gerçekleşmiş oluyor. Türkiye şu anda dünyanın en güvenilir ülkesidir. Türkiye, gerek kendi vatandaşlarına gerekse de kendi ülkesine gelen misafirlerine en iyi şekilde davranan ve onların hukukuna riayet eden ülkedir” diye konuştu.
Aktay, olayın ilk anından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tüm bilgilerin iletildiğine dikkat çekerek, “Kendisinin bu olaya hemen muttali olup gerekli tedbirlerle ilgili ve soruşturma ile ilgili en üst düzeyde talimat verdiğini biliyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)
