298 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Türkiye’nin en büyük altıncı gölü konumundaki İznik Gölü'nde yaşanan su çekilmesi vatandaşları tedirgin ediyor. Gölün en gözde mesire alanlarından biri olan Orhangazi çamlığı bölgesinde göl suyu yaklaşık 25 - 30 metre çekildi. Sahil boyunca gözlenen su çekilmesinin yağışların az olması ve tarım alanlarının bilinçsiz sulanmasından kaynaklandığı iddia edildi. Bölgede yaşayan vatandaşlar çekilmenin ilk kez bu kadar yoğun olduğunu ifade etti.
Orhangazi’de yaşayan Asım Sevinç, çocukluğundan beri ilk defa bu kadar suyun çekildiğine şahit olduğunu belirterek, “Tahminen 25 metreye kadar su çekildi. Mevsimin çok yağışsız geçmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Sabahları önceden arabaların üzerinde çiğ oluyordu, onu bile göremiyoruz. Yağmur yağmadı, ama göl kenarında fabrikalar açıldı. Onlar gölden su çekiyor. İznik ve Orhangazi etrafındaki tarımla uğraşan insanlarımız tarlalarını suluyor. Gölü bu hale getirdi. Bu böyle devam ederse seneye en az 100 metre göl çekilir diye düşünüyorum” dedi.
Uzmanlara göre çekilme normal
Uzmanlara göre üst üste gelen bu su çekilmeleri, doğada yaşanan sıradan değişimler. İTÜ Meteoroloji Bölümü ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’na göre, çekilmeler doğadaki periyodik değişimlerden biri. Kadıoğlu, ayın med cezir etkisinin kıyılarda çekilmeye yol açtığını, ayrıca havadaki basınç farklılıkları ve rüzgarların da kıyılardaki suyu aksi yöne taşıyarak çekilmeye sebebiyet verdiğini söyledi. Suyun dikey çekilmesinin 5-10 santimetreyi geçmediğini, kıyının durumuna göre 5-10 santimetrelik dikey çekilmenin 10-20 metre yatay çekilme şeklinde görünebildiğini söyleyen Kadıoğlu, göllerdeki çekilmede aynı faktörlerin yanı sıra kuraklığın da etkili olduğunu belirtti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise, küresel ısınmanın suyun çekilmesine değil, kıyılara su basmasına sebebiyet vereceğini belirterek, "Buzullar eridiğinde kıyıları su basar. Depremle de hiçbir ilgisi yok. Aslında bu belli zamanlarda hep yaşanır, ancak insanlar çok daha hassas hale geldiler" diye konuştu.