Kerkük
Terzibaşı, bundan tam 64 yıl önce henüz 25 yaşında bir genç iken yaşadığı o korkunç günü AA muhabirine anlattı.
O gün Kerkük'ün hemen hemen her yerinde cumhuriyetin ilanının birinci yıl dönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Terzibaşı, kendilerinin de etkinliklere katılmak için evde hazırlık yaptıklarını ifade etti.
Terzibaşı, ziyaretlerine gelen ablası ve eniştesiyle birlikte etkinliklere katılmak üzere oldukları sırada evlerinin silahlı kişilerce basıldığını ve bir anda herkese ateş açıldığını dile getirdi.
Kaç kişi olduklarını tam olarak bilemediği ancak kalabalık olduklarını hatırladığı silahlı grubun kadın çocuk demeden evde bulunan herkesi taradığını vurgulayan Terzibaşı, şöyle konuştu:
"Silahlı kişiler aniden kapıyı kırarak eve girdiler. Ellerindeki otomatik silahlarla hepimizi taradılar. Annem ve ablam, durmaları için yalvardı buna rağmen hiç kimseyi dinlemediler."
Babası ve eniştesi gözlerinin önünde öldürüldü
Silahlı kişilerin evin her yerine ve herkese rastgele ateş açtığını, bu sırada babasının öldüğüne tanıklık ettiğini anlatan Terzibaşı, ağır yaralanan eniştesinin de olay yerinde hayatını kaybettiğini belirtti.
Terzibaşı, hayatında zor dönemler geçirdiğini, bu acıların birçoğunu unuttuğunu ancak 89 yaşına gelmesine rağmen katliamın yaşandığı günün tek anını dahi unutmadığını dile getirdi.
O gün o an hayatının en korkunç gününü yaşadığını vurgulayan Terzibaşı, silahlı kişilerin babası ve eniştesinin öldüğünden emin olduktan sonra evi terk ettiğini söyledi.
Bir Türkmen subay imdatlarına yetişti
Terzibaşı, silahlı kişilerin evden ayrılmasından bir süre sonra evlerine bir Türkmen subayın geldiğini ve hayatta kalanları evden uzaklaştırdığını anlattı.
Evdeki kadın ve çocukları askeri aracına bindirip güvenli bir yere götüren Türkmen subayın, başka silahlı grupların da muhtemel saldırısına karşı evi derhal boşaltmaları uyarısında bulunduğunu aktaran Terzibaşı, babası ile eniştesinin cenazesini evde bırakarak oradan ayrılmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Cenazeleri evde bırakmak zorunda kaldılar
Terzibaşı, cenazeleri orada bırakıp gitmenin kendisine çok acı verdiğini ve bunun hayatındaki en acı olay olduğunu vurguladı.
Bir süre sonra sığındıkları güvenli yerden ayrılarak başkent Bağdat'a gittiklerini kaydeden Terzibaşı, olayların yatışmasından sonra Kerkük'e geri döndüklerini belirtti.
Türkmen evlerini önceden tespit etmişler
Silahlı kişilerin evden ayrıldığında ellerinde mahalledeki Türkmen evlerinin adres listesini gördüğünü aktaran Terzibaşı, söz konusu kişilerin daha önce tespit ettikleri Türkmen evlerine baskınlarını sürdürdüklerini söyledi.
Terzibaşı, Kerkük'teki olayların 3 gün 3 gece devam ettiğini dile getirdi.
14 Temmuz Kerkük Katliamı
Kerkük'te 14 Temmuz 1959'da cumhuriyetin ilanının birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan yüzlerce Türkmen, dönemin Kürt kökenli Komünist Partisi üyeleri tarafından öldürülmüştü.
Söz konusu olay Türkmen siyasi tarihine "14 Temmuz Kerkük Katliamı" olarak geçmişti.