USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Karacabey çevreci yatırımcı bekliyor

Karacabey’de her gün çok sayıda arazi alınıp satıldığını ve arazi alanların çoğunun yatırımcı olmadığını belirten KTSO Başkanı Naci Güncü, “Gerçek yatırımcıların ancak planlı, altyapısı olan OSB’ lerde faaliyet gösterecekleri ortadadır. Ciddi ve çevreyi kirletmeyecek sanayicilere kucak açmak istiyoruz” dedi .

Karacabey çevreci yatırımcı bekliyor
15-03-2016 12:19
Google News

Arazi büyüklüğü bakımından Bursa ilçeleri arasında üçüncü sırada olmasına rağmen tarımsal üretimde 1. sırada yerini alan Karacabey, topraklarının bereketi tarım ve tarıma dayalı sanayiye bereket kattığı gibi diğer sanayi firmalarına ve ilçe ticari hayatına yansımakta olarak tanımlanıyor. Bursa Ekohaber Gazetesi'nden Elif Didem Danacıoğlu, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Naci Güncü ile konuştu.

İşte o röportaj:

Karacabey’de güvenli gıdanın merkezi olma yolunda çalışmalar yaptıklarının altını çizen Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Naci Güncü, “Uluabat Gölü’nü ve Nilüfer Çayı’nı göz önüne alarak planlı, çevreye zarar vermeyecek nitelikli sanayi firmalarını ilçemize kazandırmak istiyoruz ” dedi. İşte, KTSO Başkanı Naci Güncü ile Karacabey Bölgesine sanayi yatırımlarından arazi alımlarına, Tarıma dayalı sanayideki gelişmelere ve Yeni OSB’ye kadar herşeyi konuştuğumuz röportajımız...

Çizginiz ve faaliyetlerinize değinirsek, neler yaptı KTSO?
Kökleri 1899 yılına dayanan Odamız; yaşanan bir dönem kesintinin ardından 13 Aralık 1970 tarihinde kurulmuştur. Bugün Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğüm Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası’nda 2005 yılında göreve geldiğimizde 80m2 lik bir ofiste 10 Meclis Üyesi ile faaliyet gösterilmeye çalışılıyordu.

KTSO’yu çağdaş Odalar arasında yerini almış, faaliyetlerini kalite standartları içerisinde sürdürülebilir olarak yürüten, üyeleri ile birlikte ilçesine ve ülkesine değer katan öncü bir Oda haline getirme hedefi ile çıktığımız yolda çok şükür İSO 9001 Kalite Sistemi belgesini 2005 yılında alarak bu alanda ilçe odaları arasında ilk sıralarda yer aldık.
2012 yılından beri de TOBB Akreditasyon Belgesi sahibiyiz.

Ve yine bugün 2008 yılında açılışını yaptığımız, modern hizmet ofisleri, eğitim ve konferans salonlarının yer aldığı hizmet binamızda güçlenen, 20 Meclis Üyemiz, genç ve dinamik çalışan kadromuz ile üyelerimize hizmet sunuyoruz, KOSGEB Temsilciliği’nin de yer aldığı Odamızda, hızlı, etkili ve üye memnuniyeti odaklı hizmet anlayışıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Üyelerimize ihtiyaç duydukları her alanda eğitim, seminer ve konferanslar düzenliyor, gerek bürokrasi gerekse siyasiler ile bir araya gelecekleri organizasyonlarımızla beklenti ve taleplerini aktarma imkanı sağlıyoruz.

Mesleki eğitim kursları, girişimcilik kursları ve fuar organizasyonları ile talepleri karşılıyoruz. Üniversite işbirliği ile düzenlediğimiz Karacabey Sempozyumu ile ilçemizin gelecek 50 yılını planlamak üzere tüm tarafların katılımıyla ilçemizin yol haritasını hazırlıyoruz.

Son yıllarda özellikle Bursa’nın 30 km sonrası olan Karacabey Bölgesine sanayi yatırımları ilgi odağı olmuştur. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karacabey’in tarıma dayalı bir ekonomisi var. Karacabey’in toprakları çok kıymetli. Aynı zamanda, Sütaş ve Matlı gibi Türkiye’nin ilk 500 büyük şirketi içinde kendi markalarını üreten bir konuma sahip. Salça ve konserve fabrikaları, metal ve plastik ambalaj fabrikaları, yerli otomotiv yan sanayi ve çelik dövme fabrikaları ile tarım makine ve ekipmanları alanında öncü firmalarımız var. İklim şartları, hakim rüzgarları ve bereketli toprakları ilçemizin tohum üretim merkezi olması noktasında da önemli rol oynuyor ve dünya devi tohum firmaları ilçemizde yatırım yapıyorlar. Yeni İstanbul –İzmir otoyolunun ilçemizden geçecek olması Karacabey’i daha çok gündeme getiriyor.

Bursa, bu taraflara doğru sanayisini genişletmek istiyor. İlçemizde yeşil bacalı olarak nitelendirdiğimiz geleceğimizin bize emaneti olan toprak ve doğayı kirletmeyen sanayi yatırımlarımız var ve çok şükür bugünlere kadar bunları koruyabildik. Her platformda dile getirdiğimiz gibi var olan topraklara zarar vermeden kontrol edilebilir bir sanayinin gelmesinden yanayız.

Uluabat Gölü’nü ve Nilüfer Çayı’nı göz önüne alarak planlı, çevreye zarar vermeyecek nitelikli sanayi firmalarını ilçemize kazandırmak istiyoruz.
Türkiye’nin önde gelen büyük yatırımcılarının yatırım amacıyla Karacabey Bölgesinde önemli miktarda arazi alımı yaptığı konuşuluyor. Bu konuda sizin duyumlarınız nasıldır?
Karacabey’de her gün çok sayıda arazi alınıp satılıyor. Arazi alanların çoğunun yatırımcı olmadığı ve belli bir rant elde etmek için buralardan toprak alıp sattıkları bize de iletilen bir husus. Buna karşın, gerçek yatırımcıların ancak planlı, altyapısı olan OSB lerde faaliyet gösterecekleri ortadadır. Ciddi ve çevreyi kirletmeyecek sanayicilere kucak açmak istiyoruz.

Karacabey’in ticari ve sanayi hayatına ilişkin gelecek hedefleri ile ilgili bilgi verir misiniz?

Karacabey’in topraklarının bereketi tarım ve tarıma dayalı sanayiye bereket kattığı gibi diğer sanayi firmalarımıza ve ilçe ticari hayatına yansımaktadır. Bu bereketi kaybettirmeyecek, topraklarımıza ve doğaya zarar vermeyecek sanayi yatırımlarını ilçemize kazandırmak istiyoruz. Otoyol ve kavşak noktası ile zaten merkezi bir konumda olan ilçemiz İstanbul ve İzmir’e daha da yaklaşacak ve bu durum ilçemizin konumunu daha da önemli bir hale getirecek. Mevcut değerlerimizi koruyarak yeni yatırımlar ile ekonomimizi güçlendirmemiz gerekiyor.

KTSO üyelerinin Bursa ekonomisine katkısı nedir?

Karacabey; Sütaş, Matlı gibi Türkiye’ye mâl olmuş markaları, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan NSK ve MSK gibi otomotiv yan sanayi ve çelik dövme farikaları, Fimaks, Sezerler ve Most gibi tarım makinesi fabrikalarının yanı sıra plastik kauçuk fabrikaları ile birlikte dünya devi Nestle’yi ve Tat, Tamek, Akfa, Olca, Demko ve Abc gibi salça ve konserve fabrikalarını, Agromar ve Limagrain başta olmak üzere tohum firmalarını, kapasitesi here geçen gün artan Tarfaş, Feyz, Alaca ve Aymes gibi büyükbaş hayvan çiftliklerini bünyesinde barındırıyor. Karacabey arazi büyüklüğü bakımından Bursa ilçeleri arasında üçüncü sırada olmasına rağmen tarımsal üretimde 1. sırada yer almaktadır. Bursa’da yetiştirilen tarla ürünlerinin yüzde 35’i, sebze üretiminin yüzde 46’sı, su ürünleri üretiminin yüzde 32’si, hayvansal üretimin yüzde 13’ü, kanatlı ve arıcılık üretiminin yüzde 26’sı ve tarımsal gelirin yüzde 28’i ilçemizden karşılanıyor.

Bursa ekonomisi hızla büyüyor nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bursa ekonomisi otomotiv ve tekstil üzerine hızla büyüyor. Yatırımların artması mutluluk verici, ancak bir taraftan da Bursa’yı yaşanabilir şehir olmaktan çıkarmamamız lazım. Son yıllarda ciddi bir trafik problemi yaşanıyor. Bu konularda gereken yatırımların yapılması gerekiyor. Bursa, işsizliğin çok az olduğu bereketli bir yer. Bizim ilçemizde de işsizlik yok diyebiliriz. Bursa’nın geleceği çok parlak.

İnovasyon ve AR-GE de son dönemlerde ciddi atılımlar yapılıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Dünya pazarlarına yeni ürünler sunmak ve rekabet avantajı sağlamak için Ar-Ge ve inovasyon vazgeçilmez birer unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Bu alandaki devlet destek ve teşviklerini önemli buluyoruz. Üniversitelerimizin sanayimiz ile daha sık ve etkin bir işbirliği içerisine girmesiyle ciddi kazanımlar olacaktır. Bunun yanı sıra markalaşmaya da gereken önemin verilmeye başlanmış olması sevindiricidir.

Yeni OSB (TEKNOSAB) kurulmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Kurulması planlanan, önceleri Batı OSB ve Yüksek Teknoloji OSB adıyla ve bugünlerde TEKNOSAB olarak adlandırılan, tamamına yakını Karacabey arazilerinde olan OSB projesinin planlanma aşamasında ve de müteşebbis heyet oluşturma aşamasında Karacabey sanayicisinin ve ekonomisinin temsilcisi olan Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası’nın görüşlerine başvurulmamıştır. Karacabey sanayicisine söz hakkı verilmeden böyle bir proje Karacabey’de hayata geçirilmek istenmektedir. Karacabey verimli tarım arazileri, doğal varlıkları ve çevre güzellikleri ile nadide bir ilçedir. Topraklarımızın bereketi hem tarımsal ve hayvansal üretime hem de sanayi üretimine kaynak olmaktadır.

Bizler geçmişimizden gelen bu mirasımıza sahip çıkarak, topraklarımızı ve doğamızı koruyarak bunun yanı sırada her geçen gün artan, ancak çevreyi kirletmeyen ve tarım arazilerini hoyratça heba etmeyen “yeşil bacalı” olarak nitelendirdiğimiz sanayicilerimizle yüksek katma değer üretiyor bu topraklardan 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. OSB projesi ile ilgili olarak çeşitli platformlarda tartışıldığı üzere; başta Mustafakemalpaşa OSB olmak üzere bir Bursa’nın birçok OSB’nde boş yerlerin varlığı ve buraların değerlendirilmeden yeni bir OSB kurulması, bu yerin Ramsar sözleşmesi ile korunan dünya mirası Uluabat Gölümüz ve çevre derelerinin su kaynaklarını tehdit etme ihtimali, devlet planlamalarında sulanabilir bölge olarak işaretlenen tarım arazilerinin üzerinde yer alması, biryandan ileri teknoloji üretimin yapılacağı söylenirken biryandan da Bursa’nın çeşitli yerlerine dağılmış çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarının buraya toplanacağı söylemleri, İstanbul’dan ağır sanayinin çıkarılarak bu bölgelere yönlendirileceği ifadeleri, bizleri bu konuda tedirgin ediyor. Karacabey sanayicisinin olmayacağı, önceliklerimizi koruyamayacağımız bu projeye karşı ihtiyatlı bakıyoruz.

Sanayide en büyük sorun nedir? Çözüm önerileriniz nedir?

Sanayinin en büyük sorunu nitelikli işgücü eksikliği ve maliyetlerin yüksekliğidir. Şirketlerimiz ciddi şekilde kârsızlıktan şikayet ediyorlar. Son dönemlerde ise, maliyetlerinin ciddi şekilde arttığını ve yeni asgari ücretlerin yükselmesi ile beraber işçilik giderlerinde bir artış olduğunu, fakat, bu maliyet artışlarını fiyat etiketlerine yansıtamadıklarını, sıkıntılı dönemde olduklarını görüşmelerimizde tespit ediyoruz. İnşallah yeni pazarlara açılarak bu zorlukları da hep beraber aşacağız.

KTSO olarak KOBİ’lere yönelik ne gibi çalışmalarınız var?

Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde KOSGEB temsilciliğimiz var. KOBİ’lerimize KOSGEB destekleri başta olmak üzere her türlü desteği vermek için gayretle çalışıyoruz. Eğitim, uygun koşullu kredi anlaşmaları, danışmalık faaliyetleri, dış pazar ve fuar ziyaretler ve benzer konularda çalışmalar yürütüyoruz.

Karacabey bölgesi Türkiye’nin gıda ambarı olarak bilinmektedir. Tarıma dayalı sanayideki gelişmeler ne aşamadadır?

Karacabey’de güvenli gıdanın merkezi olma yolunda çalışmalar yapıyoruz. Karacabey’de üretilen ürünlerin dünya standartlarında güvenli ve kaliteli ürünler olması noktasında şirketlerimizle istişare toplantılarımız sürüyor.

Karacabey’in kendi markaları da var. Türkiye’de üretilen domates salçasının yüzde 24’ü Karacabey’in topraklarında üretilip fabrikalarında işlenerek dış pazarlara ve Türkiye’ye sunuluyor. Türkiye’nin Sütaş, Nestle, Tat ve Tamek gibi belli başlı güvenilen markaları ile güvenli gıdanın adresi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ