Geçtiğimiz Mart ayında Dubai’den Türkiye’ye gelmek üzere havalanan Başaran Holding’e ait Challenger 604 tipi iş jeti İran hava sahasında düşmüş ve ünlü iş adamı Hüseyin Başaran’ın Kızı Mina Başaran’ın da aralarında bulunduğu toplam 11 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın üzerinden yaklaşık 7 ay geçmesine karşın İran Havacılık Otoritesi tarafından ön rapor henüz açıklanmadı. Olayın ardından Başaran Holding’in sahibi Hüseyin Başaran ilk kez kameralara konuştu.
“Pilotaj hatası gibi gözüküyor”
Kaza ön raporunun bir ay içerisinde açıklanmasını beklediklerini ifade eden Hüseyin Başaran, “Pilotaj hatası gibi gözüküyor. Rapor çıkmadan bir şey konuşmak belki ters ama ön gelen bilgilere göre uçağın bir arızasının olmadığı, pilotajdan kaynaklanan bir düşmenin olduğu söyleniyor. Gerçekleri tabi ki rapor açıklanınca hepimiz, sizle beraber biz de öğrenmiş olacağız. Uçağın full bakımları, her türlü şeyi, yapılmış bir şekildeydi. Uçağın uçmasıyla ilgili bir sıkıntı yoktu" değerlendirmesinde bulundu.
“Kızımın anısına ve hatırına işimi daha da büyüteceğim”
Holding bünyesinde yer alan MC Havacılık’ın kaza sonrası satılacağı ya da kapatılacağına ilişkin spekülasyonların gündeme geldiğini ancak söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Hüseyin Başaran, "Bunun aksine kızımın ismini hangar girişine ve uçağın kapısına yazdım. Kızım benim uçakta öldü. Onun için çok acı bir şey ama tabii onun anısına ve hatırına işi daha da büyüteceğim. Büyütmeyi düşünüyorum. Belki de Avrupa’nın en büyüğü olacağım bu konuda. Kazayla ilgili uçağın kara kutusu Fransa’da açıldı. Ön raporu ise uçak İran’da kırım olduğu için İran sivil havacılığının açıklaması gerekiyor. Onların da eli kulağında diye söylediler. Ön rapor herhalde önümüzdeki günlerde, belki bir ay içinde açıklayacaklar diye ümit ediyoruz"
“En son Beril Kaptanla Dubai’den ben konuştum”
Kaza sonrası cenazesine ulaşılamayan Kaptan Pilot Beril Gebeş hakkında değerlendirmede bulunan Hüseyin Başaran, "Uçağın kaptan pilotu Beril Gebeş’in cenazesi de bulunamadı. İran devleti elinden geldiğince, Beril Kaptanın cenazesini günlerce aradı fakat bulamadılar. Tabii ne oldu, bilemiyoruz ama yanındaki ikinci kaptanın vücudu, her şeyi ortada bir şekilde duruyor, yani parçalanmamış şekilde duruyor. Benim düşüncem belki oradaki vahşi bir hayvan cenazeyi gece düştüğünde aldı. Çekti, götürdü. Bazı soru işaretleri akla geliyor ama size şunu söyleyeyim, Beril Kaptan uçağın içindeydi. Herkes ’Beril yoktu, tek başınaydı’ öyle bir şey yok. En son Beril Kaptanla Dubai’den ben konuştum. ’Hava çok güzel efendim, kalkıyoruz. Kızlar, çok mutlu arkadalar. Sekiz buçuk gibi görüşürüz. Havada da hiçbir şey yok. İnince ben sizi ararım’ dedi. Ondan bir saat sonra uçağın radardan kaybolduğu haberini aldım. Kızım da uçak kalkmadan önce beni aradı. ’Teşekkür ederim babacım. Çok eğlendik. Her şey için çok teşekkür ederim. Akşam geliyoruz. Çok da mutluyuz. Gelince görüşürüz’ dedi. Ondan sonra da bir saat sonra kaybettik. Hepsi bizim çocuğumuzdu. Hepsi elimizde büyümüştü, olmayacak iş, alın yazısı diyelim" dedi.
Atatürk Havalimanı’ndaki Havacılık fuarı İstanbul Airshow akabinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada havacılıkta yatırımlarına devam edeceğini de Başaran, "Buraya 21 adet iş jeti alabiliyoruz. Bunların çoğunun bakım onarım yetkileri var. Kırk kişi çalışıyor operasyon olarak. Dünyanın her tarafından gelen uçaklara bakım yapabiliyoruz" diye konuştu.
(Ferhat Yasak - Tuncer Cengiz/İHA)