İş Bankası tarafından düzenlenen ’İmece Çalıştayları’nın dördüncüsü, ’Tohum’ temasıyla gerçekleşti. Çalıştayda değişen iklim koşulları altında tohumda sürdürülebilirliği sağlayacak ve verimliliği artıracak yöntemler, tohum alanındaki araştırma-geliştirme faaliyetleri, tarımın geleceği ve sürdürülebilir tarım için tohum alanında atılabilecek adımlar ele alındı.
Türkiye İş Bankası ile finans kuruluşu Finance in Motion ve danışmanlık firması Frankfurt School arasında tarım alanındaki faaliyetler için imzalanan sponsorluk anlaşması kapsamında gerçekleştirilen “İmece Çalıştayları”nın dördüncüsü, “Tohum” temasıyla düzenlendi. “Bugünün Tohumu, Geleceğin Tarımı” sloganı ile düzenlenen Çalıştay’da; kamu ve özel sektör temsilcileri, akademisyenler, tarım teknoloji girişimcileri, birlikler, kooperatifler ve önder çiftçiler bir araya geldi. Tohum alanında sürdürülebilirliği sağlayacak ve verimliliği artıracak çalışmalar ile tarımın geleceği için atılabilecek adımları içeren çalıştay sonuç raporu, daha sonra Bankanın internet sitesinde yayınlanacak.
“Tohum tüm dünyada stratejik ve kritik bir mesele”
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, açılışta yaptığı konuşmada, son dönemde yaşanan pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı gibi gelişmelerle birlikte gıda tedariki konusunda yaşanan belirsizliklerin, geleceği farklı tasarlama ihtiyacını gündeme getirdiğini belirterek, “Tohum tüm dünyada stratejik ve kritik bir mesele haline geldi. Öte yandan, Türkiye’de tohum üretimine bakıldığında olumlu gelişmeler yaşanıyor. İthalat ve ihracat arasındaki dengenin son dönemde ihracat lehine döndüğünü görmek sevindirici. 20 yıl önce ihracatın ithalatı karşılama oranı tohumda yüzde 30 seviyesindeyken bugün geldiğimiz noktada bu rakamın yüzde 137’ye ulaştığını görüyoruz. Bununla birlikte genel olarak ihracatta yaşanan eğilim tohum alanında da söz konusu. İhracatımızın arttığı yıllarda miktar bazında ciddi artışlar yakalıyoruz ancak değer bazında aynı artış oranını yakalayamıyoruz. İthalatta ise miktar bazındaki artış düşük de olsa tutar bazında daha yüksek artış görüyoruz. Bu durum katma değerin ülkede kalmamasına neden oluyor” şeklinde konuştu.
“Katma değerli ihracat için Ar-Ge’ye eğilmemiz gerekiyor”
Katma değerli bir ihracat için Ar-Ge’nin büyük önem taşıdığını vurgulayan Erdem, “İhraç ettiğimiz üründe kaliteyle daha ön plana çıkmamız gerekiyor ki istediğimiz fiyatı uygulayabilelim. Bunun için de Ar-Ge çalışmalarına daha fazla eğilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin biyoçeşitlilik konusunda sahip olduğu yüksek potansiyelin ortaya çıkması için verim ve kalite artışı sağlamamız gerekiyor. Tohum çeşitliliği, tohum teknolojilerinin geliştirilmesi, tohum ıslahı çalışmalarına öncelik vermeli, bunların gerçek hayatta karşılık bulmasını sağlamalıyız. İş Bankası olarak kısa süre önce başlıca tarımsal ürünlerde karbon ayak izi ölçümü başladık. Gerek Tarım İhtisas Şubeleri gerek girişimcileri destekleyen programları ile sürdürülebilir bir gelecek için teknolojiden güç alarak tarımı ve çiftçileri desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
“Tohumculuk daha stratejik konuma gelecek”
Çalıştaya sunumuyla katılan, Frankfurt School Of Finance Management Kıdemli Tarım Uzmanı İbrahim Oğuz’da ülkemizde tohumculuk sektörünün önemli bir noktaya geldiğini ifade ederek, “Tohumculuğun tarımsal üretime ve ekonomimize etkilerinin her geçen yıl iyileştiğini ve bu alanda daha fazla çalışmanın yapılması gerekiyor. İklim değişikliği ve artan nüfus baskısı ile tohumculuğun gelecekte daha da stratejik konuma gelecek. Tohumculuk endüstrisinin dışa bağımlılığın azaltılması ve küresel aktörler ile rekabet koşullarının iyileştirilmesi için kamu ve özel sektör iş birliğinin yanı sıra finans kurumlarının da sektörü iyi anlaması gerekiyor” diye konuştu.
“Tarım alanında finansmana erişimi kolaylaştırıyoruz”
Finance in Motion Yatırım Yöneticisi Oğuz Bardak ise tohum alanındaki yatırımların önemine vurgu yaparak, “Güneydoğu Avrupa için Avrupa Fonu’nun (EFSE) mikro ve küçük ölçekli işletmelere yönelik kredi yatırımlarıyla sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Sürdürülebilirlik ve finansmana erişim, EFSE değerlerinin ve yatırım stratejisinin merkezinde yer alıyor. Bu amaçla hem Türkiye’de hem de EFSE’nin faaliyet gösterdiği diğer 15 ülkede kırsal alanlara öncelik veriyor, başta çiftçiler olmak üzere mikro ve küçük işletmeleri destekleyerek tarım alanında finansmana erişimi kolaylaştırmayı hedefliyoruz. EFSE olarak ülkemizin gıda arz güvenliğinin sürdürülebilirliği, tarım sektörünün iklim değişikliğine karşı direncinin arttırılabilmesi ve karbon salınımının azaltılması konularının ön planda olduğu bu Çalıştayı Türkiye İş Bankası ile ortaklaşa desteklemek bizim çok önemli” diyerek sözlerini tamamladı.