İzmir
Bornova ilçesinde bir firmada 8 yıldır çalışan portföy yöneticisi S.E.K, 1 yaşındaki çocuğuna bakacak kimsenin olmaması nedeniyle iş yerine " kreş açma yükümlülüğünün bulunduğu ve buna uyulmaması" halinde haklı nedenle iş akdini sonlandıracağına dair elektronik posta gönderdi.
Yanıt alamayan S.E.K. ihtarname ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirerek konuyu yargıya taşıdı. S.E.K, avukatı aracılığıyla açtığı davada iş yerinden kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti gibi alacaklarını talep etti.
İşveren vekili, davacının hamilelik süreci, doğum izni ya da doğum izni sonrasında işe başlarken hiçbir şekilde kreş açılması yönünde bir istemde bulunmadığını, davacının doğum izni sonrası işe başlarken iş yeri çalışma koşullarına ilişkin irade beyanını kabul yönünde gösterdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı talebinin reddini istedi.
Karar
Dosyayı inceleyen hakim, kararında "Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik"in, "Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150'den çok kadın çalışanı olan iş yerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve iş yerine yakın belirlenmiş şartları taşıyan yurdun kurulması zorunludur. Yurt, iş yerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür. Oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm iş yerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır. Emzirme odası ve/veya yurt kurulması için gereken kadın çalışan sayısının hesabına erkek çalışanlar arasından annesi ölmüş veya velayeti babaya verilmiş olanlar da dahil edilir." şeklindeki 13. maddesini hatırlattı.
S.E.K'nin de iş yerinde 150'den fazla kadın çalışan olduğuna dikkati çekilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Somut olayda davacının gönderdiği ihtarname ile davalı işverene bu yükümlülüğüne rağmen iş yerinde çocuk bakım odası/kreş bulunmadığından iş sözleşmesini feshedeceği ihtarında bulunulmuş olup, yönetmelikteki düzenleme gereği iş yeri açısından işverenin çocuk bakım odası/kreş açma zorunluluğu bulunduğundan, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işveren karşısında işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı doğacağından davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı sonucuna varılmıştır."
Mahkeme, S.E.K'nin bir kısım fazla mesai alacaklarının ödenmesine de hükmetti.
"75 bin liraya yakın alacağı çıktı"
S.E.K'nin avukatı Reyhan Aydemir, AA muhabirine, taleplerinin yönetmelik uyarınca haklı bulunduğunu belirtti.
İşverenin yönetmeliği kendi açısından yorumlamaya çalıştığını savunan Aydemir, şunları kaydetti:
"İşveren, 'Bize daha önce bir ihbarda bulunulmadı', 'İş yeri koşullarında kreş hiç yoktu zaten', "İşçi bu kuruma geldiğinde bunu kabul etmişti' gibi savunmalarda bulundu. İşçi bunu otomatik kabul etti diyemeyiz, işveren bu yükümlülüğüne uymak zorunda. Müvekkilim şu an icra aşamasında, faizlerle yaklaşık 75 bin liraya yakın alacağı çıktı."