USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

KGF’nin gücü cansuyu oldu

İş dünyası, Kredi Garanti Fonu sistemi kapsamında geri dönüşlerden memnuniyet duyduğunu ifade etti. İş dünyasının beklentisi Kredi Garanti Fonu’nun gerçek ihtiyaç sahiplerine kullandırılması yönünde.

KGF’nin gücü cansuyu oldu
30-01-2018 13:17
Google News

Elif Didem DANACIOĞLU/EKOhaber Gazetesi

İş dünyası, daha fazla üretim, yatırım, istihdam ve ihracat için olumlu politika izlese de, piyasalarda nakit para sıkışıklığının altını çiziyor.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gelecek günlerde Hazine destekli kredi garanti sistemi kapsamında, geri dönüşlerden sağlanan 5 milyar lira ile birlikte toplam 55 milyar liralık yeni bir kefalet imkanının yaratılacağını belirterek, “Bu limitin 3’te 2’si yatırım ve ihracata yönlendirilecek” dedi.

Şimşek, Kredi Garanti Fonu (KGF) uygulamasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Hazine destekli kredi garanti sisteminin geçen yıl yeniden yapılandırıldığını hatırlattı. Bu zamana kadarki sonuçlara bakıldığında, gerek firmaların krediye erişim sorunlarının aşılması gerekse ekonomik büyümeye olumlu katkı yapılması anlamında son derece önemli faydalar ortaya çıktığına işaret eden Şimşek, Aralık 2017 itibarıyla uygulama kapsamında kullandırılan kredi büyüklüğünün 218 milyar lirayı, verilen kefaletin toplam büyüklüğünün ise 199 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Bu uygulamadan 202 bin şirketin yararlandığını ifade eden Şimşek, kullandırılan kefalet tutarının yüzde 73’ünün KOBİ’lere, yüzde 27’sinin ise diğer işletmelere sağlandığını bildirdi. Şimşek, bu kapsamda ihracat kredilerinin payının yüzde 13, yatırım kredilerinin payının ise yüzde 3 düzeyinde gerçekleştiğini dile getirdi. Gelecek günlerde, kalan 50 milyar liralık kefalet tutarı ve geri dönüşlerden sağlanan 5 milyar lira ile birlikte toplam 55 milyar lira tutarında yeni bir kefalet imkanı yaratılacağını anlatan Şimşek, bu kapsamda özellikle ihracat ve yatırım faaliyetlerinin daha fazla desteklenmesinin amaçlandığını vurguladı.

YATIRIMLARIN VE İHRACATIN FİNANSMANINI ÖNCELİKLENDİRECEĞİZ

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Hazine destekli kredi garanti uygulaması kapsamında yeni kefalet için imzalanan protokolün 55 milyar liralık bir limiti kapsadığını belirterek, “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yatırımların ve ihracatın finansmanını önceliklendireceğiz” dedi. Hazine destekli kredi garanti uygulaması kapsamında yeni kefalet limiti tahsisine ilişkin Hazine Müsteşarlığı ile Kredi Garanti Fonu (KGF) AŞ arasında, Hazine Müsteşarlığı Hikmet Esen Konferans Salonu’nda, protokol imza töreni düzenlendi.

Şimşek, burada yaptığı konuşmada, çok etkili bir politika aracına dönüşen KGF’nin güçlü şekilde tekrar devreye gireceğini söyledi. Hazine destekli KGF’nin 2016’da Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı şoklara karşı çok etkili bir politika aracı görevi gördüğünü vurgulayan Şimşek, fonun geçen seneki büyümeye de önemli katkı verdiğine işaret etti. Şimşek, geçen yıl mart ayında 200 milyar liralık bir kefalet limiti için tören yapıldığını anımsatarak, bu şekilde çok etkili sonuçlar doğuran bir mekanizmanın devreye girdiğini dile getirdi. KGF’nin krediye erişim, istihdam ve büyümede anlamlı sonuçlar doğurduğunu anlatan Şimşek, 2016’da sistemde yapılan değişikliklerin de çok etkili olduğunu söyledi. Mehmet Şimşek, geçen yıl 200 milyar liralık kefaletle 218 milyar liralık kredi kullandırıldığını bildirdi. Bu kredinin 203 bin firmaya gittiğine dikkati çeken Şimşek, bu rakamın, sistemin ne kadar kapsayıcı olduğunu gösterdiğini, sistemin finansmana erişimi kolaylaştırdığını ortaya koyduğunu vurguladı. Şimşek, birtakım eleştirilerin aksine risk değerlendirmesi sağlıklı şekilde yapıldığı için sistemin başarıyla işlediğini, yeni protokolde riskli alanlara yönelik de düzenlemeler bulunduğunu kaydetti. Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Yüzde 7’ye kadar bir kaybı karşılayacağımızı taahhüt ettik. Şu ana kadar bu oran yüzde 1’in oldukça altında. Aktif kalitesi son derece yüksek bu kredilerin. KOBİ’ler, ihracatçılar, firmalar Hazine desteğini kaybetmek istemiyorlar.” dedi. Her ülke gibi Türkiye’nin de öncelikleri bulunduğuna işaret eden Şimşek, şöyle konuştu: “Bu dönemde cari açığı daha sürdürülebilir, daha makul seviyede tutmak için Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yatırımların ve ihracatın finansmanını önceliklendireceğiz. İmzalanacak protokol 55 milyar liralık bir kefalet limitini kapsayacak. 50 milyar lirası daha önce kullanılmamış, 5 milyar lirası geri dönüşler. Bu ilk aşama. Yılın sonraki kısmında diğer geri dönüşler de devreye girecek. Geri dönüşleri kullandıracağız.”

İmalat sanayisi yatırımlarını önceliklendirdiklerini belirten Şimşek, 55 milyar liranın yaklaşık 25 milyar lirasının imalat sanayisine, 15 milyar lirasının da ihracatçıya kullandırılacağını bildirdi. KGF’nin krediye erişim, istihdam ve büyümede anlamlı sonuçlar doğurduğunu ifade eden iş dünyası, KGF’yi değerlendirdi.

İşte görüşler...

Yalçın Toy - KSİAD Başkanı

“ Gerçek ihtiyaç sahiplerine kullandırılmalı”

Geçtiğimiz 3 aya göre böyle bir haber piyasalara can simidi değil, cansuyu oldu. Kredi Garanti Fonu’nun amacına ulaşması ve gerçek ihtiyaç sahiplerine kullandırılması konusunda özen gösterilmesi lazım. Beklentimiz gerçek ihtiyaç sahiplerine kullandırılması yönünde.

İbrahim Gülmez - Haksan YKB

“Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi lazım”

İlk Kredi Garanti Fonu devreye girdiğinde piyasalarda belli bir düzelme yaşandı. KGF’yi önemli olan doğru kullanmak ve ekonomiyi düzene sokmak. İş dünyasının bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerekiyor.

 Halil İbrahim Kuzucu - ÇASİAD Başkanı

“Sevindirici bir haber”

Kredi Garanti Fonu geçtiğimiz yıl uygulamaya sokuldu. Ekonomi ve yatırım anlamında iş dünyası için destek oldu. Tekrar ikinci kez KGF’nin devreye girmesi bizim için sevindirici bir haber. Piyasalarda nakit sıkıntısı var, çalışmaya devam ediyoruz. 

Alpaslan Şenocak MÜSİAD Bursa Şubesi İnşaat ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı

“İşletmeler bekliyor”

Açıklamalara göre, ilk kullandırılan kredilerin geri dönüşleri başarılıymış. Kredilerin yatırımlar için kullanılması memnuniyet verdi.

Şu anda piyasada olan daralmanın Kredi Garanti Fonu ile de biraz daha rahatlayacağını düşünüyoruz. Yatırıma dönüşmesi halinde ekonomiyede çok daha faydalı olacaktır. İşletmeler beklemeye devam ediyor, devletin yapmış olduğu desteklerde ilki olumluydu. Piyasada biraz daha rahatlama olacağını düşünüyoruz.

Levent Bilek - Bilekler Şirketler Grubu YKB

“KGF bugün tüm bu klişeleri kırdı...”

KGF, sadece Hazine kefaleti üzerine kurulmuş bir destek değildir ve asla popülist bir yaklaşımla planlanmamıştır. Aksine, KGF uygulamasına karşı çıkan ve ekonomi bilgilerini Ponzi tarzı finans kuruluşlarından edinen monetarist teorilerin temsilcileri, yıllarca bizi geçici mali hileler ve kemer sıkma politikalarının krizleri erteleyecek reformlar olduğuna ikna ettiler. Bununla birlikte, bu yanlışlar her zaman daha büyük krizler getirmiştir. İşte, KGF bugün tüm bu klişeleri kırdı... KGF’nin etkin olarak kullanılmasının ardından enflasyondaki hızlı yükseliş durdu. Piyasalardaki çalkantılar için bir dalgakıran görevini gören KGF, piyasalarda imalatçı ve özellikle İhracatçı firmaların nefes alması için bir oksijen kaynağı oldu...2018, ABD ve AB’nin mevcut siyasi ve ekonomik krizinin yoğunlaşacağı ve gelişmekte olan ülkelerin siyasi ve ekonomik olarak yükselmeye başlayacağı bir başlangıç yılı olacak. Bu büyük resim, Türkiye için altın olanaklar sunuyor. Burada başarılı girişimleri nasıl uyguladığımız çok önemli. KGF konusunda da kuşkusuz amacına uygun kullanım ve uygun faiz oranları bu anlamda Türkiye için güvenli bir liman oluşturacak.

Ramazan Kaya - Akademika Ambalaj YKB

“Geçen yıl 365.000 firmamız, KGF dan yararlanmış”

Geçtiğimiz yıl ekonomimizin sıkıştığı bir dönemde KGF nu kurtarıcı rol oynamıştır. Geçen yıl 365.000 firmamız, KGF dan yararlanmış ve 225.000 yeni istihdam sağlanmıştır. 3.çeyrekte yakalanan  %11,1 büyümenin ardından, yıllık bazda da %7 ye yakın bir büyüme ön görülmektedir. Bunda KGF’nun payı çok büyüktür. Diğer bir önemli konuda, kredilerin geri dönüşte çok ciddi bir başarı sağlanmış, takibe düşen kredi oranı %1 altında kalmıştır. 2018 yılı içinde 55 milyar TL’lik kredinin yine KGF vasıtasıyla kullandırılması konusunda hazine müsteşarlığı ile KGF arasında protokol imzalanmıştır. Bu yıl verilecek olan kredilerin öncelikli olarak, üretim yatırımlarına ve ihracatın finansmanına verilecek olması da çok yerinde bir karar olmuştur. Yüksek büyüme oranlarında sürekliliği sağlayabilmemiz açısından bu yılda KGF’nun desteğinin olmuş olması bizlerin 2018 yılına daha umutla bakmamızı sağlamaktadır. Nitekim son açıklanan tüketici güven endekslerinde de %11,1’lik bir artış olduğu görülmüştür.

Hakan Baydilli - Ağaoğlu Gıda Genel Koordinatörü

“Cansuyu niteliğinde oldu”

Hükümetin imalatçısını, sanayicisini bankaların önüne atmadan yanında olduğunu gösterdi. Çünkü bankalarla teminat problemi yaşıyorduk. KGF ile hem bankaları hem de imalat sektörünü rahatlattı. Bu noktada cansuyu niteliğinde güzel bir uygulama oldu. Bundan sonraki süreçte de devamının geleceğini düşünüyorum. Sanayide çarklar dönüyor, ticaret ilerliyor.

Şinasi Güneş - Bemis Elektrik YKB

“İç piyasalar hareketlenir, ihracat artar ve istihdam artar”

Bir sanayici ve bir üretici olarak devletimizin ve hükümetimizin yapması gereken en önemli işlerden biri, özellikle bu dönemde sanayicinin yanında olmasıdır. İhracat yapanları daha çok önemsemesidir. Çünkü asıl savaş günümüzde ekonomide yaşanmaktadır. Dolayısıyla geçen yıl denenmiş ve başarılı olmuş olan kredi garanti fonundan yararlandırmayı bu sene daha yüksek rakamlarda ve daha düşük faizlerle kullandırması ülkemizin menfaatine olacaktır. İç piyasalar hareketlenir, ihracat artar ve istihdam artar, bu sayede de yine en çok büyüyen ekonomi oluruz ve dünyayı şaşırtır dostlarımızı sevindiririz.

MERKEZ BANKASI PPK TOPLANTI ÖZETİ

Küresel finansal koşulların yanı sıra yurt içi finansal koşulların da genel olarak iktisadi faaliyeti destekleyici yönde gerçekleştiğini belirtilen özette, şunlar kaydedildi: “Aralık ayı PPK toplantısından bu yana olumsuz haber akışının durması ve TCMB politikalarının da katkısıyla döviz kuru oynaklıkları, piyasa faizleri ve risk primi gibi finansal göstergelerde iyileşme kaydedilmiştir. TCMB’nin para politikasındaki sıkı duruşunu güçlendirmesinin etkisiyle getiri eğrisinin negatif eğimi belirginleşmiştir. 2017 ortalarından itibaren Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli kredilerde limitlere yaklaşılması nedeniyle geçmiş yıllar ortalamalarına yakın seviyelerde dengelenmiş görünen kredi büyümesinin toplam talep ve iktisadi faaliyet üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir. Ek kredi ivmesinin büyümeye verdiği desteğin zayıflaması ve dayanıklı mallara uygulanan vergi teşviklerinin son bulmasıyla yurt içi talepte bir miktar yavaşlama görülmekte ve ekonominin 2017 son çeyreği ile ana eğilimine yönelmeye başladığı değerlendirilmektedir. 2018 yılında, 2017 yılındaki destekleyici politikaların etkisinin azalacak olmasına ek olarak para politikasındaki sıkı duruş ve Orta Vadeli Program (OVP) kapsamındaki mali tedbirlerin kredi büyümesi ve iktisadi faaliyetteki normalleşmenin ana unsurları olması beklenmektedir.”

ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ OLARAK İLAVE 2,2 MİLYAR LİRA ÖDENDİ

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017’de Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ilgili yapılan ödemenin 500 milyon lira olduğunu belirterek, “Asgari ücret desteği olarak geçen sene yaklaşık 2,2 milyar liralık bir ilave ödeme yaptık. KOSGEB’in kredi desteğine ilişkin 700 milyon lira ödeme gerçekleştirdik” ifadesini kullandı.

BÜYÜMEYE BURADAN GELECEK KATKI SINIRLI OLACAKTIR

TÜSİAD’ın “2018 Yılına Girerken Türkiye ve Dünya Ekonomisi” başlıklı raporuna göre, Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 4,5 büyüyecek. TÜSİAD raporunda, “Yatırımların ise artan siyasi belirsizlikler, güvenlik sorunları ve küresel koşulların finansman maliyeti üzerinde yaptığı baskı nedeniyle zayıf seyrine devam etmesi beklenmektedir. Kamu harcamalarının Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörüldüğü şekilde gerçekleşeceği varsayılmıştır. Bu durumda büyümeye buradan gelecek katkı sınırlı olacaktır” denildi. Raporda, daha sıkı mali ve para politikası, daha küçük ölçekli Kredi Garanti Fonu (KGF) programı ile 2018 yılında büyümenin bir miktar yavaşlayarak yüzde 4,5’e düşeceği tahminine yer verildi.

“KREDİ GARANTİ FONU (KGF) KEFALETLİ KREDİ KULLANDIRIMININ ETKİSİ OLDU”

Bireysel tüketicilerden esnafa, KOBİ’lerden kurumsal firmalara milyonlarca müşteriye finansman desteği sağlayan bankacılık sektörü, geçen yıl 2 trilyon 135 milyar liralık kredi büyüklüğüne ulaştı. Sektörün kredi stoku 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 20’nin üzerinde artış gösterirken, bu gelişmede Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli kredi kullandırımının etkisi oldu. 2017 sonu itibarıyla bankalardaki mevduat hacmi 1 trilyon 802 milyar liraya yükselirken, kredi/mevduat oranı da yüzde 120’ya yaklaştı. Kredi hacminin 2 trilyon lirayı aşmasıyla beraber sektörde kredilerin dönüşünde sorun yaşanıp yaşanmadığı merak edilirken, 2017 sonu itibarıyla sektörde takipteki brüt alacak tutarı 63 milyar 645 milyon lira oldu. Bu alacaklara 50 milyar 365 milyon lira özel karşılık ayrılırken, takipteki net alacak büyüklüğü 13 milyar 280 milyon lira düzeyinde kayıtlara geçti. Bankacılık sektöründe takipteki kredilerin toplam kredilere oranı (NPL) yüzde 3’ün altında bulunuyor. Bankalar, sorunlu kredilerini ilgili mevzuat ve hukuki takibin ardından varlık yönetim şirketlerine satabiliyor.

“KGF’DE SEÇİCİ DAVRANACAĞIZ, İHRACATI VE İMALAT SANAYİSİNİ ÖNCELİKLENDİRECEĞİZ”

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Önümüzdeki dönemde biz inanıyoruz ki, enflasyon tekrar aşağı doğru gelecek. Çünkü sıkı bir para politikası devrede. Merkez Bankasının politikası geçen sene Kredi Garanti Fonu (KGF) nedeniyle etkili olamadı. Parasal sıkılaştırmanın etkilerini önümüzdeki dönemde enflasyonda görmeyi umut ediyoruz” dedi.

KGF’nin devam edeceğini, bunun başarılı bir uygulama olduğunu vurgulayan Şimşek, geçen sene 202 bin firmanın bundan yararlandığını, 221 milyar lira kredi kullandırıldığını, 199 milyar liraya Hazinenin kefil olduğunu bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:  “Biz Hazine kefaletini Türkiye’de verilen bütün kredilere yaygınlaştıramayız, bunu bir not alalım. Bunun böyle olacağını düşününler olabilir, böyle değerlendirmeler, açıklamalar yapanlar var. Yanılıyorlar. Bankacılık sisteminin bütün riskini 80 milyona yükleyemeyiz. Biz bundan sonra seçici davranacağız. Evet, geri dönüşlerini kullandıracağız ama ağırlıklı olarak ihracata, imalat sanayi yatırımlarına. Çünkü Türkiye’nin en büyük sorunları bu alanlar. Türkiye’nin ihracat sorunu var, dış ticaret açığımız, cari açığımız büyük. İhracatı ve ihracata destek olacak imalat sanayisini önceliklendireceğiz.”

“KREDİ GARANTİ FONU (KGF) İLAVE FONLAMASIYLA TOPARLANDI”

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, “2017, Kredi Garanti Fonu (KGF) ilave fonlamasıyla toparlandı. Bankacılıkta sınırlara ulaştık. Mevduat kredi oranları dünya ortalamasının üzerine çıktı. Bu sürdürülebilir bankacılık için riskler taşıyor. Şirketler için de riskler taşıyor. Çok başarılı şirketlerimiz için hisse ve borç doğru kullanıldığında ciddi anlamda bir kaldıraç. Üç liralık sermayenizle çok daha doğru borçlanma ile çok daha fazla para kazanmanız ve çok daha nitelikli kurumsal yapılara ulaşmanız anlamına geliyor. Ama ölçüyü kaçırdığınızda pasif tarafta yönetilemez kur ve faiz riski oluyor. Bir patronun ana hedefi olan şirket sürdürebilirliği ve şirket değerinin maksimize edilmesi hedefini dibe vurduruyor.”

KGF ÜZERİNDE BİR PAKET AÇIKLADIK

 Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017’de vatandaşların yeniden yapılandırma kanunları çerçevesinde ödemelerine devam ettiğini belirterek, “2017 sonu itibarıyla yeniden yapılandırmadan toplanan gelir 28,2 milyar liraya çıktı. Bu kapsamda 2017’de 14,5 milyar lira tahsilat yaptık” dedi.

Ekonominin canlandırılması adına alınan vergi indirimleri kararları dışında, harcamalarda da tedbir aldıklarının altını çizen Ağbal, şöyle konuştu:

“KOSGEB üzerinden esnafımıza kredi paketi açıklamıştık. Onun bütçeden faiz maliyeti geldi. Yine Kredi Garanti Fonu (KGF) üzerinde bir paket açıkladık. KGF’nin ödemeleriyle ilgili düzenlemeler yaptık. Bu dönemde reel sektördeki canlanmayı teşvik etmek amacıyla asgari ücret desteğini artırarak 2017’de devam ettirdik. Bundan dolayı bütçeye ilave harcamalar geldi. 2017’nin ocak, şubat, mart aylarına ilişkin sosyal güvenlik prim ödemelerini ekim, kasım, aralık ayına ertelemiştik. Bu prim ödemelerini vatandaşlarımız yılın son çeyreğinde büyük oranda ödediler.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ