İstanbul
Özel bir üniversitede paramedik okuyan 25 yaşındaki Nisanur Yanbul, tedavi gördüğü kanser hastalığına eylül ayında yenik düşerek yaşamını yitirdi.
Kızları Yanbul için 30 Eylül'de Kur'an-ı Kerim okutan Yanbul ailesi, ardından otomobilleriyle Bağcılar'daki evlerine döndü.
Anne Yanbul, araçtan inerken, kızı Nisanur'un son 80 gününe dair video ve fotoğraflarının yer aldığı cep telefonunu yere düşürdü.
Telefonu sokakta aramalarına karşın bulamayan aile, bina önündeki güvenlik kamerası görüntülerinden yanında kadın ve çocuk bulunan bir erkeğin yerde gördüğü cep telefonunu aldığını tespit etti.
Acılı baba Serdar Yanbul, kızının hatıralarına ulaşmak için cep telefonunu alan kişiyi aramaya başladı. Polis merkezine giden aile, telefonu alan kişi hakkında şikayetçi oldu.
Görüntülerden telefonu alan kişiyi tanıyanlar aileye ulaştı
Bunun üzerine çalışma başlatan polis, çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyerek, telefonu alan kişinin kimliğini belirledi.
Olayın basında da yer almasının ardından görüntülerden telefonu alan kişiyi tanıyanlar da durumu aileye bildirdi.
Yanbul ailesi, polis eşliğinde belirlenen adrese gittiği sırada, telefonu alan yabancı uyruklu M.E'nin de karakola giderek telefonu teslim ettiği belirtildi.
Telefonu buldukları için sevinç yaşayan baba Serdar Yanbul, 12 Ekim'de telefonun kayıp olduğunu ve arandığını duyuran Anadolu Ajansına (AA) ve emniyet mensuplarına teşekkür etti.
Haberi okuyan vatandaşların duyarlı davrandığını belirten Yanbul, "Telefonu alan kişinin adresini bize bildirdiler. Biz de karakola müracaat ettik. Memur arkadaşlarla beraber evine gittiğimizde, kendisi zaten karakola getirmiş telefonu bırakmış. Çocuğumuzun kayıtlarına ulaştığımız için mutluyuz." dedi.
İfadesinde "sosyal medyada kendisini görünce konudan haberdar olduğunu" söyledi
Karakola giden M.E. (48) ise emniyetteki ifadesinde, telefonu sokakta bulduktan sonra 10 gün kadar şehir dışına çıktığını, telefonu da kapalı şekilde akrabasının evinde bıraktığını ifade etti.
İfadesinde telefonu kullanma ya da satma niyetinin olmadığını iddia eden M.E, telefonu sahibine nasıl ulaştıracağını ve polise nasıl gidilebileceğini bilmediğini öne sürdü.
M.E, yapılan haberlerin ardından sosyal medyada kendisini görmesi üzerine durumdan haberdar olduğunu belirterek, olay nedeniyle pişmanlık duyduğunu söyledi.
Bu arada şüpheli M.E'nin emniyetteki işlemleri ise sürüyor.