Kanal İstanbul'a neden karşı olduğunu açıkladı

Kanal İstanbul'a neden karşı olduğunu açıkladı

Basın toplantısı düzenleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Kanal İstanbul neden yapılmamalı?" diyerek gerekçeleri sıraladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu canlı yayında son günlerin en çok tartışılan konularından biri haline gelen Kanal İstanbul projesiyle ilgili açıklamalarda bulunuyor.

"Kanal İstanbul yapılırsa, İstanbul'un 8 bin 500 yıldır var olan yer altı ve yer üstü kaynakları yok olacak" diyen İmamoğlu, "En büyük tehlike Terkos Gölü'ne karışacak tuzlu su. Sazlıdere Barajıda devre dışı kalacak. 427 milyon metreküp içme suyu rezervi elden çıkar. Bu susuzluğa mahkumiyet demektir" ifadelerini kullandı.

İşte İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

-Kanal İstanbul yapılırsa, İstanbul'un 8 bin 500 yıldır var olan yer altı ve yer üstü kaynakları yok olacak.

-Akıllı, mantıklı gerçeklerden uzaklaşmamış hiçbir siyasetçi böyle bir riskin varlığını, dünya iklim değişikliğini konuşuyorken bunu bile bile bu projenin inşaatını destekleyemez.

-Raporlar, projenin inşa edilmesi halinde karşılaşılacak felaketin boyutlarını tek tek anlatıyor. En büyük tehlike Terkos Gölü'ne karışacak tuzlu su. Terkos Gölü ve havzası İstanbul için depolama alanıdır. Binlerce yıldır Avrupa yakasındaki en büyük su deposudur. Bu muazzam su kaynağı yok olacak.

SAZLIDERE BARAJI DEVRE DIŞI KALACAK

-Bir avuç insanın önceliği beni ilgilendirmiyor. Milyonlarca insanın önceliği beni ilgilendiriyor. Bu rapora göre inşa edilecek kanalın 5.2 kilometrelik zeminin tamamı kireç. Terkos'a tuzlu suyun karışacağı net. Sızıntı ihmali büyük bir risk oluşturuyor.

-Projeyle Sazlıdere Barajı da devre dışı kalacak. Bir milli yatırım olarak değeri iki milyar liranın üzerinde olan Sazlıdere'den bahsediyorum. Apar topar kapatılan Atatürk Havalimanı gibi işlevsiz kalacak. Şu anda Sazlıdere, İkitelli sisteminde her üç kişiden birinin su ihtiyacını karşılıyor.

-427 milyon metreküp içme suyu rezervi elden çıkar. Bu susuzluğa mahkumiyet demektir. Buradaki tek tehlike de susuzluk değil. Aynı zamanda strateji ve güvenlik çerçevesinde durum bir felakettir.

"BİR GECEDE FAY HATTI DEĞİŞEBİLİR"

-Kanal İstanbul demek kesinlikle deprem riskini tetiklemek demek. Deprem gibi bir tehlike dururken, milyonlarca insanın can kaybı kapıda beklerken bu kanalı konuşmak bile cinayet. Öyle raporlara öyle gecelik değişiklikler yapılıyor ki fay hattı da değişebilir! 20 yıllık veri incelendiğinde kanal güzergâhı boyunca yapılacak yapılaşma İstanbul için büyük bir risk taşıyor. Zemin yapısı ne yazık ki heyelanlara çok müsait. Pek çok geometrik sorun söz konusu.

-Proje; birinci, ikinci, üçüncü deprem bölgelerinde kalıyor. 11 km mesafeden de Kuzey Anadolu Fay Hattı geçiyor. Küçükçekmece Gölü'nde üç tane sığ fay hattı var. Bilim insanları Kanal İstanbul projesinin yer altı ve yer üstü gerilmeleri ortaya çıkaracağını söylüyor.

"BİLİMDEN UZAKLAŞAN HERKESE ALLAH AKIL FİKİR VERSİN"

-Plana göre kanalın Marmara girişi olan Avcılar Deniz Köşkler'deki 631 bin metrekarelik denize dolguyla konteyner alanı yapılacak. Olası İstanbul depreminin 6 metre yüksekliğinde dalgalar yaratacağı söyleniyor. Bilim insanları hepimizi ikaz ediyor. Akıldan ve bilimden uzaklaşan herkese Allah akıl versin. Göz göze göze kendi elimizle, kendi bütçemizle niye felakete davetiye çıkarıyoruz? Neden bilimi aklı kendimizden uzak tutuyoruz?

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...