Amerikan Özel Kuvvetleri, 9 Mayıs 2015’te Suriye’nin doğusunda yer alan Deyr Ez Zor’da IŞİD’in kontrolünde bir petrol tesisine baskın düzenledi. Operasyonda, aralarında 3 üst düzey IŞİD liderinin de olduğu 14 örgüt mensubu öldürüldü ve 2 kadın yakalandı. Bu operasyonunn önemli bir sonucu daha oldu. Özel kuvvetler, IŞİD’in petrol ticaretini nasıl yürüttüğünü gösteren belgeler de ele geçirdi.
Al Jazeera’nin özel kaynaklar üzerinden elde ettiği belgeler, IŞİD’in 'Rikaz Divanı’ adlı kurumuna ait. 'Rikaz Divanı', dünyanın en zengin örgütü olan IŞİD’in petrol, gaz ve tarihi eser ticaretini yönetiyor.
Al Jazeera'nin ulaştığı IŞİD'in Rikaz Divanı'na ait belgelerden biri.
Ayda 1.5 milyon varil petrol Bu belgelere göre, IŞİD Eylül 2014 tarihi itibariyle ayda bir buçuk milyon varil petrol üretiyordu. Bu petrolü satarak aylık 60 milyon dolardan fazla gelir elde ediyordu. Örgüt, sadece Suriye değil, Irak’ta bile müşteri buluyordu.
'Rikaz Divanı' belgelerine göre, Esed rejimi bu müşterilerin başında yer alıyor. Suriye’nin kuzeyinde, muhaliflerin denetimindeki bölgeler de büyük bir pazar oluşturuyordu. IŞİD, yakın bir tarihe kadar Irak’ın kuzeyindeki özerk Kürt bölgesi üzerinden de petrolünü dış piyasalara bile ulaştırabiliyordu.
Ana müşteri Şam rejimi IŞİD'in ayda ürettiği 1.5 milyon varil petrolün en büyük bölümü ülkenin doğusunda yer alan Deyr Ez Zor’dan geliyor. Petrolün bir kısmı ilkel yöntemlerle rafine ediliyor. Diğer kısmı ise ham haliyle satılıyor.
PEKİ, IŞİD PETROLÜNE NASIL MÜŞTERİ BULUYOR?
Al Jazeera'nin elde ettiği 'Rikaz Divanı' belgelerine göre, IŞİD’in ana müşterisi Şam rejimi. Belgelerde, petrolün büyük bir bölümünün, takma adlarla kayıtlara geçirilen "aracılar" üzerinden satıldığı görülüyor. Bu petrol herhangi bir sorun veya engelle karşılaşmadan, IŞİD’in denetimindeki Deyr Ez Zor kentinden, rejimin denetimindeki Humus kentine ulaşıyor. Bu uzun yol üzerinde bulunan onlarca rejim ve IŞİD kontrol noktalarının hiçbirinde petrol taşıyan tankerlere müdahalede bulunulmuyor.
MUHALİFLERE GİDEN IŞİD PETROLÜ
IŞİD petrolünün kalan kısmı muhaliflerin denetimindeki bölgelerde satılıyor. Tankerler, yaklaşık 700 kilometrelik bir yolu kat ederek, Deyr Ez Zor’un kırsal kesimlerinden ve Rakka’dan geçerek Halep’in kuzeyine ulaşıyor. Sivil tüccarlar burada IŞİD'in petrol ticaretininin bir parçasını oluşturuyor. Tüccarlar, yüzlerce varil ham ve rafine edilmiş petrolü yerel bir pazara getirerek muhaliflerin denetimindeki bölgelerden gelen müşterilere satıyor. Suriye’nin kuzeyinde yaşayan binlerce sivil, geçimini sağlamak için dolaylı olarak da olsa IŞİD petrolünün ticaretinde yer alıyor. IŞİD bu sivilleri kullanarak mensuplarını bombardıman tehlikesinden uzak tutuyor.
Rusya ve ABD öncülüğündeki koalisyon uçakları, daha çok IŞİD mensuplarının yer almadığı tanker konvoylarını hedef alıyor. Yoldaki tankerlere yönelik bombardımanın etkisi ise en çok bu pazarlarda satılan yakıtın fiyatında hissediliyor. Fiyatlar birden 2 veya 3 kat artıyor. Muhaliflerin bölgelerinde yaşadıkları için rejimin elektrik enerjisi sisteminin dışında bırakılan siviller, elektrik üretmek için bu yakıta bel bağlamış durumda. IŞİD petrolünde Kürt bölgesinin rolü Birkaç ay öncesine kadar Bağdat-Kerkük yolundan her gün çok sayıda petrol tankeri geçiyordu. Çünkü, iki Irak kenti arasındaki bölgelerden çıkarılan petrol Kürt bölgesine bu yol üzerinden ulaştırılıyordu. IŞİD’in denetimindeki bölgelerden gelen petrol da bir şekilde bu yoldan kaçak olarak Kürt bölgesine ulaşıyordu. Oradan da Irak’ın dışına satılıyordu. IŞİD petrolünün ülke dışına çıkarılmasında, Kürt bölgesindeki bazı işadamları ve aracılar rol alıyordu. Bu durumun anlaşılması Kuzey Irak'ta halkın tepkisini çekti ve Kürt Bölgesi Parlamentosu konuya el atarak bir araştırma komitesi kurdu. Komitenin araştırması sonucunda 15 kişi tutuklandı.
SİNCAR-NİNOVA HATTI
IŞİD petrolünün pazarlanmasında Bağdat-Kerkük yolunun yanısıra Sincar-Ninova hattı da büyük bir önem taşıyordu.
Rakka’yı Musul’a bağlayan bu yoldan her gün yüzlerce petrol yüklü tanker geçiyordu. Bu hattaki petrol gelirinin IŞİD’i ayakta tutmakta büyük rolü vardı. Ancak, Sincar kentinin Peşmerge güçleri tarafından ele geçirilmesi ile bu damar kesilmiş oldu.
Kaynak: Al Jazeera