24 yaşındaki profesyonel dövüş sporcusu Kadir Dalkıran başarılarına bir yenisini daha ekledi. Roman kökenli Yalovalı sporcu, 14 yaşına kadar ailesiyle beraber karton, hurda ve metal toplayarak geçimini sağladı. Karton topladığı bir gün gördüğü MMA ve kick boksun ne olduğunu merak eden Dalkıran, hayatının akışını verdiği kararla değiştirdi. Kick boks ile dövüş sporlarına başlayan genç sporcu 2017 yılında dünya şampiyonluğu da kazandı. Bugünlerde bir yandan MMA için dövüşen Dalkıran bir yandan da antrenörlük mesleğini icra ederek yeni sporcular yetiştiriyor. Birçok arkadaşının bugünlerde cezaevinde ya da madde bağımlısı olduğunu belirten Dalkıran, spor sayesinde hayatına bambaşka bir yön verdiğini ifade etti. Kocaeli’de düzenlenen MMA organizasyonunda da dövüşen Kadir Dalkıran, rakibi Sanbet Naimanbaev’i mağlup etmeyi başardı. Dalkıran, müsabaka sonrasında İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
"Türkiye bayrağını her yerde dalgalandırıyorum"
Spora ilk olarak kick boks ile başladığını söyleyen Kadir Dalkıran, "14 yaşımdayken kick boks ile spora başladım. Kick boks ve muay thai’de dereceler yaptıktan sonra MMA branşıyla da tanıştım. Böylelikle 2017’de dünya şampiyonu oldum. Bu sayede de profesyonel maçlarda Türkiye bayrağını her yerde dalgalandırıyorum" dedi.
"Karton toplarken sporla tanıştım"
Sporla tanışma hikayesinin karton topladığı günlere uzandığını belirten Dalkıran, "Ben aslen Roman kökenliyim. Roman olmak ayrıcalık olarak görülmesin. Hepimiz Türk’üz ve Türk bayrağını her yerde dalgalandırıyoruz. 14 yaşımdayken aile geçimimizi karton, hurda, metal toplayarak sağlıyorduk. Bir gün karton toplarken bir baktım MMA yazıyor, kick boks yazıyor. Bunun ne olduğunu merak ettim. Organizasyon yapılan yerden içeriye girmek istedim ama çekindim. ‘Roman olduğum için acaba ayrımcılık yaparlar mı’ diye düşündüm. Sonra arkadaşlar da beni ikna etti, hep beraber girdik. İbrahim Yıldız ile tanıştık ve sevdam da böylece başlamış oldu" diye konuştu.
"Küçük yaşlarda yaşadığım zorluklar beni bugünlere getirdi"
Küçükken yaşadığı zor hayatın kendisine pes etmemeyi öğrettiğini ifade eden başarılı sporcu, "Küçük yaşlarda yaşadığım zorluklar beni bugünlere kadar getirdi. Maçtan çıktım ve şu an sol kolum koptu, bağlarda kopuk var. İkinci raundda pes edebilirdim ama maçta eski yaşantımı gördüm. Kendime, ‘Pes etmek yok, savaşman lazım’ dedim. Bu şekilde maçı kazandım" şeklinde konuştu.
"Birçok arkadaşım ya cezaevinde ya madde bağımlısı"
Spor sayesinde kendisine bambaşka bir yol çizdiğini ve yolda hedefleri olduğunu vurgulayan Dalkıran, "Sporla tanışmadan önce mahalle hayatım vardı. Şu anda birçok arkadaşım ya cezaevinde ya da madde bağımlısı. Öncelikle onlardan kurtuldum. Şu anda antrenörlük yapıyorum, işim bu. Böylelikle hem profesyonel müsabakalarda para kazanıyoruz hem de bayrağımızı dalgalandırıyoruz. Şu anda her sporcu gibi hedefim en iyisi olmak, UFC’de bir Türk’ün kemeri alması. Benim de hedefim UFC. Allah’ın izniyle en kısa sürede UFC’de bir Türk’ü görecekler" ifadelerini kullandı.
