Total yada kısmi dişsizlik vakalarının tedavisinde şüphesiz en güncel yaklaşım dental implanttır.Dünyada milyar dolarlık bir sektör haline gelen implant piyasasında her gün yeni bir firma türemektedir ve çoğu firmaların Türkiye’de satışı yapılmaktadır.Son 10 yılda yerli implant üretimi de yapılmaktadır. Tedavi alacak hastalara doktorları tarafından farklı markalarla implant alternatifleri sunulmaktadır.
PEKİ İMPLANT MARKASI TERCİH EDİLİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Bu konuda Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Muhammet Saka şu açıklamalarda bulundu: “Üreticilerin aldığı çeşitli uygunluk belgeleri vardır ve bunların arasında en kıymetli olan FDA (Food and Drug Administration) sertifikasıdır. Tercih edilen implantın FDA belgesi olması güvenilirliği konusunda bize ciddi bir olumlu fikir verir.
Dental implantların yüzey özellikleri birbirleriyle çok benzerlik göstermektedir fakat bazı implantların yüzeylerine uygulanan ileri teknoloji gerektiren işlemler sayesinde kemikle olan bağlantıları daha kısa sürede tamamlanmaktadır.Hidrofilik yüzeye sahip bu implantlar tercih edildiğinde hastalar protezlerine çok daha kısa sürede kavuşabilirler.
Dental implantların yiv dizaynı ve üst yapısıyla bağlantı şekli birbirleriyle çok farklılık göstermektedir ve her üretici farklı iddialarla daha avantajlı olduğunu savunmaktadır. Hekiminiz tecrübesiyle vakaya en uygun implantı tercih edecektir.
Dental implantı tercih ederken en önemli hususlardan bir tanesi üst yapı seçeneklerinin çeşitliliğiyle ideal protezlerin yapımına olanak sağlayıp sağlamadığıdır.
Kemikle olan münasebetini başarılı bir şekilde tamamlayarak iyileşen implant misyonunu ancak ideal protezler yapımına olanak sağlarsa tamamlamış olur. Unutulmamalıdır ki implant yaptırmanın amacı üzerine yapılacak olan protez dişi taşımaktır.
İmplant tedavisi ideal bir şekilde planlanıp uygulanırsa çok uzun ömürlü bir tedavidir. Öyle ki Türkiye de 25-30 yıllık takipler yapılmaktadır, Dünya da ise daha uzun süre takipler yapılmıştır. Günümüz şartlarında uygulanan tedavilerin daha da uzun ömürlü olacağını ön görmekteyiz.
Uzun dönemde implantların vidalarında gevşemeler kırılmalar olabilmektedir. Eğer implant hareketli protezi sabitlemek için yapılmışsa bu anlamda hizmet eden tutucu parçalarda da gevşemeler olabilmektedir. İmplant parçalarında bir problem olamasa bile protezlerin estetik olarak yenilenme gereksinimi zamanla ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda implant üst yapı ve ölçü parçalarının ya doktorun elinde olması gerekir yada implant firmasının bu parçaları doktora servis amaçlı getirmesi gerekmektedir.
Tercih edilen implant markasının eğer üretimi ticari nedenlerle durmuşsa veya artık Türkiye’de bir temsilciliği yoksa hastalar ve hekimler ürün tedariği hususunda sıkıntılar yaşayabilir. Sonucunda protezlerin yenilenmesi mümkün olamayabilir.
Varlığını uzun yıllardan bu yana sürdüren ve uzun yıllar daha sürdürecek güvende olan, klinik takipleri literatürde yerini almış önde gelen üretici firmaların ürünlerini tercih etmekte fayda vardır.” Dedi.
