Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı tarafından organize edilen 15 Temmuz koreografik anma gösterisi Ayasofya Müzesi önünde bulunan alanda yapıldı. 15 Temmuz anısına tasarlanan koreografik anma gösterisinde 50 Türk ve 50 İngiliz olmak üzere toplam 100 performans sanatçısı görev aldı. Çok sayıda vatandaşın ve turistin seyrettiği gösteri büyük beğeni topladı. Müzik eşliğinde yapılan koreografide 15 Temmuz’da milletin nasıl birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içinde olduğunu sembolize eden bir hikaye yer aldı. Havadan çekilen görüntülerde ise Ayasofya’nın önünde dev Türk bayrağı açıldığı görüldü.
Gösterinin koreografı Pınar Ataer, anma gösterisinde anlatılmak istenen duygunun ‘birleşme’ olduğunu söyledi. Hazırlık sürecinin zorluğundan bahseden Ataer, “Meşakkatli bir süreçti bizim için. Bayraklarla prova almak, onların bütünlüğünü oturtmak biraz uzun sürdü. 15 gün kadar çalıştık 50 kişilik bir ekibimiz var. Koreografinin başında birbirlerinden kopan ve birbirini insanlar görüyoruz. 15 Temmuz gecesi yaşanan telaş, insanların birbirini kaybetme halinde yaşadığı panik, kayıpları ve yukarı kaldırdıkları şehitleri. Daha sonrasında halkın bir araya gelip kenetlendiği, bütün oluşturduğu ve kendilerini bir araya getirdiği bir koreografi yapmaya çalıştık. Sonunda da bir bayrak bütünlüğü altında birleşiyorlar” dedi.
Gösteriyi seyredenler de 15 Temmuz direnişinin anlatıldığı koreografiyi beğendiklerini dile getirdi. Seyirciler arasında yer alan vatandaşlardan Fulya Özden, “En çok Türk bayrağının açıldığı yerde çok etkilendim. Fon müziği özellikle tüylerimi diken diken etti. Bence gayet güzel bir gösteri oldu, gerçekten kusursuz olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Koreografik anma gösterisinde dayanışma içindeki insanlar tek bir vücut olup darbe girişimine karşı mücadele ediyor ve sonunda zafer elde edip Türk bayrağını yeniden dalgalandırıyor. İstanbul ve Londra’da eş zamanlı olarak süren gösterinin müzikleri bugüne özel olarak bestelendi.
