USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

İşte HDP'nin koalisyon kararı

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile gerçekleşen görüşmenin ardından HDP'den açıklama geldi. Önder, "Bir AKP ve CHP koalisyonunun, bu adalet, barış ve demokrasi başlığını içererek, ilkesel bir yaklaşım konseptiyle ele alarak gerçekleşmesi doğrultusunda oluşacak bu formüle, yapıcı ve katkı sunucu bir muhalefet noktasında tutum alacağımızı belirttik" dedi.

İşte HDP'nin koalisyon kararı
15-07-2015 19:06
Google News

HDP genel merkezinde, koalisyon turları kapsamında, Ak Parti-HDP arasında gerçekleşen görüşme sonrası açıklamalarda bulundu. Heyet adına açıklama yapan Önder, kendileri açısından açık, şeffaf ve faydalı bir görüşme olduğunu düşündüklerini söyledi. Gerek bölgesel gerek iç meseleler konusunda, ayrıntılı olarak karşılıklı tartışma ve görüş alışverişinde bulunma imkanına sahip olunduğunu belirten Önder, AK Parti heyetiyle bu konuda HDP'nin düşüncelerini, kaygılarını, yaklaşım ve önerilerini paylaştıklarını ifade etti.

Görüşmede koalisyon meselesinin ayrı başlık olarak ele alındığını aktaran Önder, şunları kaydetti:

"Partimizin adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki üç temel ilkesel yaklaşımımızı aktarma imkanı bulduk. Bu üç ilkesel başlığımızın alt başlıklarının neye tekabül ettiğini konuştuk. Bir AKP ve CHP koalisyonunun bu üç başlığı içererek, ilkesel bir yaklaşım konseptiyle ele alarak gerçekleşmesi doğrultusunda oluşacak bu formüle yapıcı bir muhalefet, katkı sunucu bir muhalefet noktasında tutum alacağımızı belirttik. Sayın Başbakan da gerek koalisyon gerek andığımız bu diğer temel meselelerimiz hakkındaki fikirlerini paylaştı. İlkesel olarak temaslarımızın gerektikçe sürmesi ya da kesintiye uğramaması konusunda temel bir mutabakatla uğurladık."

-Demokrasi ve silah birarada olamaz. Bu ülkede demokrasi ne kadar yüksek standartlara yükselirse silah o kadar yok olur. Bu konuda çok netiz. Bu meseleye böyle bakıyoruz.

TEMEL MESELE ÇÖZÜM SÜRECİ OLMAK DURUMUNDA

Sırrı Süreyya Önder, yaptığı açıklama sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Koalisyon görüşmesinden çok çözüm sürecine odaklanmanın bu görüşmenin çözüm süreci açısından bir fayda getirip getirmediğine yönelik sorusuna Önder, "Bu ülkedeki hükümetin, mevcut hükümetin tek başına yeniden iktidarı elde edememesi ve yeni kurulacak olan değişik hükümet alternatiflerinin hepsinin temel meselesi, çözüm süreci olmak durumunda. Ülkemizdeki istihdamdan tutun, çevre meselelerine, kadın başlığından tutun, gençliğin ekonomik bunalımından, yaşanan bölgesel sıkışmaya değin tümü barış süreci konusunda alacağımız tutumla birebir ilgilidir. Yani barış meselesi, demokratik çözüm meselesi, bu ülkenin bir alt başlığı değil, bütün meselesinin yaslandığı temel meseledir. Yürütülecek hiçbir hükümet görüşmesi çözüm sürecinden ayrı ele alınamaz. Çözüm süreci de hükümet meselesinden ayrı ele alınamaz. Bu anlamda birbirinden ayırmıyoruz. kategorik ayrışmayı doğru bulmuyoruz. gerçek değil. ikisini birlikte ele aldık" diye konuştu.

ÖCALAN BARIŞ VE DEMOKRASİ ANLAYIŞININ TEMİNATI DURUMUNDA

Önder, bir gazetecinin sorusu üzerine İmralı taleplerinin sürekli masada duran bir talepleri olduğunu belirtirken, ne pahasına olursa olsun İmralı’ya gitmek gibi bir çerçeveyle bu talebi yapmadıklarını söyledi. İmralı’daki tecritin kabul edilemez olduğunu belirten Önder, şunları söyledi:

"Bu tecritin sürdürülmesi, sizin demokrasiye dönük yürütülecek her anlamdaki tecritin hukuksuz olduğu gerçeği ortada durmaktadır. Sayın Öcalan bu ülkede barış ve demokrasi anlayışının teminatı durumuna gelmiştir. Bizim ona sıradan bir ziyaret yapma talebimiz yoktur. Devlette devamlılık esastır. Biz devletle son bıraktığımız nokta, bir izleme heyetinin adaya gitmesi, Meclis’te komisyonlar oluşturması, başta Adalet ve Hakikat komisyonu olmak üzere. Bu izleme komisyonunun bundan sonraki süreci kayda geçirmesi ülke ve dünya ile paylaşması. Barış süreci bıraktığımız yerden devam etmemeli. Barış süreci, o kırılmasına sebep olan, itibarsızlaştırılan, yok sayılan, doğru bulunmayan o Dolmabahçe Deklarasyonu şartlarına geri dönülerek daha ileri bir noktadan ele alınmak zorunda. Ülkemizi ilgilendiren bur durumdan çıkmış artık. Hem kendi ülkemizin, komşularımız ve insanlığın geleceğini ilgilendirecek bir mahiyet kazandırmıştır."

DEMOKRASİ İLE SİLAH BİR ARADA OLAMAZ

Sırrı Süreyya Önder, HDP’nin kendi pratiği ve bir araya geliş felsefesinin, seçilerde aldığı sonuçların başlı başına tüm bu soruların cevabı niteliğinde olduğunu da kaydetti. Önder, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakan da söyledi, biz de söyledik. Selahattin Demirtaş’ın dile getirdiği şekilde söyleyeyim. Demokrasi ve silah bir arada olamaz. Bu bizim kabul etmediğimiz bir şey. HDP’nin kabul etmediği bir şey. İkisinin bir arada olamama gerçeğidir. Bu ülkede demokrasi ne kadar yükselirse, silah o kadar milimize olur ve giderek yok olur. Meseleyi silah boyutuna indirgeyerek demokrasi boyutundan ayrı bir şekilde ele almak, bu meselenin taşıdığı ağırlık ve ciddiyeti yeterince kavramamak ve göz ardı etmektir. Bu konuda çok netiz. Es genel başkanlarımız, bütün organlarımız bu meseleye öyle bakıyorlar" dedi. Önder, HDP’nin bir ay içinde Öcalan ile görüşme talebine yönelik hükümetten somut olarak kendilerine iletilen bir şey olmadığını da kaydetti. Önder, "Bu ülkede en çok oy alan iki siyasal partinin sadece günlük pratik meselelere değil, yapısal meselesine, anayasal çoğunluk zemininde bir koalisyon seçeneği olarak yetkili kurullarımız, bütün kurumlarımızla paylaşır, yeni bir değerlendirme yaparız. Bütün ülkenin hayrı için mutabakat zemininin elzem olduğunu düşünüyorum. Devlet heyetinin görüştüğünü biliyoruz."

ANLAŞAMADIĞINIZ İNSANLARLA MÜZAKERE EDERSİNİZ

Sırrı Süreyya Önder, insanların anlaşamadıkları insanlar için müzakere ettiğini belirtirken, anlaştıkları ile sohbet edeceğini ve dünyanın her yerinde de bunun böyle olduğunu söyledi. Önder, "Bizim heyet üyelerinin tutumuna dair belirlediğimiz görüşler ileri sürdüğümüz değerlendirmeler bir keyfiliği ifade etmiyor. ilkesel, barışı temel alan yaklaşımların uzağına da düşen değerlendirmelerimiz oldu. Herkesin kavraması gereken gerçek şu; anlaşamadığınız insanlarla müzakere edersiniz" dedi.

İMRALI'DAKİ MASA BU BUYÜKLÜKTE BİR MASA

Önder, İmralı’daki masanın, konuşma yaptıkları bu büyüklükte masa olduğunu da belirtirken, "Ama biz bunu böyle bir ima amacı ile kesinlikle düşünmedik. Sadece bugüne kadar hak ettiğimiz hazine yardımları faşizan tutumla bloke edildi. Büyük imkansızlıkla şu gördüğünüz salonda bir siyaset yürütmeye çalışıyoruz, sayın misafirlerimizin ağırlayacağımız tek mekanımız da orası" ifadelerini kullandı. Önder, sürecin mutlaka devam etmesi gerektiğini de belirtirken, "Daha ileri bir adımla ve daha büyük bir ciddiyetle daha geniş bir toplumsal tabanla Meclis’i de dahil ederek ele alınmalıdır" diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ