Kalp ritim bozuklukları günümüzde çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin sahip olabileceği geniş bir hastalık. Hastalıkla birlikte gelen tedavilerde kullanılan ilaçların kullanımı genelde ömür boyu oluyor. Bu nedenle yeni gelişen teknoloji ile birlikte bu ilaç kullanımını ortadan kaldıran ablasyon denilen yakma işlemi hakkında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu bilgilendirmelerde bulundu. Hasta bayıltılmaksızın hafif uyku eşliğinde yapılan bu işlemde, kasıktan anjiyo yapar gibi toplardamarlardan ince kablolarla kalbe ulaşıldığını ve kalbin elektrik sisteminin haritasının çıkarılarak ablasyon denilen yakma işleminin uygulanıyor. İşlem ile ilgili aynı zamanda Prof. Dr. Hamza Duygu, herhangi bir kesi ve dikiş olmaksızın gerçekleştirilen uygulama sonrasında hastaların 4-5 saat içinde ayağa kaldırılıp, çoğunlukla da ertesi gün ilaçsız bir şekilde taburcu edildiğini belirtti.
“BAZI KALP RİTMİ BOZUKLUKLARI ZARARSIZKEN, BAZILARI İSE ÖLÜMCÜL OLABİLİYOR”
Prof. Dr. Hamza Duygu, kalpte normal ritimden sapmaya yol açan herhangi bir düzensizliğin ritim bozukluğu olarak addedildiğini ve genelde masum seyirli olan erken gelen vurulardan (ekstrasistol), öldürücü olabilen, kalp karıncığından köken alan çarpıntılara kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını belirtti. Belirtilerinin kalpte tekleme hissi, baş dönmesi ve bayılma şeklinde olabileceği gibi bazen ilk belirtinin ani kalp durması şeklinde de karşımıza çıkabildiğini söyleyen Prof. Dr. Duygu, çarpıntının ciddiyetinin, kaynaklandığı kalp odacığına, yol açtığı kalp hızına, düzenli olup olmamasına ve ne kadar sürdüğüne bağlı değiştiğini dile getirdi. Duygu bunun yanı sıra bazı ritim bozukluklarının kişiye hiç bir zarar vermezken, bir bölümünün ise çok rahatsız edici boyutta olduğunu ve hatta ölümcül sonuçlar dahi doğurabileceğini ifade etti.
“ÖMÜR BOYU İLAÇ KULLANMAK YERİNE, ABLASYON DENİLEN YAKMA İŞLEMİ İLE TEDAVİ OLABİLİYORLAR”
Prof. Dr. Hamza Duygu çarpıntı şikayeti olan hastalarda temel olarak kalp elektrosu, kan testleri, kalp ultrasonu, efor testi ve 24 saat hastanın kalp ritmini kaydeden holter cihazı ile aritminin tipi ve bu aritmiye neden olabilen durumların saptanmaya çalışıldığını ifade ederek, günümüzde çoğu ritim bozukluklarının tanı ve tedavisinde, EPS ve ablasyon (yakma) denilen işlemin uygulandığını söyledi. Ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçların ömür boyu kullanımının hem hasta uyumunu azalttığını hem de bazı yan etkileri beraberinde getirdiğini vurgulayan Duygu, bu nedenle son yıllarda tüm dünyada ablasyon denilen yakma işleminin tedavide ön plana geçtiğini belirtti. Duygu sözlerine şu şekilde devam etti; “Hasta bayıltılmaksızın hafif uyku eşliğinde yapılan bu işlemde, kasıktan anjiyo yapar gibi toplardamarlardan ince kablolarla kalbe ulaşılıyor ve kalbin elektrik sisteminin haritası çıkarılarak yakma işlemi gerçekleştiriliyor. Herhangi bir kesi ve dikiş olmadan hastalar 4-5 saat sonra ayağa kalkıp, çoğunlukla da ertesi gün ilaçsız bir şekilde taburcu ediliyor.”
“CARTO-3 CİHAZI, TEDAVİDE HEKİME KILAVUZLUK EDİYOR”
EPS ve ablasyon için son teknoloji ürünü CARTO-3 cihazının kullanımı ile üç boyutlu olarak kalbin elektrik sisteminin haritasının çıkarıldığını söyleyen Duygu, CARTO-3’ün, adeta otomobillerde kullanılan navigasyon sistemine benzer şekilde hekime kılavuzluk hizmeti sağladığını, ritim bozukluğu oluşturan odağın saptanarak yakıldığını, bu sayede ömür boyu ilaç kullanma ihtiyacının ortadan kalktığı gibi ölümcül olabilen ritim bozukluklarının da kolayca tedavi edildiğini ifade etti.
“24 YAŞINDAKİ HASTA, CARTO-3 SAYESİNDE TEDAVİ EDİLEREK SAĞLIĞINA KAVUŞTURULDU”
Duygu son dönemde, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Merkezi’ne başvuran ve uzun yıllardır çok çeşitli ilaç tedavisine rağmen tekrarlayan ritim bozuklukları bulunan, gelecekte daha ölümcül ritim bozuklukları, ani kardiyak ölüm ve kalp yetmezliği gibi riskleri barındıran 24 yaşındaki hastada ritim probleminin, üç boyutlu haritalama sistemi sayesinde, son derece nadir görülen bir bölgede saptandığını, yine bu yöntem sayesinde yakma işleminin uygulandığını ve hastanın sağlığına kavuşturulduğunu söyledi.
(İHA)