Kendi ölçeğinde ipekböceğine sahip çıkanlardan biri de fotoğraf sanatçısı ve KBB Uzmanı Dr. Ömer Yağlıdere… 10 yıllık bir çalışmanın ürünü olan “İpekböceğinin Öyküsü” albümünün sunumunu, geçenlerde Nilüfer Belediyesi’nde Misi Mahallesi’nde yaptırılan İpek Evi’nde gerçekleştirdi.
Dr. Ömer Yağlıdere, fotoğrafa gönül vermiş bir hekim… Özellikle ipekböceğinin öyküsü adlı çalışmasının kitap haline getirilmesi sürecinde, ipekböceğine sahip çıktığını deklare eden kurumların sponsorluk çağrısına olumlu yanıt vermediğini söyledi. Yağlıdere, ipekböceğine desteğin lafta kaldığını belirterek, başta bu albüm olmak üzere diğer kitaplarını da bastırabilmek için, İnegöl’de bulunan ve çocuklarına ileride sermaye olarak kullanmayı düşündüğü evini sattığını ifade etti.
Ömer Yağlıdere’nin “İpeğin Öyküsü” albümünde FİAP Başkanı Riccardo Busi’nin önsözü var: “Fotoğraf sanatının gücünü ve dokümanter vizyonu gerektiren bu öyküyü, Bursa’da kozadan kumaşa kaybolan İpekböceğinin dokümanter hikayesini oluşturmak önemliydi. Elinizdeki bu kitapta Ömer’in bunu en iyi şekilde başardığını söyleyebilirim. Ayrıca diğer projelerinde de giderek artan aynı başarı çizgisini görmüştüm.”
Yağlıdere ise albümün girişinde şunları yazmış: “1994 yılında Bursa’ya yerleştiğimde içinde artık koza olmayan bir Koza Han çok ilginç gelmişti. Oysa yaklaşık 5 asırdır her yıl tekrarlayan ipekböceğinin yolculuğunda tarihi İpekyolu’nun en önemli mekanlarından biri olmuştu. 2000’li yılların başında henüz yolun başında bir fotoğraf sevdalısı olarak Bursa ve Türkiye’deki son ipekböceklerinin izlerini sürmüştüm. Sonraki yıllarda ne yazık giderek azalmalarına da şahit olurken; “İpekböceğinin Öyküsü” ne yeni cümleler eklendiğini gördüm. Bu nedenle öyküyü yeniden anlatma ihtiyacı kendiliğinden oluştu.”
Yağlıdere, “İpekböceğinin Öyküsü” albümünün fotoğraf çekimlerini 2001-2011 yılları arasında Bursa İpekböcekçiliği Enstitüsü, Altıntaş, Onaç, Örencik ve İhsaniye köyleri; Bilecik Koza tarım Satış Kooperatifi ve Tuzaklı köyü; İzmir Ödemiş ve Birgi; Denizli ve Buldan’da yaptı.