Kayseri
Ailesinin 6 aylıkken sarılık şikayetiyle hastaneye götürdüğü Büşra Özdamarlar, 10 yaşında beyin ameliyatı geçirdi.
Üç ay yoğun bakımda kalan, konuşma yetisini kaybeden Özdamarlar, tedavilerle ve ailesinin desteğiyle yeniden yaşama tutundu.
Eğitimini açıktan tamamlayan ve 2 yıllık ön lisans ilahiyat bölümünü 1,5 yılda tamamlayan Özdamarlar, okuduğu bölümü 4 yıllığa tamamlamak için çalışıyor.
Annesi Nurdan ve babası Bilal Özdamarlar ile yaşayan Büşra Özdamarlar, AA muhabirinin sorularını, bükülü haldeki sağ elinin bir parmağını kullanarak dokunabildiği klavyesiyle yazarak cevapladı.
Tek parmağıyla yazdığı ve " Suskun" adını verdiği kitabı bu yıl Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlarından çıkan Özdamarlar, kendisiyle benzer zorlukları yaşayan bireylere örnek olmak istediğini ifade etti.
Nefes alınabiliyorsa hala bir umut olduğunu anlatan Büşra Özdamarlar, şunları kaydetti:
"Eğer sabırla, azimle o umuda sımsıkı sarılırsak Rabb'imizin izniyle birçok şeyi başarabileceğimizi göstermek istedim. Ne kadar olumsuz durumlarla karşılaşıyorsak da ne kadar zor imtihanlardan geçiyorsak da asla mücadeleden vazgeçmememiz gerektiğini göstermek istedim. Düşündüm ki belki benim de yazdıklarımı okuyan insanlar, bizim gibi özel durumda olan bireyleri örnek alarak, bizlerle empati kurarak düşünürlerse Rabb'imizin kendilerine verdiği nimetleri hatırlayabilirler. Buna bir katkım olsun istedim."
Büşra Özdamarlar, yazarken kendini daha rahat hissettiğini, düşüncelerini ve duygularını ifade edebilmekten mutluluk duyduğunu belirtti.
Bu süreçte ailesinin verdiği destekten de bahseden Büşra, "Ben daha küçücük yaşımda umudu, azmetmeyi, savaşmayı, asla vazgeçmemeyi annemden, sabrı, şükrü babamdan ve paylaşmayı kardeşlerimden öğrendim." ifadesini kullandı.
"Kitaplar beni ülke ülke gezdiriyor"
Kitap okumayı çok sevdiğini belirten Büşra, "Ben yürüyemiyorum, gezemiyorum fakat kitaplar beni şehir şehir, ülke ülke gezdiriyor, farklı farklı hikayelerle, karakterlerle, duygularla, düşüncelerle, bakış açılarıyla tanıştırıyor. Kitaplar olmazsa olmazlarımdan biridir." değerlendirmesinde bulundu.
Birçok hayali olduğunu vurgulayan Büşra, şunları aktardı:
"İlerleyen zamanlarda bir gazetede köşe yazarı olmak isterim. Beyaz perdede insanlara gerçekten ilham olacak bir hikayem olsun isterim. İnsanları dinlemeyi, onların duygularını paylaşmayı çok seviyorum, bunun eğitimini alıp danışmanlık yapmak isterim. Hayaller dualara, dualar kabule dönüşür Rabb'imizin izniyle. Daha birçok yüreğe dokunabilmek, katılaşmış kalpleri yumuşatabilmek, susmuş vicdanların sesini yükseltmeye ufacık bile olsa vesile olabilmek gibi isteklerim var." ifadelerini kullandı.
"Mutluluğu, sevinci Büşra'nın gözlerinden anlıyorsunuz"
Anne Nurdan Özdamarlar da kızının en çok kitap okumayı ve bilgisayarını sevdiğini dile getirdi.
Büşra'nın namazlarını da ihmal etmediğini belirten Özdamarlar, "İlkokul, ortaokul ve liseyi açıktan okudu. Üniversite sınavını kazandı, 2 yıllık ilahiyat ön lisansını 1,5 yılda azmiyle, çabasıyla bitirdi. Büşra yorulmaz, sıkılmaz, çok isteklidir. Hayata gülerek bakıyor, hayat dolu. Mutluluğu, sevinci Büşra'nın gözlerinden anlıyorsunuz. Onun gözlerine baktığınız zaman yaşama isteğini, hayata dopdolu baktığını görüyorsunuz. Büşra hiçbir zaman küskünlük yaşamadı, sağlıklı insanlara çok güzel örnek." diye konuştu.
Özdamarlar, Büşra ile dudak hareketleriyle, uzun konularda ise telefonla yazışarak anlaştıklarını ifade etti.
Dikey geçiş sınavına hazırlanıyor
Kızının kitap yazmasından gurur duyduğunu belirten emekli imam Bilal Özdamarlar ise şunları anlattı:
"Bu azimle ve çabayla tek parmağıyla kitap yazdı. Teknolojiyle arası iyidir, telefonumda sorun olsa 'baba ben yaparım' der. Okuduğu bölümde lisans eğitimini tamamlamak için dikey geçiş sınavına hazırlanıyor. Allah'a şükürler olursun yaşama sevinci çok güzel, bize örnek oluyor. Hiçbir konuda bizi zorlamaz, elinden geldiğince bize yardımcı olmaya çalışır. Kur'an kursuna gitti, hocaları yardımcı oldu, evde biz destekledik, Kur'an-ı Kerim'i öğrendi."
Beyin ameliyatını yapan doktorla kitabının imza gününde buluştu
Büşra 10 yaşındayken beyin ameliyatını gerçekleştiren ve mesaj atması üzerine Büşra'nın Kayseri Kitap Fuarı'ndaki imza günü etkinliğine katılan beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Bülent Tucer de beynin oksijensiz kalmasına ya da yenidoğan döneminde sarılık geçirmeye bağlı oluşan beyin hasarının hareket merkezinde bozukluğa sebep olduğunu, bu hastaların bir kısmında durmayan nöbetler yaşandığını söyledi.
Kasların istemsiz kasılması sonucu oluşan "distonik kasılmalar" denilen distonik fırtınanın ölümcül bir durum olduğunu aktaran Tucer, "Hastaların büyük kısmını kaybetme ihtimali var. Büşra'nın hastalığında aynı anda hem kasılmasının hem de gevşemenin sonucu anormal vücut hareketleri ortaya çıkar. Büşra cep telefonuma mesaj atmış, görmek istedim. Çok mutlu oldum, zekası normal fakat vücuttaki hareketlerini kontrol edemiyor. Duygulanma artınca kasılmalar artıyor." diye konuştu.