Ankara
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Özgür Güleryüz, AA muhabirine, 2022 yılının STM için çok başarılı geçtiğini söyledi.
Askeri denizcilik projeleri kapsamında Test ve Eğitim Gemisi'nin yılın başında teslim edildiğini ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kullanıldığını ifade eden Güleryüz, "Mavi vatan güvenliğimiz için çok önemli bir çarpan olacak diye değerlendiriyoruz." dedi.
İ sınfı fırkateyn İstanbul'un çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini belirten Güleryüz, Denizaltı Modernizasyon, Yeni Tip Denizaltı İnşası projelerinin de gündemlerindeki önemli başlıklar arasında yer aldığını dile getirdi. Güleryüz, Yeni Tip Denizaltı Projesi'nde "Section 50" olarak adlandırılan ve torpido kovanlarının yer aldığı baş kısmının ilk kez yerli ve milli olarak Türkiye'de geliştirildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Deniz tarafında çok önemli başarılara imza attık. Yurt dışında ihracat faaliyetlerimiz vardı. Ukrayna için yaptığımız gemiyi denize indirdik, yoğun şekilde çalışmaları devam ediyor. Pakistan'da Agosta 90B Denizaltı Modernizasyonu faaliyetlerimiz var. İkinci gemimizi çok kısa süre önce teslim ettik. İlk gemimizin denemesi yapıldı Pakistan'da. Eski bir fırkateyni, denizaltıdan yapılan torpido atışıyla batırdılar. 2022 yılı deniz tarafında çok hareketli geçti. Bizi en fazla heyecanlandıran aslında STM500. Kendi tasarımımız olan, Türkiye'nin belki ilk yerli denizaltısının test üretim faaliyetlerine başladık 2022 yılı içinde."
"Alpagut, sınıf atlatacak"
Taktik mini İHA sistemlerinden Kargu'nun 2018'den beri Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde olduğunu anımsatan Güleryüz, her alanda olduğu gibi bu alanda da ihracatı hedeflediklerini söyledi. Güleryüz, "Kargu'yu 10'a yakın ülkeye ihraç etmeyi başardık, 10-15 ülkeyle de görüşmelerimiz devam ediyor. Onlardan da beklentimiz yüksek açıkçası. Boyga ve Togan'ımız ilk kez 2022 yılı içinde envantere girdi. Onlar da aktif şekilde kullanılmaya başlandı." ifadelerini kullandı.
Alpagut'u SAHA Expo'da ROKETSAN ile tanıttıklarını hatırlatan Güleryüz, "Bizi heyecanlandıran, sınıf atlatacak, bir üst aşamaya geçmemizi sağlayacak bir ürün olarak değerlendiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Güleryüz, komuta kontrol alanında yazılımsal anlamda yurt içinde yeni sözleşmelere imza attıklarını, NATO'da önemli ihracat başarıları yakaladıklarını dile getirdi.
Siber güvenlik alanında yaptıkları çalışmalarla "kaslarını güçlendirdiklerini" belirten Güleryüz, Türk Silahlı Kuvvetleri Siber Savunma Merkezi (SİSAMER) Projesi'nin ikinci fazının yakın zamanda başlayacağını bildirdi. Güleryüz, emniyet güçleri için yaptıkları veri merkezleri, siber güvenlik çözümlerinin büyük çoğunluğunun da tamamlandığını kaydetti.
2023 hedefleri
Tüm Türk savunma sanayisi gibi Cumhuriyet'in 100. yılında çok büyük başarılara imza atmak istediklerini vurgulayan Güleryüz, bunu ihracatta yapmak istediklerini anlattı.
Güleryüz, Türkiye'nin yurt dışındaki bilinirliğini artırmak, ekonomik anlamda çok daha iyi yerlere getirmek için çaba gösterdiklerini belirterek, "Özellikle deniz projelerinde ihracat olarak takip ettiğimiz önemli işler var. Bunların müjdelerini vermek istiyoruz. Denizaltı modernizasyon konuları olsun, gemi inşa konuları olsun, çok sıcak konular var. İnşallah bunlarla ilgili sürprizler ortaya koyarız diye ümit ediyoruz." dedi.
İ sınıfı fırkateyn İstanbul'u 2023 sonunda teslim edeceklerini bildiren Güleryüz, taktik İHA sistemleri ve diğer alanlar konusunda 2023'te yürütülecek çalışmalara ilişkin şu bilgiyi verdi:
"Alpagut'u 2023 yılında uçurmayı hedefliyoruz, sene sonuna doğru ROKETSAN ile seri üretimine başlamak gibi bir hedefimiz var. Kargu ve diğer dronlarımız için farklı harp başlıkları, faydalı yükler konusunda da çok yoğun çalışmamız var ve devam ediyor. Diğer alanlarda, RF simülasyon alanında olsun yurt dışında bazı işlerin peşinde koşuyoruz. İçeride belki de çok fazla lanse edemediğimiz önemli başarılarımız var. Bunlardan faydalanarak yurt dışında da önemli atılımlar yapma gibi niyetimiz var. Siber güvenlikte giderek güçleniyoruz. Orada da hem ihracat hem de Türkiye'deki ekosistemle, Siber Kümelenme ile beraber yerlilik ve millilik konusunda önemli adımlar atacağımızı düşünüyoruz. Beklentilerimiz her alanda oldukça yoğun."