Muratpaşa Belediyesi, Kaleiçi’nin gündelik yaşamın tarihini sandıklardan çıkarıp bugüne taşıdığı “Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri” projesinde ikinci etap tamamlandı. Yaşanmışlıklarıyla Kaleiçi konaklarının tarihinin anlatıldığı projede, 40 yeni evin 4 dilde hazırlanan belgesellerinin karekodları evlerin girişlerine yerleştirildi.
Begonvillere gizlenen pencerelerinin arkasında, dar bir sokağa açılan kapısının önünde, geniş avlusunda hikayeler biriktiren Antalya Kaleiçi evlerinin tarihi Muratpaşa Belediyesi’nin Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras - Antalya Kaleiçi Evleri projesinde bir araya getirdi.
Projenin ilk ayağında, 11 yapının izi sürüldü. Arşivler tarandı, fotoğraflardan elde edilen ipuçlarının peşine düşüldü, eskisiyle yenisiyle evlerin sahipleri bulundu, Kaleiçi sakinleriyle görüşüldü. Anlatılan öyküler derlendi ve yıllara uzanan tarih 11 ayrı belgeselde anlatıldı.
1875 yılında İtalyan ve Türk ustalara yaptırılan, Antalyalıları hurmayla tanıştıran Hassun Kaptan Konağı, Selanik’ten mübadeleyle gelen Hasan ve Nesli Kıvırcık çiftinin 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı Çerçiler Evi, mahallesinde 40 yıl muhtarlık yapan ve ‘Kont’ adında pansiyonu olan Salih Asa ve ailesinin yaşadığı Kont Salih’in Evi, mübadeleyle Kıbrıs’tan gelen Ayşe ve Derviş Kulaksızlar çiftinin evi, Selanik göçmeni Hasan Attanindi ve ailesinin yaşandığı ve bugün bir sanat galerisi olarak hizmet veren Simitçi Mıstık Galerisi, dönemin Antalya Belediyesi’nde zabıta olarak çalışan Mustafa Paşa Akdemir’in Giritli bir aileden satın aldığı Paşalar Konağı’nın hikayesi projenin ilk ayağında yer aldı.
Geçen yıl 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’nde projenin tanıtımı gerçekleştirilirken projenin ikinci etap için 40 ev konağın daha belgeselleri hazırlandı. İkinci etapta 1800’lerde İskenderiye’den göç eden ve ‘Beyaz Arap’ olarak anılan bir aileni yaşadığı Melek’in Evi, Antalya 1918 yılında sıtmayla mücadele ederken atlı faytonlar için kullanılan Soykam’ın Fayton Garajı, 2004 yılında Fransız Patrich Walch’un satın aldığı ve 2 yıl süren restorasyon çalışması sonucunda orijinal hale döndürülen konağın tarihinin de bulunduğu bir çok yapının tarihi belgesellerde anlatıldı.
Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Rusça ve Almanca olarak hazırlanan belgeseller, karekod haline getirilerek evlerin, konakların kapılarına 26-29 Ekim tarihlerinde 8’incisi düzenlenecek festival öncesi asıldı. Belgeseller, karekodların cep telefonuyla taranmasıyla izlenebilecek. Belediye Başkanı Ümit Uysal, turizmde başarının sahip olunan tesisler ve sunulan hizmet kadar kentlerin hikayeleri paylaşmasıyla da ilişkili olduğunu söyledi. Kaleiçi’nin tarihi yüzyıllara uzanan evleri, konakları ve sokakları etrafında gelişen olayların, hikayelerin çok değerli olduğunu bunların hem dünyayla paylaşılması hem de gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini belirten Başkan Uysal, “Cep telefonlarımızla Kaleiçi evlerinin girişinde yer alan karekodları tarayarak o evin geçmiş sakinlerini tanıyor, evin geçirdiği dönüşüme tanıklık ediyoruz” dedi.