İzmir
Dr. Volkan Balat'a 17 yıl önce genetik geçişli "polikistik böbrek hastalığı" teşhisi kondu.
Yıllarca ilaç tedavisi gören Balat'ın 7 ay önce diyaliz tedavisine başlanmasına karar verildi.
Haftanın 3 günü 4 saat görev yaptığı hastanede diyaliz tedavisi gören Balat, tedavi sonrası yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle görevine devam edemedi.
Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Erhan Tatar tarafından sağlık durumu takip edilen Balat'ın organ nakli olmasına karar verildi.
Uygun böbreğin bulunması için Balat'ın ailesinde tarama yapıldı. Yapılan incelemede Balat ile kendisi gibi doktor eşi Seçil Balat'ın böbreklerinin uyumlu olduğu belirlendi.
Bu arada İzmir'de beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan bir kişinin böbreğinin Volkan Balat'la uyumlu olduğu tespit edildi.
Prof. Dr. Erhan Tatar başkanlığındaki heyet, geçen hafta İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesinde Volkan Balat'a kadavradan alınan böbreği nakletti.
Tedavisine hastanede devam edilen Balat, 1 ay sonra doktorların olumlu karar vermesi halinde görevine dönecek.
"Her organ bir hayat"
Dr. Volkan Balat, nakil olduğu hastanede AA muhabirine, böbreklerinde yaşadığı sorun nedeniyle yıllarca sıkıntı çektiğini söyledi.
Prof. Dr. Erhan Tatar'ın tedavi sürecinde kendisine çok yardımcı olduğunu aktaran Balat, şöyle dedi:
"Erhan hocam sağ olsun bir gece aradı. Kadavradan böbrek çıktığını, benim için uygun olduğunu, değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Şükür, böbrek nakli nasip oldu. Şu an çok mutluyum. Her organ bir hayat. Yaşamıma yeniden başlamış gibi bir his var. Diyaliz süreci geride kaldı. O yaşanan semptomlar, üzüntüler bunların hepsi geride kaldı. Böbrek de çok güzel çalışıyor."
Hastalığı sürecinde eşinin de kendisini yalnız bırakmadığını aktaran Balat, eşinden böbrek nakli olmaya hazırlanırken uygun böbreğin bulunması nedeniyle de kendilerini şanslı hissettiklerini söyledi.
"Bir insanın insana yapabileceği en büyük hayır"
Hastalarından ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşadığını da aktaran Balat, şöyle konuştu:
"En kısa zamanda mesleğe dönmek, beyaz önlüğümü giymek, tekrar hastanede bulunmak, çocuk hastalarıma faydalı olmak istiyorum. Bu benim için en güzel mutluluk olur. Kendi rahatsızlığımı bildiğim için organ bağışının önemini vatandaşlara anlatıyordum. Bundan sonra daha fazla telkin etmeye çalışırım. Çünkü organ nakli çok önemli. Kadavradan ve canlıdan nakillerin daha da artması lazım. Çünkü bir organ bir hayat gerçekten. Bir insanın başka bir insana yapabileceği en büyük hayır, en büyük iyilik."
"Kim olsa böbreğini verirdi"
Seçil Balat, eşi sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduklarını belirtti. Eşine böbreğini vermeyi planlarken kadavradan nakil olduğunu aktaran Seçil Balat, şöyle dedi:
"Hayat arkadaşım, eşim, kızımın babası. Kim olsa böbreğini verirdi. Doktor olduğum için de bu organın bende eksiklik yapmayacağını biliyorum. Tek böbrekle doğan insanlar var. Tek böbreği bazı sebepten dolayı alanın insanlar var, aynı şekilde hayatlarına devam ediyor. Ben de öyle olacaktım."
"Organ bağışı çok önemli"
Prof. Dr. Erhan Tatar, nakil ameliyatının ardından Balat'ın böbrek fonksiyonlarının normale döndüğünü anlattı.
Türkiye'de kadavradan yapılan organ nakil ameliyatlarının azaldığını hatırlatan Tatar, şöyle dedi:
"Gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa ve Amerika'da nakiller öncelikli olarak kadavradan yapılıyor. Büyük çoğunluğu yüzde 80'i canlıdan, yüzde 20 de kadavradan nakil yapılıyor. Maalesef hastalarımızın organları toprak oluyor. Vatandaşlarımızın organ bağışı yapmaları çok önemli."