New York
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, yazılı açıklamasında, insan hakları savunucusu, gazeteci Amira Elghawaby’yi “Kanada'nın İslamofobi ile mücadeledeki ilk özel temsilcisi” olarak atadığını duyurdu.
Trudeau, Elghawaby’nin atanmasının ülkedeki İslamofobi ve her türlü nefrete karşı mücadelede önemli bir adım olduğunu belirterek, “Çeşitlilik gerçekten de Kanada'nın en büyük güçlerinden biri ancak birçok Müslüman için İslamofobi fazlasıyla tanıdık. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Ülkemizde hiç kimse inancından dolayı nefret hissetmemeli.” ifadelerini kullandı.
Kanada hükümetinin Müslüman toplumunun yanında olduğunu kaydeden Trudeau, ülkede İslamofobi, ayrımcılık ve nefretin hiçbir şeklinin kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Nefretle mücadelede kapsamlı bir kariyere sahip Elghawaby’nin, aynı zamanda kurucusu olduğu Kanada Nefret Karşıtı Ağının yönetim kurulu ile Ulusal Güvenlik Şeffaflığı Danışma Grubu üyesi olduğu ve halen Kanada Irk İlişkileri Vakfında stratejik iletişim ve kampanyaları yönettiği belirtildi.
Elghawaby, İslamofobi ile mücadelede Kanada hükümetine, ülkedeki Müslüman toplumunun farkındalığını artırmak için kapsayıcı politikalar, yasa teklifleri ve düzenlemeler konusunda uzman danışman olarak tavsiyelerde bulunacak.
Yıllık 4,2 milyon dolar bütçesi bulunan özel temsilcinin 4 yıl görev yapması bekleniyor.
Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 4,9’una denk gelen 1,8 milyon Müslüman'ın yaşadığı Kanada’da son yıllarda gerçekleştirilen İslamofobik saldırılar tepkilere neden olmuştu.
Kanada’nın Quebec City kentinde 29 Ocak 2017'de, Müslümanların ibadet için toplandığı sırada bir camiye silahlı saldırı düzenleyen Alexandre Bissonnette, 6 kişiyi öldürmüş ve 19 kişiyi yaralamıştı. Olaydan sonra yakalanan Bissonnette, "Daha fazla insan öldürmediğim için pişmanım." demişti.
Yine Ontario eyaletine bağlı London kentinde, 6 Haziran 2021’de aracını kaldırımda yürüyen Müslüman bir ailenin üzerine süren Nathanial Veltman (20), biri 15 yaşında kız olmak üzere aynı aileden 4 kişinin ölümüne ve 9 yaşındaki bir erkek çocuğunun ağır yaralanmasına neden olmuştu.
Başbakan Trudeau, söz konusu minibüslü saldırıyı "terör saldırısı" olarak nitelendirmişti.