8 aylık hamile olan 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç, geçen hafta yaya geçinden geçtiği sırada belediye otobüsünün çarpması neticesinde hayatını kaybetti. Dilmeç’in karnındaki erkek bebek sezaryenle alınırken, genç kadının 6 organı vasiyeti üzerine organ bekleyen 7 kişiye verildi. Bebeğin annesiz kalmasının ardından sosyal medyada Kaan bebek için süt kampanyası başlatıldı. Farklı yerlerden süt getirildi. Anne sütü kampanyası üzerine süt akrabaları arası evlilik konusu yeniden gündeme geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı adına Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Ahmet Yaman, süt akrabalığının evliliğe mani olduğunu hatırlatarak, bu durumun kayıt altına alınmasının çok önemli olduğunu açıklaması üzerine, hastane yönetiminden konuyla ilgili açıklama geldi. Kaan bebeği 11 gündür yoğun bakımda tedavi altında tutuklarını bu süre zarfında başlatılan süt kampanyası sebebiyle çok sayıda başvuru olduğunu belirten Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Soner Cander, “Bizim burada yaptığımız uygulama ailenin tanıdığı bir anneden süt takviyesi şeklinde oldu. Şu anda bebeğimizin tedavisi bu şekilde yapılıyor. Süt annenin verdiği sütler ve hazır mamalarla beslenmesine devam ediliyor” dedi.
“BEBEĞİN AİLESİNİN TANIDIĞI BİR SÜT ANNEDEN SÜT TAKVİYESİ YAPTIK”
Diyanetin yaptığı açıklama ile ilgili de konuşan Cander, “Öncelikle bu konu bizim uzmanlık alanımızın dışında, ancak yoğun bakımdaki bir hastamızı takip ederken dikkat edeceğimiz ve öncelik vereceğimiz bazı şeyler vardır. İlk öncelik çocuğun sağlıkla ilgili durumudur. Bununla birlikte tabii bebeğin ailesinin dini hassasiyetlerini de gözetmek durumundayız. Bir üçüncüsü de, biz toplumsal bazı hassasiyetleri de göz önünde bulundurup bazı uygulamaları yapıyoruz. Türkiye de bu hassasiyetler doğrultusunda anne sütü depolaması yapılmamakta. Bizim hastanemizde de böyle bir uygulama mevcut değil. Bizim toplumumuzda daha fazla yaygın olan şey, bir süt anneden destek sağlanmasıdır. Biz de Kaan bebekte bunu uyguladık. Bebeğin ailesinin tanıdığı bir süt anneden süt takviyesi yaptık” dedi.
“KAYNAĞINI BİLMEDİĞİMİZ BİR SÜTÜ VERMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİ”
Sosyal medyada yapılan kampanyanın ardından çok fazla başvuru olduğunu anlatan doktor Cander, “Başvurularla ilgili bir basın açıklamamız oldu. Tabii ki buradaki amacımız Türk milletinin kadirşinaslığını, yardımseverliğini göstermekti. Ama burada en başta enfeksiyon riski var. Kaynağını bilmediğimiz bir sütü, yoğun bakımda, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar bulunan bir bebeğe vermemiz mümkün değildi. Şu andaki tek anneden aldığımız sütü de annenin hepatit ve diğer bütün mikrobiyolojik tahlilleri yapıldıktan sonra ve bunlarda bir problem olmadığını gördükten sonra veriyoruz. Enfeksiyon riskini mutlaka ekarte etmemiz lazım” diye konuştu.
"DOĞDUĞU KİLOSUNA HENÜZ YENİ ULAŞTI"
Kaan bebeği 11 gündür yoğun bakımda tedavi altında tuttuklarını belirten Cander," Kaan bebek erken doğum ve yaşadığı travma sebebiyle bazı sorunlar yaşıyor beslenme zorluğu çekiyor. Yeni doğan çocuklarda beklediğimiz şekilde bir miktar kilo kaybı olmuştu. Beslenmesine yoğun bakım ünitemizde ek gıdalarla devam ettirildi. Şu an doğduğu kilo olan 1 kilogram 900 gram ağırlığına ulaştı" dedi.
İHA