Sonucu merakla beklenen 7 Haziran seçimine yönelik tartışmaların başında seçim güvenliği konusu, seçim güvenliği konusundaki tartışmaların başında ise elektrik kesintileri geliyor.
Bu nedenle, seçime en az Yüksek Seçim Kurulu kadar yoğun çalışan kurumların başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı geliyor.
Ak Parti’deki üç dönem kuralı nedeniyle bu seçimde aday olmayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, aday olmamasına rağmen bir yandan Kayseri’de partisi için çalışmayı sürdürürken, diğer yandan seçim sırasında ve sonrasında elektrik kesintisi yaşanmaması için yeni önlemleri yaşama geçiriyor, diğer bakanlıklarla birlikte önlemler alıyor.
Bakan Yıldız, güncel siyasi tartışmalar ve seçim güvenliğine yönelik alınan önlemler konusunda şu açıklamaları yaptı:
Malzeme verilmeyecek
Siber saldırıya yönelik önlem aldınız mı? Yeni Şafak gazetesinde yer alan, banka ve kamu kurumlarının bilgisayarına sızan kişinin EÜAŞ’ın hizmet aldığı şirkette, kritik bir birimde çalıştığı iddiası için ne diyorsunuz?
Enerji Bakanlığı’nın bünyesinde bulunmayan ve hizmet aldığımız bir şirketin elemanından bahsediyoruz. EÜAŞ’ın hizmet aldığı Ertem Tek’te çalışan birisi. Takdir edersiniz, bu kişiler bazı kurumlarda bulunuyor. O kişinin yaşanan olayda bir rolü olmuş mu, talimat verdik, araştırılıyor. EÜAŞ’la ilgili santrallerle ilgili sıkıntıda bu kişinin bir rolü var mı yok mu araştırıyoruz. Sıkıntılı bir durum varsa kamuoyuyla paylaşacağız. Ama şu anda böyle bir şey var diye bir şey söyleyemem. Soruşturma sürüyor. Ciddiyetle araştırılıyor. Bu kişi Ertek Tek’e girdiğine soruşturma yapılmış ama sabıka dosyası yok. Şimdi devam eden mahkemeler var. Şu anda işten el çektirildi kendisine. Operasyonel bir görevi yok. Ulusal Enter Konnekte sistemimizin herhangi bir siber saldırıya açık olup olmadığına dair bir çalışma yapıyoruz. Seçim günü bir sıkıntı yaşamayacağımızı umuyoruz. O yönde tedbirlerimiz var. Belli noktalarda 21 bölgeden online girişler, birebir haberleşme var. Kayseri’de oyumu kullandıktan sonra o merkezin başına gideceğim. Böyle bir siber saldırıya maruz kalmadan sistemde sıkıntı olmadan seçim gününü yöneteceğimizi düşünüyorum. Bu seçimde bir güvensizlik var.
Elektrik kesintisi olacağı yönünde söylentiler ve algı var.Seçim günü elektrik kesintisi yaşanacağına dair algı çok yüksek. Bu gerçeğin önünde. Hem de çok çok önünde. Bunda muhalefetin de büyük payı var. 174 bin sandıkta oy kullanılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi, yerel seçimler oldu. Herhangi bir kişinin oyuna bir şey oldu mu? Ben YSK Başkanı ile konuştum. ‘Benim oyum elektrik kesildiği için sayılmadı, haksızlığa uğradım diye müracaat eden bir parti var mı’ dedim. Hiç kimsenin oyu elektrik kesintisinden dolayı sayılmadı diye bir şey olmadı. Hiçbir nedenden dolayı da oyu sayılmayan olmadı. Yedi kişilik sandık kurulunun beşi siyasi. Gerçek diyor ki; elektrik kesintisiyle ilgili herhangi bir sıkıntı yoktur. Gerçek buyken algı ne? Bir mum ışığı ve mum ışığında ders çalışan bir çocuk. Bu doğru değil. Bunu hak etmiyoruz. Böyle bir şey olsa bunu önce söyleyecek olan benim. ‘Böyle bir sıkıntı var, ondan dolayı oldu’ derim. Anket sonuçlarını gördükçe şimdiden arkasına sığınacak bir gerekçe arıyorlar. ‘Seçimler şaibeli’ diyorlar. 7 Haziran seçimleri. Peki, olmadan nasıl şaibeli olacak? Bu algı yönetimidir. Oy sayılmayacaksa Ak Parti’nin oyu da sayılmayacak. Bu ağır bir sorumluluktur. İnşallah Allah’ın izniyle biz bunu yaşamayacağız. 174 bin sandıkta ‘kimse benim oyum sayılamadı’ demeyecek. Her defasında böyle mızıkçı çocuk gibi ‘benim elimden aldılar oyuncağımızı’ şeklindeki yaklaşımı siyasetin saygınlığına uygun bulmuyorum. Tamam seçimleri alamayabilirsin ama bunu böyle ifade etmeniz doğru değildir. Elektrik kesintilerini, muhalefetin mazereti olmaktan çıkaracağız. Biz, 1 milyon 200 km’lik bir hatta bulunuyoruz. Şırnak’ta, Silopi’de 150 kilovatlık bir hatta saldırı oldu. Siz direği bombalarsanız elektrik kesilir. Trafo patlatılırsa, elektrik kesilir. Ben, HDP’nin de böyle bir şeyi dillendireceğini sanmıyorum. Bunu en çok dillendiren seçimlerde başarısız olacak olan CHP’dir. Böyle bir malzeme muhalefetin eline inşallah verilmeyecektir. Ne kadar zorlasalar da verilmeyecek.
Sabotaja kefil olmam
Seçim güvenliğiyle ilgili aldığınız ekstra önlemler var mı?
Hem Enerji Bakanlığı’nda hem elektrik dağıtım birimlerinde bulunan ve bu görevi yapan 8 bin kişi var. Onların izinleri kaldırıldı. Sabaha kadar görev yapacaklar. İçişleri Bakanlığı ile yaptığımız koordinasyonla, özel kuvvetleriyle, terör riski olan bazı yerlerin güvenliğini artırdık. Türkiye’nin bütün yerlerinde bakım ve onarımlar yapıldı. Bir de iletim hatlarıyla alakalı, enfraruj ışınlarla görev yapan helikopterlerimiz belli noktalarda bulunacaklar. İlk defa bu seçimde kullanılacak. Diyelim ki bir yerde ısınma var bir yerde risk var olağandışı bir şeyde müdahil olabiliyoruz. Onları tespit edip bakım onarım için haber veriyor. Onları anlık yapacağız. Cuma, cumartesi, pazar, pazartesi günü yapacağız bunları. Bu helikopterden dört tane var. Bu maksat için donanımlı bir helikopterdir. Bizim bu helikopterlerle ilgili hizmet alımımız yıllık 10 milyon euro. Arıza olmadan giriyoruz. Bu helikopterler 52 bin kilometrenin hepsini geziyor. 150 kilovolt’un geziyor bu helikopterler. Her türlü önlemi aldık. Helikopterlerle anlık müdahale edeceğiz. Ama ben sabotaja kefil olmam. Kızgınlığımı ifade edeyim. HDP’nin bunu bilerek dillendirmediğini düşünüyorum. Kürt kardeşlerimize giden elektriği sabote ederseniz, sabote ettiğiniz devlet olmuyor, vatandaş oluyor. Yüksekova Havaalanı’nda çalışan iş makinesine sabotaj yaparsanız, o devlete değil, vatandaşa oluyor. Vatandaşlar müsterih olsun, seçim güvenliğiyle ilgili bir şey olmayacak. Bunlar 52 bin kilometreyi dolaşıp kontrol edecekler. 2014 sonu itibarıyla 1 yılda bu helikopter uçuşlarında 53 bin 941 nokta arıza ve arıza olabilecek şeyler rapor edilmiş. İlk defa bu seçimde uygulayacağız. Arıza raporlarında acil durumlarda direğe müdahale edilmiş, acil olmayan durumlarda bakım programına alınmış.
‘Birbirlerinin hukuklarını korurlar’
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçime yönelik etkisi söz konusu mu?
Abdullah Gül’ün tabii ki partiye büyük katkıları oldu. Partimize kattığı çok önemli değerler var. Kayseri de Türkiye de kendisini çok seviyor. Dışişleri Bakanlığı döneminde de Cumhurbaşkanlığı döneminde de çok başarılı icraatlarda bulundu. Şimdi aday değil ama aday olmaması bu sevginin askıya almasına neden olmadı. Türkiye, bu sevgiyi askıya almadı. Kesintiye almadı. Gördüğümüz bu. Ak Parti’ye emek veren herkesin ayrı ayrı katkısı var. Abdullah Gül sevilen bir isim. Bu seçim döneminde Kayseri’de üç dönemi dolduran üç kişi var. Kayseri, adaylık konusunda değişim yaşıyor. Doku adayın yedisi yeni aday. Ben, adaylardan daha öte Ak Parti politikalarının konuşulacağına inanıyorum.
Abdullah Gül ismini AK Parti’nin geleceğinde görüyor musunuz?
Tayyip Bey’le, Abdullah Bey birbirinden daha samimi, birbirine de çok samimiler. Birbirleriyle çok samimiler. Abdullah Bey ile Tayyip Bey arasında bir ayrılık olduğu kanaatinde değilim. Olumsuz bir şey olduğunu düşünmüyorum. İkisi de birbirinin hukukunu korurlar. Onların arasında bir sıkıntı çıkmaz.
Onlar birbirinin hukukunu korurlar. Ben az çok o hukuku bilen ve gören birisi olarak söylüyorum. Onlar birbirinin hukukunu korurlar ve dava şuurları makamlarının üzerindedir. Ben bunu her zaman gördüm.
O kedi trafoda ölmüştü
Yıldız, elektrik kesintileri konusunda sembole dönüşen, “Trafoya kedi girdi” esprisine kaynaklık olan sözleri için de şöyle konuştu: “Ben sebepleri sayarken onlardan biri olarak kediyi söyledim. Ben espriye olan ihtiyacın bu kadar şiddetli olduğunu tahmin etmemiştim. O kadar sebep saydım ama İstanbul’da olan bir konuyu söyledim, espriye bu kadar ihtiyaç olduğunu tahmin etmemiştim. O kedi trafoda ölmüştü. Rüzgâr çıktı, direk yıkıldı.”
AK Parti kalsın istiyor
Seçim sonucunda azınlık hükümeti ya da koalisyon gibi bir tablo çıkar mı?
Her parti Ak Parti ayrı bir söylem kullanıyor. Hemen her partinin ortak paydasında Ak Parti var. Ama farklı gerekçelerle. Biz istesek de istemesek de bütün partilerle mücadele eden bir parti konumundayız. Ama bütün partilerin aklıselim seçmeninde ortak bir yapı var. Bütün seçmenlerin oyuna saygı duyan anlayışta olmamız lazım. Bize oy veren vermeyen herkesin tercihine saygı duyarız. Ortadaki aklıselim şunu söylüyor. Ak Parti iktidarda olacaksa ben rahatlıkla kendi partim olan CHP’ye oy vereyim ama Ak Parti iktidarda olmayacaksa Ak Parti’ye oy veririm diyorum. Türkiye’nin istikrarına önem veren sağduyulu seçmen şunu söylüyor; Türkiye’nin istikrarı birçok partinin üzerinde çıkıyor. Ak Parti’ye oy verenlerin haricinde bir oran var, o oran Ak Parti’ye oy vermediği halde Ak Parti’nin iktidarda kalmasını istiyor. Ben koalisyon istemiyorum, Ak Parti iktidardaysa ben partime oy vereceğim diyor. Ben, istikrarın koalisyon gibi bir yapıyı barındırmayacağına inanıyorum. Ben, koalisyon ihtimalini görmüyorum. Vatandaşın ön planda tuttuğu siyasi istikrar.