Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Belçika üçlü bakanlar ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye ile Belçika ilişkilerine değinen Çavuşoğlu, "Belçika ile yabancı terörist savaşçılar konusunda çok iyi bir işbirliğimiz var. Belçika’nın bu konudaki tüm beklentilerini de karşılıyoruz. İstihbarat, bilgi paylaşımı gibi çok iyi bir işbirliğimiz var. Aynı işbirliğini PKK, DHKP-C, gibi diğer terör örgütleri konusunda da görmek istiyoruz. İkili görüşmemizde PKK, PYD işbirliğini ilişkini anlatmaya çalıştık net bir şekilde vurguladık" dedi.
Çavuşoğlu, "Irak ve Suriye’nin istikrarı için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. En iyi çözümün siyasi çözüm olduğunu biliyoruz. Çatışmaların durdurulması aşamasında bile ihlaller var. Kesin bir ateşkes istiyoruz yardımların gitmesini istiyoruz" diye konuştu.
'AB SÜRECİNDE YENİ FASILLARIN AÇILMASI LAZIM'
Mülteci sorunu ve AB sürecine ilişkin Çavuşoğlu, "Göç konusunda en son Avrupa Birliği’ne yaptığımız teklifi içinde neler var. Avrupa Birliği’nin bu konudaki görüşlerini pazartesi, salı günü biten toplantılar konusunda da biraz daha detaylı bilgiler verdik. AB sürecinde yeni fasılların açılması lazım" dedi.
Mültecilerle ilgili taslak metine ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Suriye ve Irak’taki mevcut durumun yansımaları hepimizi etkiliyor. 5 yıldır bu yansımalarla karşı karşıyayız. Güvenlik de dahil. Küresel bir sorun. 700 bin civarında eğitim alması gereken Suriyeli var. Bunların 300 binine eğitim verebiliyoruz. Diğerleri ne olacak? Bunları Suriye’ye geri gönderebilir miyiz? Zorla değil gönüllülük esasına dayalı olarak. AB ile işbirliğimiz önemli. Esas amacımız kaçak göçün engellenmesi ve düzenli göçün yeniden yerleşim adı altında sağlanması."
'KAÇAK GÖÇÜ ENGELLİYORUZ, KONTROLLÜ GÖÇÜ TEŞVİK EDİYORUZ'
"Yaptığımız teklifte bunu içeriyor. Kaçak göçü engelliyoruz kontrollü göçü teşvik ediyoruz bu yöntemle. İki tarafın da kabul edebileceği bir öneri. Bir çok unsuru kabul etmiş görünüyor. Ama bizim beklentilerimizi karşılama konusunda farklılıklar var. Önümüzdeki 10 gün içinde çalışmaya devam edeceğiz. AB’de kendi içinde çalışmaya devam edecek."
"Türkiye’ye yönelik suçlamaları haksızlık olarak görüyoruz. AB’nin Türkiye’deki Suriyelilere vereceği 3 milyar Euro için yapılan yorumları haksızlık olarak görüyoruz. Sanki bu para Türkiye’ye veriliyor. Sanki Türkiye para dileniyor. Bugüne kadar 10 bin dolar harcarken herhangi bir ulusal örgütten bir ülkeden para mı dilendik? Bizim ihtiyacımız yok. Bu para Türkiye’deki Suriyeliler için harcanacak. Bizim bütçemize gelmiyor. Bütçemiz açık vermiyor. Son yıllarda özellikle artı veriyor çok şükür elhamdülillah. Türkiye para dileniyor gibi algı operasyonları yapıyorlar bu doğru değil. Türkiye’ye gelecek mültecilerle ilgili uygulayacağı politikalar bundan sonra hangi adımları atacak? Suriyeliler ilgili bir sorun yok. Ama bizim coğrafi kısıtlamamız var. Türkiye’nin doğusundan gelen mültecilere statü veremiyoruz. Bunların geri gönderilmesi önemli."