Uluslararası Küresel Barış Endeksi (Global Peace Index - GPI) tarafından yayınlanan yıllık araştırmada 2014 yılında dünya genelinde meydana gelen savaşlarda hayatını kaybedenlerin sayısını 200 binin üzerinde olduğu açıklandı. Ölüm oranlarının büyük bir bölümünün Ortadoğu bölgesinde olduğuna dikkat çekildi. Savaşların dünya genelindeki maliyetinin 14 trilyon doları bulduğu belirtildi. Raporda 2013 yılıyla 2014 yılı arasında, Suriye’de, Ukrayna’da ve Afrika ülkelerindeki bölgesel savaşlarda ölenlerin sayısında azalma olduğu ifade edildi.
Avustralya Ekonomi ve Barış Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada ise 2013 yılında 162 ülkenin 83 ülkesinde barışın egemen olduğu ancak 78 ülkesinde ise şiddet ve karışıklığın yaşandığı açıklandı. 2014 yılında en çok ölümün olduğu 72 bin ölümcül olayla Suriye ilk sırada yer alırken, savaş nedeniyle de 9,5 milyon insanın ülke içinde ve dışında göç ettiği belirtildi. En çok kişinin öldüğü ülke sıralamasında Irak ikinci sırada yer aldı. 18 bin 500 kişinin 2014 yılında öldüğü ve 1 milyon 900 bin kişinin mülteci konumunda bulunduğu açıklandı. En çok insanın hayatını kaybettiği ülkelerin üçüncüsü Yemen’de 3 bin 800 kişi hayatını kaybederken 335 bin kişi de göç etti. Listenin dördüncü sırasında bulunan Libya’da ise geçen yıl öldürülenlerin sayısı 3 bini aşarken mültecilerin sayısı 64 bine ulaştı.
Araştırmaya göre dünyanın en huzurlu ülkeleri sıralamasında İzlanda birinci, Danimarka ikinci, Avusturya üçüncü, Yeni Zelanda dördüncü, İsviçre beşinci sırada olurken, ABD 94. sırada Türkiye ise 135. sırada yerini aldı.
Terör olayları yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısında bir önceki yıla göre yüzde dokuzluk bir artış olduğu ve meydana gelen terör olaylarının yüzde 83’ünün Irak, Afganistan, Pakistan, Nijerya ve Suriye’de yaşandığı duyuruldu. Savaşların ve terörün dünya genelinde maliyetinin 14 trilyon 3 milyara mal olduğunu ortaya koyan araştırmada, 2008 yılına oranla bu rakamın yüzde 15,3 artış gösterdiği belirtildi. Yine savaşlar ve şiddet olayları yüzünden 50 milyon insanın ülkesini terk ederek mülteci konumunda bulunduğu açıklandı ve bu sayının İkinci Dünya Savaşı yıllarından daha yüksek olduğuna dikkat çekildi.