TBMM’de dün düzenlenen basın toplantısında ‘10 Aralık İnsan Hakları Günü’ nedeniyle konuşan Dr. Ceyhun İrgil, “İnsan hakları ihlalleri bu ülkede vakayı adliye oldu, sıradanlaştı. Basın bu olayları yansıttığında ciddiye alacak toplumsal duyarlılık da nasırlaşıyor, köreliyor. En tehlikeli olan da bu!” dedi.
Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin iktidar tarafından en az Mısır ve Myanmar kadar değer görmesi gerektiğini söyleyen Dr. İrgil, “Her yerde insan, insandır” diyerek şöyle devam etti: “Bu ülkenin iktidarı ve iktidarın milletvekillerinin insan hakları ile ilgili bir tane bile sağlıklı basın toplantısı yapmaması tuhaftır. Bu yüzden iktidarın bu konuda duyarlı olmadığını düşünüyorum ve yaşanan olaylar da duyarlı olmadığını zaten gösteriyor.”
İKTİDAR NE KADAR DUYARLI?
Verdiği yazılı soru önergesinde de iktidarın bu konudaki duyarlılığını sorgulayan Dr. İrgil, Bakanlar Kurulu’nca 20 Şubat 2014’te yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı’na dikkat çekti.
Eylem Planı’nın amacının temel hak ve özgürlüklerin korunarak geliştirilmesi, hukuki reform çabalarının kararlılıkla ve sistematik bir şekilde sürdürülebilmesiolarak tanımlandığını söyleyen Dr. İrgil, Başbakan’a “Eylem Planı’nda belirlenmiş olan, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için yapılan faaliyetleri yeterli buluyor musunuz?” diye sordu.
DÜNDAR VE GÜL’E HAK İHLALİ VAR MI?
Türkiye’ninAİHM istatistiklerine göre hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke olduğunu hatırlatan Dr. İrgil, yapılan eleştirilerin başında yargıç ve savcıların güçlü siyasi baskıya maruz kaldığı, gazetecilere yönelik gözdağı yöntemleri ve ceza davalarının geldiğini söyledi. Gazetecilere yönelik hak ihlallerine ilişkin Başbakan’dan “Can Dündar ve Erdem Gül davalarında hak ihlali var mıdır?” sorusuna yanıt vermesini isteyen Dr. İrgil, “Hak ihlali yoksa, altında imzanız bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve yürürlükte olan Eylem Planı’na göre bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” dedi.
Dr. İrgil, bugün olağan görülen, sıradanlaştırılan hak ihlallerinin gelecekte bu ülkede yaşayan her bir ferdi doğrudan etkileyeceğinden endişe ettiğini belirterek; “Bir süre sonra vicdanlar sustuğunda sadece bugüne kadar insan hakkı ihlali yaşayanlar değil, siz ve sizin çocuklarınız aynı ihlalleri yaşadığında burada konuşacak milletvekillerinin hiçbirini bulamayacaksınız. O zaman asıl felaketi bütün ülke görecek. Keşke bunu bugünden bütün ülke görebilse” diye konuştu.